Translate.vc / французский → турецкий / Revenue
Revenue перевод на турецкий
5,101 параллельный перевод
Pourquoi es-tu revenue?
Neden geri geldin?
Elle est revenue et elle est chez moi, en ce moment.
Döndü ve şu anda evimde.
Quand ma mère est revenue dans le secteur, Vega voulait qu'elle construise quelquechose nommé Suvek pour les Trags. Suvek.
Sektöre döndüğünde, Vega annemden Traglar için Suvek diye bir şey yapmasını istedi.
Tu es revenue.
Ama şimdi döndün.
- Ouais, je suis ravie d'être revenue.
- Evet, ben de sevindim.
Ta mère est revenue dans le passé pour une raison.
Annen geçmişe dönerken bir şeyin peşindeydi.
Ma femme m'est revenue.
Karım bana geri döndü.
Mais comme vous pouvez tous le voir, elle est revenue et je l'aime pour ça.
Lakin, hepinizin gördüğü üzere geri döndü bunun için de onu seviyorum.
Amelia est revenue après tout ce temps.
Amelia bu kadar zaman sonra geri döndü.
J'ai suivi Sarah comme ordonné, et elle est revenue les mains vides.
Talimat aldığım gibi Sarah'yı takip ettim. Ama bir şey çıkmadı.
Je suis revenue pour voir ton petit visage.
Seni görmek için geri geldim.
T'es revenue?
- Döndün mü?
La nuit où tu as jeté Dani dehors, elle est revenue pour prendre ses affaires, et j'avais bu quelques bières.
Dani'yi evden kovduğun gece eşyalarını almak için geri gelmişti... Ve yanımda birkaç bira vardı.
et en parlant de s'accrocher aux choses, regardez qui est revenue.
Ve bu arada, bakın aramızda kim var.
Je ne suis pas revenue que pour les lits défoncés.
Sadece şiş yataklar için dönmedim.
Et je ne suis sûrement pas revenue pour être un modèle de succès.
Ve tabii ki bir "başarı hikâyesi" olmak için de gelmedim.
Tara est revenue me voir hier soir.
Tara dün gece bana döndü.
Ce qui est malheureux, parce que j'allais dire que ça fait du bien d'être revenue.
Söyleyeceğim şey talihsiz olacak ama geri dönmek güzel.
Quand ma mère est revenue ici, Vega voulait qu'elle construise quelque chose appelé le Suvek pour les Trags.
Annem Sektöre döndüğünde Vega ondan Traglar için Suvek adında bir şey yapmasını istedi.
La paix est revenue et tout va pour le mieux, il serait bon que vous en profitiez.
Artık barış geldiğine ve dünyada her şey yolunda olduğuna göre orayı görmek sana iyi gelecektir.
Tu pourras m'appeler quand tu seras revenue à la raison, Veronica.
Aklin basina gelmeden beni arama Veronica.
Rappelle toi comme il était mal quand tu es revenue de l'école.
Biliyorsun. Sen okula gittikten sonra babanın ne kadar rahatsızlandığı gibi.
Comment tu es revenue pour t'occuper de lui.
Ona bakmak için geri dönmen ve sakın...
Je croyais que tu étais revenue chercher ton journal.
Marnie olduğunu sanmıştım, günlüğün için geri döndüğünü...
C'était comme si notre fille était revenue chez nous.
Sanki kızımız gibiydi.
- Elle est revenue à la vie!
- Hayata geri dönmüş!
Mais elle est revenue.
Şimdi o geri döndü.
Sa pression sanguine est revenue à la normale.
Kan basıncı normale döndü.
L'électricité est revenue.
- Şebeke döndü.
Elle a disparu toute la nuit et est revenue blessée, mais... je déteste l'enchaîner dans la remise.
Bütün gece kayıptı. Yaralı olarak dönmüştü ama onu kulübesine zincirlemekten de nefret ediyorum.
- Attends. Gertie est revenue blessée?
- Bir dakika, Gertie yaralı mı geldi?
Depuis quand es-tu revenue?
Ne zaman geri döndün?
Je ne suis pas revenue. Je suis juste de passage.
Dönmedim, sadece geçiyordum.
Tu ne veux pas que ce soit moi qui te le dise, mais on comprend très vite que tu es revenue trop tôt.
Bunu benden duymak istemediğini biliyorum, Elizabeth ama arabada geçirdiğimiz o üç dakika bile sahaya erken döndüğünü belli etmeye yetti.
Équipe "courses" revenue de mission.
Evet, eczane ekibi görevinden döndü!
Leslie est revenue.
- Neler oluyor burada? - Tamam, Leslie geliyor.
Quel est votre plus grand accomplissement médical depuis que vous êtes revenue à Bluebell?
BlueBell'e tekrar geldiğinizden beri en büyük tıbbi başarınız nedir?
Tu es revenue.
- JJ! Dönmüşsün.
La caméra du magasin est revenue du labo.
Marketin kamera görüntüsü laboratuvardan döndü.
Elle est allée dans la cuisine, elle est revenue avec du ketchup et du jus de betterave.
Sonra mutfağa gidip ketçap ve pancar şerbetiyle geri geldi.
Elle est sortie hier soir mais elle n'est pas revenue.
- Dün çıktı ve bir daha dönmedi.
Elle est partie quand je suis revenue le lendemain matin.
Sabah ben geldiğimde, gitmişti.
Alors pourquoi est-elle revenue?
- Peki neden geri geldi?
Oui, parce que Doris et moi avions quelques problèmes, quand elle est revenue du Japon après 20 ans.
Doğru, 20 yıl sonra Japonya'dan döndüğünde Doris'le bazı sorunlarımız vardı.
"Main dans la main" à travers le lycée n'était pas un succès complet, mais je suis revenue à mon concept d'origine, qui m'a ramenée aux "lundis où on se mélange".
Orson Lisesi El Ele başarılı olmadı. Ama bu sayede JP-La'da aldığım orijinal fikrime geri döndüm. Karışık Pazartesi.
Vous vous souvenez quand j'ai mis une saucisse dans mon sac quand je suis revenue de Baranquilla?
Barranquilla'dan dönerken çantama sosis atmamı hatırlıyor musunuz?
Mais, Sara est revenue.
Sara döndü ya.
Tu es revenue.
Ama geri döndün.
Vous êtes revenue juste pour ça?
- Bunun için mi durdunuz? - Ne gerekiyorsa yapıyorum.
L'unité est revenue saine et sauve.
Denizci birliği güvenli bir şekilde dönmüş.
Mais je suis revenue.
Ama ben geri döndüm.