Translate.vc / французский → турецкий / Rack
Rack перевод на турецкий
121 параллельный перевод
"Rôti d'agneau en couronne"?
"Crowned rack of lamb?"
"Rôti d'agneau en couronne."
"Crowned rack of lamb."
Vous ne pouvez pas acheter ces hors du rack.
Bunları parayla bile yaptıramazsın.
- Trois, 2, magique, rack 0.
3-2 Sihir, Rüzgar Sıfır.
Comme ça, Rack a pas d'ennuis.
Rack'in başını beladan koruyor. Rack? Kim..?
Rack, c'est mon tour.
Rack! Rack, sıra bende.
Merci, Rack, de nous recevoir.
Sağol, Rack, bizi aldığın için.
Je parie qu'elle est chez Rack en ce moment.
Bahse girerim şimdi Rack'in ordadır.
- Chez Rack?
- Rack mi?
J'ai entendu parler d'un certain Rack.
- Rack denen bir adam var bir de. - Rack mi?
Je comprends pas pourquoi t'es allée voir un type comme Rack.
Sadece anlamıyorum. Neden Rack gibi birini görmeye gittiğini anlamıyorum.
Il y a Body Shop, Tie Rack... GNC, RadioShack... Petland pour acheter un chat, Spencer's Gifts pour du faux caca...
İşte Body Shop, Tie Rack GNC, RadioShack Petland'de kedi, Spencer's Gifts'te sahte köpek kakası Sbarro's, Dunkin'Donuts, dünyanın en iyilerinden.
- La planque de Rack était par ici.
Geçen sefer Rack'in yeri şurada bir yerdeydi.
Il déménage parce qu'il est impliqué dans des affaires véreuses.
Rack neden yer değiştiriyor biliyor musun? Çünkü güvenilmez biri.
Si elle n'est pas là, Rack nous renseignera.
Willow burada bir yerde değilse Rack onun nerede olduğunu bilir.
C'est juste que Rack a quelque chose contre les oreilles qui pendouillent.
Girerim. Ama Rack düşük kulaklıları pek sevmez. Bize karşı kin besliyor.
Si Rack a des infos, il ne te les donnera pas comme ça.
Rack, Willow'un nerede olduğunu bilse bile bunu sana karşılıksız söylemez.
- Il aime les petites filles.
Rack küçük kızları sever.
Le rack est vide, le triage idem et j'attends les résultats de mes 2 patients.
Dosyalar bitti, triyajda kimse yok, sadece iki hastanın test sonuçlarını bekliyoruz. Peki. - Güzel.
Ne les nourrissez pas! Et quand vous avez terminé, le rack de sortie se trouve ici.
İşiniz bitince, taburcu edilen hastaların rafı şurası.
Les fichiers de son film étaient sur un disque dur dans ce rack.
Film dosyaları... bu raftaki hard diskteydi.
Vous avez un rack à épices?
Baharatlığın var mı?
J'ai juste prit cet anti-vol du rack.
Ben sadece o kilidi raftan aldım.
J'ai toujours voulu aller aux soirées Réseau au Rack.
Hep The Rack'teki Tanışma Gecesi'ne gelmek istemişimdir. - Bakın!
Il y avait peu de gens de Mode au Rack.
The Rack'te Mode'tan birkaç kişi vardı.
Le soir d'avant la fuite, j'ai parlé à un type d'Isabella...
Sızıntıdan önceki gece The Rack'te Isabella'dan bir adamlaydım...
Carlo Medina d'Isabella était-il au Rack hier soir?
Isabella'dan Carlo Medina dün gece The Rack'te miydi?
On était tous au Rack mardi soir et on vient de réaliser qu'on a tous vu la même chose.
Hepimiz Salı gecesi The Rack'teydik ve hepimizin aynı şeyi gördüğünü fark ettik.
Ouuhh. Rock'n roll mon pote.
Rack Roll bebeğim!
Braveheart, Wilhelmina veut un rack de vêtements de Beaumart pour la réunion.
Baba, yardım etmek istiyorum, ama çalıştığım iş zaten yeterince zor.
Ecoute, je n'ai jamais rien écrit comme ça, je ne sais pas sur quoi me concentrer, et j'apprécierais vraiment ton aide.
- Kötü kraliçenin çeki konusu bitsin. - Ne yapmam gerekiyor? Bu gece Rack'te her şey yarı fiyatına, seni bu yüzden buraya sürükledim.
C'est soirée à moitié prix ici au Rack, c'est pour ça que je t'ai traînée ici, pour que tu oublies.
Tom Hanks, Cast Away filminde böyle hayatta kalmıştı.
Y a-t-il une chance que tu ailles au Rack?
Irak'a gönderilme ihtimalin var mı?
Regarde les annonces du "The Rack".
Rack'in arkasındaki ilan tahtasına bak.
Je t'ai entendu en parler au Rack.
Kafede bahsettiğini duydum.
Les flics ont innocenté tous ceux qui étaient au Rack, ce qui ne veut dire qu'une chose :
O gece orada olan herkes temize çıktı. Bu da şu demek :
Okay, est-ce que "RACK" vous est familier?
Pekâlâ. RACK'in ne olduğunu biliyor musunuz?
- Cee Cee Rack.
- Teşhir ürünlerinden.
Hé, on va au Rack, ce soir?
Hey, yemekten sonra dövüşmeye gider miyiz?
Alors, euh, on se voit au Rack plus tard?
Sonra kafede görüşür müyüz?
RENDEZ-VOUS AU RACK CODE ALARME : 12154
"Benimle kafede buluş. Alarm kodu : 12154"
Kyle doit être au Rack si tu veux parler avec lui.
Onunla konuşmak istiyorsan sanırım Kyle kafede.
Jures-tu solenellement de maintenir les principes du Rack et de ne rien faire qui pourrait me faire virer, ou poursuivre pour violation des lois du travail? Alors en tant que Josh!
Bu kafenin kurallarına uyacağına kovulmama neden olacak bir şey yapmayacağına sert yönetimimden dolayı beni dava etmeyeceğine yemin eder misin?
Je crois que j'ai besoin d'une bonne tasse d'angoisse d'adolescent au "Rack".
Sanırım kafede bir fincan ilham verici gençlik endişesine ihtiyacım var.
Le casier des prospectus de l'hôtel.
Motel Pamphlet Rack.
- Ça s'est bien passé au Rack?
- Kafede işler nasıl gitti?
Ils sont tous partis au Rack.
Kafeye gidiyorlar.
Essayez le Rack.
Rack'ı dene.
En attendant, il y a un excitant et mystérieux expatrié qui veut boire un café avec toi au Rack.
Bu arada, seninle Rack'ta kahve içmek isteyen.. ... heyecanlı uluslar arası esrarengiz bir adam var.
- Padi Rack?
- Patty - wack?
Tu peux mettre ça au rack?
Triyajda hemşire dosya açar.