Translate.vc / французский → турецкий / Princess
Princess перевод на турецкий
202 параллельный перевод
Je te le lis! " La nouvelle ligne de corset panty en caoutchouc en vente aujourd'hui.
Soruyorum size. "Yeni Bodyline kauçuk korse." Bugün piyasada. McCutcheon Kardeşler, Princess Sokağı.
Princess'de la rue, sois la bienvenue dans mon coeur blessé
Sokakların prensesi, gelişin öyle güzel ki Şu yaralı kalbime
Mais voilà qu'il flotte, la lune se trotte La princess'aussi sous le ciel sans lune, Je pleure à la brume mon rêve évanoui!
Artık yağmur damlaları düşüyor ve ay tutuldu Prensesim gitti Umutsuzca aysız bir gökyüzüne şarkı söylüyorum
et regarde. il y a aussi la Hog Princess ici en-bas.
Bak. Hatta buraya... "Domuz Prenses" bile yazmışlar.
- L'hôtel Princesse, c'est bien.
- Princess güzeldir. - Çok iyi.
On doit trouver de nouvelles fripes avant d'y arriver.
Princess'a gitmeden önce biraz yeni film almalıyız.
On est à l'hôtel Princesse.
- Princess Hotel'de kalıyoruz.
Je suis la Princesse Eilonwy... et vous avez des ennuis, n'est-ce pas?
Ben, Princess Eilonwy. Başın büyük dertte, değil mi?
Ce que j'ai sauvé du Black Princess, des mâts et autres petites choses, s'est brisé sur les rochers de cette maudite île.
Kara Prenses'ten kalan tek şey o lanetli adanın kayalıklarına saçılan birkaç kırık seren direğiydi.
S'est épris De votre fille si jolie
Heard your princess was a sight lovely to see!
Chère princesse Laissez à nouveau parler votre cœur
Tell me princess, now when did you last Let your heart decide?
The One With the Princess Leia Fantasy Celui qui rêvait de la princesse Leia
Sezon 3, Bölüm 1 "Prenses Leia Fantezisi"
Le modèle Duchess ou Princess. Votre père et moi avons beaucoup discuté.
Electro Vac Duchess, Prenses Modeli, ve babanla onun hakkında uzun bir konuşma yapmıştık.
Ouais, toi tu es une aide précieuse. J'aimerais savoir pourquoi on est là, après tout on n'a pas vu miss BD depuis un mois.
Düşündüğüm bir aydır burada olup neden Princess Funny book'u göremememiz?
Les gars, voici la princesse Atta.
Prenses Atta! Hey çocuklar, işte Princess Atta!
Merci à vous, princesse Atta, de nous avoir tant donné.
Biz de size Princess Atta. Bize çok şey verdiniz.
Walter, on tient une autre pute, au Princess Lounge.
Walter, sanırım Prenses Salonunda bir fahişe daha var.
L'Orca Princess.
Orca Princess.
Luke n'aurait pas rencontré Ben, ils n'auraient pas rencontré Han et Chewbacca, ils n'auraient pas sauvé la Princesse Leia rien ne serait arrivé.
... Princess Leia'yı kurtaramayacaklar, yani bunların hiçbirisi olmayacaktı.
tes si bon.
- [Princess] Bu çok iyi.
"Le courrier a été découvert par un groupe d'alpinistes" "sur le Glacier des Bossons au Mont Blanc." "Le sac appartenait à la cargaison du" Malabar Princess " ",
Bir grup dağcı tarafından Mont Blanc buzullarında bulunan posta çantası 1960'lı yılların sonunda gerçekleşen bir uçak kazasında kaybolmuştu.
Mets ta ceinture, princess!
Emniyet kemerini tak, tatlım!
Dès mon retour de Floride, Angie a réservé une suite sur le Dawn Princess.
Florida'dan yeni döndüm ve Ange, Dawn Princess gemisinde yer ayırtmış.
Il vous faut un Gas Princess.
Şöyle bir Gaz Prensesi'ne ne dersin?
- Princess Poppy?
- Prenses Poppy?
Paleo sun. C'est à l'angle de la rue principal et de la rue Princess, okay?
Princess ve Front sokağının köşesindeki kafe, tamam mı?
Vraiment c'est pas de chance parce que... tout ce qu'il y a ici c'est un bateau de pêche et pas le Pacific Princess.
- Gerçekten mi, ha? Bu çok kötü çünkü bu bir balıkçı teknesi, "Pasific Prenses" değil.
Princesse a eu des bébés.
Princessın köpek yavruları oldu.
Et les 2 400 $, c'est pour Princess.
Bu 2.400 dolarda prenses için.
D'abord, un Bloody Mary, manger au King's Head, une tournée au Little Princess, on arrive ici déjà bien partis et on continue à picoler au bar.
İlk olarak bir Bloody Mary, King's Head'de yemek, Little Princess'de bir tek atmak, sendeleyerek buraya geri gelmek ve bum, tekrar bara.
Je veux pas enfoncer le clou, mec, mais je crois que Princess Sparkle est ton type.
Yüzüne vurmak gibi olmasın ahbap ama bence Prenses Sparkle tam senin tipin.
- Princess Sparkle flippe? - Marissa, imbécile.
Prenses Sparkle da mı korkuyor?
( JAP = Jewish American Princess )
Ama o...
Princess est morte. C'est elle qui l'a fait.
Princess öldürüldü, ve bunu o kadın yaptı.
Il y a 4 ans, j'ai trouvé Princess, pendue à la clôture.
4 yıl önce. Princess'ölüsünü arka bahçede buldum.
Princess aboyait sur l'enfant par la clôture.
Bakın, Princess sürekli çitin arkasından onun çocuğuna havlardı.
Va peigner la queue de Princesse Sparkle.
neden gidip princess Sparkle'ın kuyruğunu taramıyorsun?
- Et Princesse Sparkle porte maintenant une cape.
- Princess Sparkle'ın artık bir pelerini var.
Mais Princess Sparkle--elle se tient simplement là, en étant jolie
O, sadece bir köşede güzelliğini sergilemeyi sever.
- "Princess Bride" et...
Prenses Gelin ve...
J'ai mangé comme une princess toute la semaine.
Hafta boyunca prenses gibi yedim.
- Tu as vu The Princess Bride.
Tabii Prenses Gelin'i izlediğini de biliyorum.
Princess Bride.
Princess Bride'ın.
On bossait pour les croisières Princess. - Oui.
Princess Cruises ile uzun dönem bir sözleşmemiz vardı.
Comment s'appelle le tien? Princess Sparkle.
Prenses Işıltı.
Je viens juste de dire Princess Sparkle, parce que je trouve que c'est vraiment cool comme nom.
"Prenses Işıltı" dedim çünkü bence çok güzel bir isim.
Il me rappelle le Pacific Princess.
Bana Pasifik Prenses'i hatırlattı.
" McCutcheon Brothers, Princess Street.
Fiyat : 17.90.
- Princess Sparkle.
- "Ben o değilim."
"Princess Bride"!
- "Prenses Gelin."
Ma dernière chienne, Princess...
Bundan önceki, Princess...