Translate.vc / французский → турецкий / Rey
Rey перевод на турецкий
239 параллельный перевод
Je viens de voir le Dr Rey.
Demin Dr. Rey'le konuştum.
Ils se sont trompés de Rey.
İkimiz de Ray'iz.
On peut se passer de manger? Apurba Kumar Rey.
Yemeye ihtiyaç duymadan mı? Apurba Kumar Ray
sinon M. Rey ouvrira tes lettres.
Ofisime yaz. Yoksa mektuplarını Bay Ray açacak.
- Olivier Rey.
Olivier Rey.
Johnnie Ray, Curtis LeMay, Dicks Playa Del Rey, lancés sur un traîneau.
Johnnie Ray, Curtis LeMay, Dicks Playa Del Rey bu şovun ağır isimleri.
A la Havane, on l'appelait Orlando "el Rey".
Ona Orlando "el Rey" derlerdi.
Castro arriva. "El Rey" s'en alla.
Sonra Castro geldi ve babam işsiz kaldı.
- Tu veux que je te présente?
- Beğendin mi? Playa del Rey'li.
Je vais appeler Missy, lui dire qu'on arrive.
Missy'ye yoIda olduğumuzu haber ve rey i m.
Tu connais le groupe Utensil?
Hey Rey, Utensil diye bir grubu hiç duydun mu? Hayır, dinle!
mon visage est si gras, je ne pense pas que Ray veuille dormir avec moi.
Yüzüm o kadar şişti ki, sanırım artık Rey benimle yatmak istemiyor.
Si tu veux rester à El Rey, tu leur files 30 %.
El Rey'de kalmak istiyorsan paranın yüzde otuzunu verirsin.
De là, lui et ses hommes nous escorteront jusqu'à El Rey.
O ve bütün adamları birlikte bize El Rey'e kadar eşlik edecek.
On va s'en jeter un et attendre Carlos, qui nous emmènera à El Rey.
İçki içeceğiz. Carlos'u bekleyeceğiz. Geldiği zaman bizi El Rey'e götürecek.
Ca t'aurait plu à El Rey.
El Rey'i gerçekten severdin.
15 % au lieu de 30 % pour mon séjour à El Rey. Ce sera un bon début.
El Rey'de kalmam için % 30 yerine % 15 iyi bir başlangıç olurdu.
Tu sais où je vais? Tu sais ce que c'est, El Rey?
Nereye gittiğimi biliyor musun?
On fera peut-être un saut au El Ray, sinon au Three of Clubs ou alors au Dresden Room.
Belkide Swing Gecesi için El Rey'e de göz atarız. Eğer orada olmazsak Three of Clubs'ta oluruz, tamam mı? Bunun dışında, Dresden Room'da oluruz, dışarı çık ve bizimle buluş.
Celui qui a tué Luther King.
James Earl Rey. Luther King'i vuran.
Ray, le mec de l'AF.
- A.T.F. ajanı Rey.
- Et le dos, M. Ray?
Sırtınız nasıl, Bay Rey?
Tu connais des lycéens?
Günümüz liselerini biliyor musun Rey?
- Je sais... c'est pas Del rey?
- Biliyorum, biliyorum. Kahverengi Bölge'ye Del Ray bakmıyor muydu?
Del Rey est malade.
Del Ray raporlu.
J'ai quelqu'un qui veut racheter ta part du Rey.
El Rey şarkını almak isteyen birini buldum.
J'ai vendu El Rey.
El Rey'i sattım.
Qu'est-ce qui te prend?
Sorun nedir, Rey?
Il s'appelle Rey Guzimano.
Adı Rey Guzimano.
Il disait que je n'étais pas prêt.
Holt her zaman, gitmeye hazır olmadığımı söylerdi. Rey Guzimano değilim.
Je ne suis pas Rey Guzimano.
Hâlâ bu evde yaşıyorum.
V, ous savez, la résidence de luxe qu'ils construisent à Playa del Rey?
Playa del Rey'de yeni yapılan lüks konutları biliyor musunuz?
- Une femme mange les journaux.
- Hem de nasıl. Marina del Rey'de gazete yiyen bir kadın var.
- Elle se trouve sur Comma Del Rey? - Ok!
- Yarın gece görüşelim?
Qu'à 9h 15, Rey Santoya était au distributeur.
9 : 15'te Ray Santoya'nın bankamatiğin başında olduğunu.
- On cherche Rey Santoya.
- Evde değil. - Miami-Dade Polisi.
Le pont de San Luis Rey.
Kral San Luis Köprüsü.
C'était un roman des années 20 : Le pont de San Luis Rey.
1920'lerde yazılan Kral San Luis Köprüsü adlı romandan alıntıydı.
La masseuse du Del Rey est passée. Elle a des doigts de fée.
Del Ray Otel'deki masözün sihirli parmakları varmış.
Le mec qu'on cherche est à l'hôtel Del Rey de Miami. Notre ami avec le problème de carreaux.
Aradığımız adam, asfalt sorunu olan dostumuz, Miami'de Del Ray Otel'deymiş.
Est-ce que M. et Mme Rey sont là?
Bay ve Bayan Rey evdeler mi?
Pardon, M. Rey, on fait trop de bruit, c'est ça?
Özür dilerim Bay Rey. Gürültü mü yaptık?
- Je sais, mais on voulait juste...
- Biliyorum Bay Rey ama sadece...
- Mais c'est normal, M. Rey.
- Benim için zevk Bay Rey.
M. et Mme Rey, je n'ai pas à vous dire si vous devriez parler aux médias ou non, mais je peux vous dire que ce serait le moment de prendre un avocat.
Bakın Bay ve Bayan Rey, size basınla konuşun ya da konuşmayın diyemem ama bence bir avukat tutmanın zamanı geldi.
Désolé, Mme Rey, je vous ai pas entendue entrer.
Özür dilerim Bayan Rey. Kapıyı çaldığınızı duymadım.
Ils ne sont pas là Ray les a emmenés au cinéma..
Rey onları sinemaya götürdü.
- Je m'en occuperai à El Rey.
Göremiyorum!
C'est ça, dans un bled paumé, sans ordonnance.
El Rey'e gittiğimizde çaresine bakarım.
DOMICILE DE REY GUZIMANO, LUNDI 7 FEVRIER
Rey Guzimano'nun Evi 7 Şubat Pazartesi
Le roi des Hamburger, ça s'appelle.
"Rey Hamburger", hamburgerin kralı anlamına geliyor.