Translate.vc / французский → турецкий / Playing
Playing перевод на турецкий
63 параллельный перевод
Pour Jeb, l'hospitalité, c'est de soûler ses invités.
Well, Jeb's idea of playing host is soak the guests.
Ce qui est bizarre... c'est qu'après avoir joué ce pauvre fermier imbécile, je me sens désolé pour lui... parce que tout le monde s'en fout.
Strange thing is after playing this poor fool farmer for a while, I can't help but feel sorry for him because no one cares.
( Cartoons Playing )
( cartoons playing )
It s the white male football-playing prerogative.
Futbol seven beyaz erkeklerin sorunu bu.
Mon reve de devenir professionel au base-ball s'est vite evanoui.
My dream of playing pro baseball ended pretty early.
Toutes ces parties de Frisbee avec Sammy ont fini par payer.
All that Frisbee-playing with Shaggy really paid off.
And we was playing that rock and roll After school for you know who
And we was playing that rock and roll After school for you know who
Jouer avec elles, c'est manipuler... de la nitroglycérine.
Playing with them is like handling... nitroglycerine.
The rest of my life would have been playing and turn for the premises and interview any time my pieces on the radio and live in a apartment.
Bir grupta olmanın ya da kulüblerde çalmanın şarkılarımı arada bir radyoda duymamın ve bir dairede yaşamamın hayatımın geri kalanı olacağını düşünmüştüm.
as it was. Not the most as in the first two years. Playing before a handful of people.
Hiçbir şey, ilk birkaç yıl olduğu gibi değil, bir avuç kişiye çalardık o zamanlar.
Load a van and go to a concert Rock. Playing.
Herşeyi karavana yükleyip Rock gösterisine gerçekten çalmaya giderdik.
I would like to wake up on stage and playing and then tornarmene in my own little world.
Ben uyanırım ve hepimiz sahnenin altında çalarız sonra ben kendi küçük dünyama geri dönerim.
- - " Based on the assumption that everything on stage is working and you re playing by God and everything is going to 100 % what you pass for the head?
" Senin mükemmel monitörlere sahip olduğunu, gerçekten iyi çaldığını ve her şeyin en iyi seviyede gittiğini varsayıyorum, kafanda hissettiğin duyguda
Often l'm playing thinking to another and, lifting her gaze Public... I notice that are really enjoying.
Pek çok defa, hareketin içinde gezermişim gibi izleyenlerin içinden bakardım kendileri nasıl eğlendirdiklerini görmeye çalışırdım.
Playing anything to roll the dice Just one more time
* Bir kez daha * * zar atmak için her şeye oynarım *
But i gotta stay true my morals got me on my knees i'm begging, please stop playing games.
* sürünüyorum üstünde dizlerimin * * Yalvarıyorum, lütfen * * Oyun oynamaktan vazgeç *
l'm through with playing by the rules. Of someone else s game
* Artık bıraktım oyunu başkasının * * kuralları ile oynamayı *
1x08 - "Playing Cards With Coyote"
Çeviri : Uçurtma Bayramları İyi seyirler...
why do you keep coming around playing with my heart?
* Neden gelip, devamlı kalbimle oynuyorsun? *
Et maintenant voici Joan Jett avec "l Love Playing with Fire"!
Karşınızda Joan Jett ve "Ateşle Oynamayı Severim"!
why do you keep coming around playing with my heart?
Sanatçı olarak başarılı olamadım. Duvarlarımda düğün fotoğrafları yerine ödüller var.
Me and the boys are playing
* Çalıyoruz çocuklarla *
'Cause me and the boys will be playing all night
* Çünkü çocuklarla beraber çalacağız bütün gece *
Saison 04 épisode 03 Playing God
PRIVATE PRACTICE çeviri sognatore
When they re playing
* Çalarken sever seni *
Playing bingo and paying rent
* Bingo oynamaktan ve kira ödemekten *
♪ And they re playing my favorite song ♪
Mercedes'in hayatında yeni bir erkek var şimdi ve gelecek için planlarım kendisi oluyor.
( dance music playing ) / MARSHALL :
ÜMİTSİZ
On s'en sert dans les RPG, role playing games.
RPG yani rol yapma oyunlarında sık kullanılıyor.
( "Walking on the Moon" by The Police playing ) Whoa!
Çeviri : reyhan gothique İyi seyirler...
Maintenant je vais devoir retourner jouer avec les gens ordinaires et il s'avère qu'il est ordinaire, juste comme n'importe qui.
Now I've got to go back to playing with the ordinary people, and it turns out you're ordinary, just like all of them.
Now, give me the gun and stop playing around!
Oyunu bırak da silahı bana ver.
Notre logiciel bloque les deux schémas, créant une pré-image de résistance et créant une pré-image de résistance secondaire... ( "Walk Like an Egyptian" by The Bangles playing )
Yazılımımız bütün düzenleri, ön görüntü direnci yaratarak ve ikincil öngörüntü direnci yaratarak bloke ediyor...
( theme music playing ) ♪ True Blood 5x10 : Gone, Gone, Gone ♪ Original Air Date on August 12, 2012
TRUE BLOOD "GEÇMİŞ, GEÇMİŞ, GEÇMİŞ" Çeviren : thiefpliskin unnamedfeeling İyi seyirler!
♪ NCIS 9x22 ♪ Playing With Fire Diffusé le 1 mai 2012
NCIS 9. Sezon 22. Bölüm "Playing with Fire"
♪ And while we are playing ♪
* Oyunumuz boyunca *
And they re playing my favorite song
* Ve en sevdiğim şarkıyı çalıyorlar şu anda *
Find a flask we re playing fast and loose
* Bir matara bul, dağıtacağız bu gece *
- Norma 1er Acte " en fond
- Norma 1st Act " playing
"Just a Gigolo" est joué en fond
"Just a Gigolo" playing in background
♪ Les gens connaissent mon rôle ♪
♪ People know the part I'm playing ♪
♪ Playing spades with the devil now ♪
# Şimdi şeytanla oynuyorum. #
Ou comme les arnaqueurs l'appellent "playing cousins."
Bir üçkağıtçının söylediği gibi, "oyun kuzenleri."
♪ Beauty and the Beast 1x19 ♪ Jouer avec le feu Diffusé le 25 avril 2013
Beauty and the Beast 1x19 Playing With Fire
Le truc avec le paysan c'est qu'il ne joue pas selon les lois du groupe.
The whole thing with Country Boy is he's not playing by Taşra çocuğunun sorunu ülkenin kurallarına uymaması
Tu es du genre jeu de rôle, mec?
Bir çeşit role-playing işi falan mı dostum?
Playing his guitar
♪ Playing his guitar ♪
Tu as fini de jouer?
Are you done playing?
Qui va jeter le premier - - [ playing :
Pekâlâ, ilk kim atıyor -
♪ Playing in a rocking band ♪ Quoi de neuf, les filles?
Nasılsınız hanımlar?
( Carole King s "I feel the earth move" playing )
..