Translate.vc / французский → турецкий / Prada
Prada перевод на турецкий
278 параллельный перевод
Don Antonio José Miguel de la Prada, comte Pimentel, chevalier du Saint Empire romain, envoyé extraordinaire, de Sa Majesté Philippe, roi d'Espagne, d'Aragon et de Castille.
Ben, Don Antonio Jose Miguel de Prado, Kont Pimentel. Roma İmparatorluğu Şövalyesi. İspanya, Aragon ve Kastilya Kralı Majesteleri Philip'in Özel Elçisi.
Son Excellence, Don Antonio de la Prada, comte Pimentel, chevalier du Saint Empire romain, envoyé de Sa Gracieuse Majesté, Philippe IV, du roi d'Espagne, d'Aragon et de Castille.
Ekselansları, Don Antonio Jose Miguel de Prado, Kont Pimentel. Roma İmparatorluğu Şövalyesi. İspanya, Aragon ve Kastilya Kralı Majesteleri 4.
Commandant Prada.
Komutan Prada.
Commandant Prada, vous pouvez m'aider plus directement.
Aslında Kumandan Prada, bana doğrudan da yardım edebilirsiniz.
Et alors vos anciens esclaves, au lieu de devenir vos ouvriers, ne deviendront pas vos chefs, M. Prada, mais vos bourreaux.
Sonra eski köleleriniz, sizin işçileriniz olacak yerde sizin patronlarınız olmaz Bay Prada ; ama cellatlarınız olur.
Oui, M. Prada. J'y crois.
Evet Bay Prada, inanırım.
M. Prada.
Bay Prada.
Le général Prada m'a informé des événements des dix dernières années.
General Prada, son 10 yılın olayları üstüne beni bilgilendirdi.
Signé, général Alfonso Prada, chef du gouvernement provisoire.
İmza, General Alfonso Prada, geçici hükümet başkanı.
Durant cette semaine, rédacteurs, journalistes, photographes, détaillants auront du mal à cacher leurs blessures en dépit de leur splendides sac prada, leurs chaussure de Vivienne Westwood, et autres accesoires dernier cri.
Bundan bir hafta sonra, bu editörler, gazeteciler, fotoğrafçılar ve perakendeciler kocaman Prada çantalarının ve Vivian Westwood ayakkabılarının yanı sıra savaş boyalarını da sürecekler.
Prada?
Prada mı?
La plupart des gens n'y connaissent rien.
Buradaki insanların çoğu Prada'yı Payless'tan ayıramaz.
J'aime bien mes Sketchers, mais j'adore mon sac Prada.
Skechers'ımı beğeniyorum ama Prada çantama bayılıyorum.
- C'est parce que t'as pas de sac Prada.
Çünkü senin Prada çantan yok.
Prada, c'est idéal pour une religieuse.
Sanırım, rahibe olmam için Prada idealimdi.
La vraie copine de Dennis est acheteuse chez Prada.
Tamam. Dennis'in gerçek sevgilisi Prada'da Satın Alma Müdürü.
Qui a une jolie paire de Prada bien chaussée?
Hanimiş şirin ve harika Prada ayakkabılar?
Fais gaffe, ce sont des Prada.
- Ne dedin? - "Sakin Gail'in ayakkabisina basma." - Neden?
- Espèce d'imbécile.
- Cunku Gail, Prada giyiyor. - Idiot herif.
Elle était plus serviable quand je lui ai donné un sac Prada.
Ona en sevdiği çantayı hediye ettiğimde şikayetçi değildi.
C'est votre plus longue conversation... avec quelqu'un pas habillé en Prada ni en Calvin Klein.
Prada ya da Calvin Klein giymeyen biriyle yaptığın en uzun konuşmadır bu herhalde.
Quant au souci des apparences, votre sac cache bien un miroir.
Değerli görünüşüne bakmak için Prada çantanda bir ayna olduğuna eminim.
J'aime la couleur de ton sac Prada.
Senin Prada çantanın rengine bayılıyorum.
Papa, si tu m'aimes, achète-moi un sac Prada.
Babacığım, beni gerçekten seviyorsan, bana Prada bir çanta alırsın.
C'est un vrai sac Prada?
Bu gerçek bir Prada çanta mı?
C'est du Prada!
Prada'ydı o.
Réponds à ça, et je le frotte sur tout ton Prada.
Sakın bir şey söyleme yoksa bunu Prada çantana sürerim.
Met-lui ses fringues griffées.
Gucci'sini Prada'sını ve Armani'sini alın.
Au moins, mon imitation disait "Prada", pas "Prado".
En azından benim sahtemde "Prada" yazıyor. Seninkinde "Prado" yazıyor.
Tape pas tes petits souliers Prada de la saison dernière, chérie.
Geçen sezondan kalma küçük Prada ayakkabıları öyle yere vurma tatlım.
Des talons aiguilles Prada qui ont combattu le mal.
Prada'nın sonbahar koleksiyonunun kötülükle savaşmaya alışık olduğunu kim bilebilirdi?
Juste les deux costumes Armani taille 42, Ia robe Donna Karan, les trois paires de chaussures Stuart Weitzman, Ia veste Gucci et le sac Prada.
Sadece iki Armani takım, 42 beden bir Donna Karan elbise, üç çift Stuart Weitzman ayakkabı bir Gucci ceket ve bir Prada çanta.
Ça laisse 4 ans à Prada pour sortir sa ligne maternité!
Bu da Prada'nın hamile kıyafetleri hazırlaması için 4 senesi var demektir.
Un Armani peut-être? Zegna? Prada?
Bir küçük Armani, Zegna, Prada?
Ooh, Prada.
Prada.
C'est quoi Prada?
Prada ne?
Il porte des chaussures Prada.
Evet evet. İyiyim.
Des empreintes sur la porcelaine, des tâches sur l'argenterie, la vodka est chaude.
Tanrım, çok üzgün görünüyor. Üzücü. Aman Tanrım ayakkabıları Prada.
Patati, pata Prada, trésor!
Havada karada Prada, canım!
Ce n'était pas un autre cauchemar de Prada usé que j'aurais ruiné!
Sen de burada kal.
Votre fil conducteur est malin.
Sonbaharın yeni aksesuarları farklı erkek tipleri. "Bir Prada, her zaman bir bankacıyla giyilmeli." Konu hakkındaki fikrin, çok akıllıca.
Elle compte acheter les votes comme elle achète ses sacs Prada!
Bu seçimi, Prada çantalarından biriymiş gibi satın almaya çalışıyor!
Le territoire huppé s'étend déjà jusqu'à Down Neck.
Sizin Prada'cılar Down Neck'e taşınmaya başladı bile.
Prada.
Prada'dan.
C'est un vrai sac Prada?
Şu Prada çanta orjinal mi?
Prada.
Prada!
Will, les hétéros portent aussi du Prada.
Tamam, sonra görüşürüz.
- Mets de l'ordre dans ta vie.
Wiil, gay olmayan erkekler de Prada giyer.
Qu'en penses tu? Ton job pourrait se trouver par là aussi, tu sais?
Tesadüfen karşılaşıp yattığım Prada giyen bir kızı oynatmıyorum burada.
"Une robe Prada doit toujours se porter avec un banquier." C'est merveilleux.
Bence bu harika.
- J'adore les sandales Prada.
Prada'nın yeni sandaletlerine bayılıyorum doğrusu.