Translate.vc / французский → турецкий / Race
Race перевод на турецкий
3,582 параллельный перевод
Tu subiras beaucoup de changements... Changement qui permettra à notre race de perdurer.
Birçok değişiklik geçireceksin türümüzün devam etmesini mümkün kılacak değişiklikler.
On est un peuple, pas une race.
Biz bir ırk değiliz, biz bir halkız.
Ce fils de pute veut donner vie à une nouvelle race.
O orospu çocuğu, yeni bir tür yaratacağını düşünüyor.
Les créateurs d'une nouvelle race.
Yeni bir türün atalarıyız.
Il était complètement cinglé. Il voulait créer une nouvelle race.
Tamamen kafayı yemiş, yeni tür hakkında zırvalıyordu.
lci, on peut pas s'attendre à de la race pure.
İnsanın öyle ya da böyle, safkan birilerini görmesi imkânsız mı?
Notre révolution garantira le droit de chacun au bonheur, et notre race retrouvera sa dignité.
devrimimiz insanların mutluluğunu sürdürmesini sağlayabilir, ve onurumuzu yeniden kazanabiliriz.
La Révolution permet à notre race de devenir forte et de ne plus être à la merci d'autrui.
diğerleri tarafından yapılan zorbalıklara karşı.. çinli vatandaşlarımız devrim ile daha güçlü olacaklar.
La nuit dernière, 4 jeunes hommes ont été massacrés par des hommes qui prétendent représenter la race des chrétiens blancs américains.
Dün gece, dört genç erkek kendilerini beyaz Amerikan Hıristiyanlar diye adlandıran kişilerce öldürüldü.
- Quel race de Fae a fait ça?
Bunu sana ne tür bir Fae yaptı?
Vous êtes sûrs que c'est un Danois, comme race.
Onun bir Great Dane ( Danua-Köpek Cinsi ) olduğuna emin miisn?
Bienvenue parmi la race humaine.
İnsan ırkına hoş geldin.
Et ensuite, il les appelle la "Race Ouvrières".
Bu, Darwin'den çok önceydi ve onlara "İşçi ırkı" adını verdi.
Le poulet est d'une race ancienne élevé dans la nature, nourri au lait de brebis, de soja, et de noisettes.
Tavuğumuz, asil bir soydan, çiftlikte yetiştirilmiş, kuzu sütü, soya ve fındık diyeti ile beslenmiştir.
" De bonne race, au long corps
İyi yetiştirilmişti. Uzun bir vücudu vardı.
Je suis Frank, je suis un esprit ouvert, seul homme de race blanche.
Ben, Frank. Açık fikirli ve bekâr bir beyaz erkeğim.
L'avenir de notre race est dans la balance.
- Irkımızın geleceği muallakta.
Un pas de géant pour la race geek.
- Gik türü için dev bir atılım.
Homme de race blanche.
Kafkaslı. Erkek.
Une nouvelle race qui émerge en 2030.
2030'da türeyen yeni bir ırk.
Il parait que cette race est procédurière.
Bu cinsin çok kavgacı olduğunu duydum.
Votre race s'éteindra à jamais.
Soyunuz sonsuza dek ortadan kaybolur.
- Quelle race?
- Cinsi ne?
La race joue un rôle important.
Bunun ırkla alakalı olmadığını söyleme hiç bana.
Tu sais de quelle race elle est?
- Cinsini biliyor musun?
La meilleure race des chiens.
En iyi cinsten.
Dsl de ne pas l'avoir été avant Jsuis trop desoleman de ma race
Daha önce bu anlayışı göstermediğim için özür dilerim.
Je peux te niquer ta race! mais j'en ai une plus grosse que toi!
Dışarıdan kadın gibi görünebilirim ama yine de seninkinden daha büyük bir penisim var!
Ni l'âge, ni la race, ni le rhésus, ni le taux de cholestérol...
Farklı yaşlar, ırklar, kan grupları... Bazısında kolesterol var, bazısında yok.
Elles ne savent pas qu'elles sont une nouvelle race de femmes.
Yeni bir tür kadın olduklarının daha farkına varmış değiller.
C'est ma race préférée.
En sevdiğim köpek türüdür.
On recherche un garçon de 9 ans, de race blanche... 1 m 40, cheveux blonds, yeux bleus.
9 yaşında, 137 cm boyunda, sarı saçlı ve mavi gözlü beyaz bir çocuk arıyoruz.
Ma race, m'dame.
Benim yarışım, madam.
Ça déchire sa race, bébé!
Parmaklarınızı yiyeceksiniz!
Sa race?
Irkı? Boyu?
autant que vous qui êtes un Afro-américain, Baptisé, par la communauté d'activistes à laquelle vous appartenez et dont l'éléction met en avant de profonds problèmes de soutient au travers de la race et des divisions ethniques.
Sizin de bir Afrikalı-Amerikan, Baptist ırksal ve etnik bölünmeler karşısındaki derin boşluklar desteğinde kendi oylamanız toplum eylem çabalarınız tarafından yukarı çıkan biri olduğunuz gibi.
Race, âge, taille, poids?
Köken, yaş, kilo, boy?
Ta race magique fabrique mes céréales, les Lucky Charms.
Senin sihirli ırkın en sevdiğin mısır gevreği Lucky Charms'ı yapıyor.
Un terrible vent jamais vu dans toute notre histoire, .. a frappé notre patrie, balayant l'ensemble de la race des Petalars, Nous transportant à travers le ciel, pour nous déposer ici,
Tarihimizde daha önce görülmemiş korkunç bir rüzgâr vatanımızı darmadağın etti ve tüm Petalar ırkını gökyüzünde taşıyarak bizi bu çalılığa getirdi.
C'est une race rare.
- Kusurlarım yoksa ne olacak?
Oui, une race aquatique possédant une armée prête au combat, et suffisamment proche pour envoyer une aide rapide.
Evet, düzenli bir ordusu olan ve çabucak yardım gönderebilecek kadar yakın bir su altı ırkı.
Mais la race des Quarren, refuse de reconnaître la légitimité du jeune roi.
Fakat Quarren ırkı, yeni hükümdarı kral olarak kabul etmeyecekler.
Je préfère les chiens de race.
Safkanları tercih ederim.
La race humaine doit savoir qu'il reste des héros en train de les défendre.
İnsan ırkı hala onları koruyan kahramanlar olduğunu bilmeli.
"ou est-ce que je vais y aller, enlever mes chaussures, et danser ma race?"
"... yoksa buradan çıkıp, ayakkabılarımı çıkarıp yüzümü gere gere dans mı edeceğim? " diyeceksin.
Que j'aurais, à cause de ma race, un problème... avec le concept de posséder un être humain?
Irkımdan dolayı insan satın alma fikrinden rahatsız olacağımı mı düşündün?
Je me fou de quel couleur tu es, de quel race tu es.
Irkının, renginin ne olduğu umurumda değil.
Et être d'une race différente.
Ve farklı bir ırktan.
Vous, les kickers, vous êtes une sacrée race.
Bütün vurucular... Çok garip bir türsünüz.
George Lucas présenta au monde les Ewoks, une race de créatures indigènes de la deuxième lune de Endor.
Endor'un ikinci ayının yerlisi olan bir yaratık türü.
Y compris ta race.
Hatta sizin ırkınız içinde..