Rockets перевод на турецкий

La dernière rencontre de la saison entre nos Rockets et les Pioneers...

Sezonun son maçında Rockets ve güçlü Pioneers karşılaşacak.

Son plaquage salvateur d'il y a 15 jours, à cinq secondes de la fin, a permis aux Rockets d'être là.

İki hafta önce o güzelim vuruşu kendi sahasında yakalamıştı. Şimdi de aynısını... -... yapmaya hazırlanıyor.

Les Rockets sont à dix yards du premier down. Jusqu'à la ligne des 28 yards.

Rockets 10, oyundaki son yirmi yard çizgisine geldi.

Les Rockets doivent marquer.

Bronson ilerliyor. Topa vuruş yapıldı.

Ça ne va pas tarder...

Rockets bu sayıyı almalı.

Les Rockets doivent marquer. Ils la veulent.

Rockets bu sayıyı almalı.

Elle rebondit dans la zone d'en-but.

Rockets iki yarda da kaldı.

Les Pioneers se mettent en position.

- Pioneers 14 Rockets 0.

On va voir si les Rockets marquent avant la mi-temps.

Rockets için ara olmadan son vuruş şansı.

Les Rockets sont en attaque, et prêts. Et les Rockets sont repartis...

Rockets kendi sahasında birinci ve onuncu sayıda.

Receveur démarqué. C'est parti. Duranski passe au running back...

Rockets şimdi atağa geçti.

C'est parti. Second down des Rockets, pour 3 yards.

Rockets ikinci yarıda üç yard daha ilerlerse maçı kazanabilir.

Les Rockets sont prêts. Passe à Phelps qui est parti.

Rockets atağa geçti.

Il est nouveau, chez les Rockets, non?

Gazetelerde görmüştüm, Rockets'da yeni işe başlamıştı değil mi?

Les Rockets ont la pêche...

Bugün oyun hızlı gidiyor.

Les rockets!

L.A.W. roketlerini bulurum.

Il s'agit d'un groupe organisé de militants... avec de quoi faire sauter la ville... y compris des rockets L.A.W.S.

Karşımızdaki örgütlenmiş bir militan grup ve ellerinde San Francisco'yu havaya uçuracak kadar patlayıcı ve... -... L.A.W.S. roketleri var.

Fermez les rockets, OK,

Fermez les raketers, okey?

Hé, Rockets!

- Hey, Rockets! - Hey, adamım.

Dis, Rockets, je peux prendre ça?

- Hey, Rockets, bunu alabilir miyim?

On appelle Burger King, Johnny Fusées.

Burger King'i, Johnny Rockets'ı ararız.

Les Rockets d'Olajuwon viennent, et ce mec est trop génial.

Rockets takımı buraya geldi ve Hakeem Olajuwon adam çok iyi.

les Mars Rockets mènent de cinq points au classement interplanêtaire.

Mars Roketleri 5 maç üst üste kazanarak liderliği ele geçirdi.

Regarde Ned, des Rockets de Tijuana.

Şuna bir bak Ned! Bir Tijuana şişe roketi!

On peut résoudre ce problème avec des rockets de Tijuana.

Sanırım Tijuana şişe roketleriyle çözülemeyecek bir sorun yok ortada.

C'est pas beau, ça? Nos rockets ont sauvé le 4 juillet.

Şişe roketler 4 Temmuz'u kurtardı!

Et l'éclat rouge des fusées

"And the rockets'red glare"

Les Lakers ont gardé le score face aux Rockets avec un score de 124 à 88.

Lakers, Rockets'ı 124'e 88 yenerken sorun yaşamadı.

Chez Rockets.

Rockets.

Je m'en rappelle parce que les Suns étaient en finale contre les Rockets.

Hatırlıyorum çünkü Arizona şampiyonluk için Gonzaga ile oynuyordu.

Des Rockets contre les Suns.

Arizona Gonzaga arasında. 95 ligi.

Les Hornets vont jouer contre les Rockets, et je veux vraiment voir cet écran géant.

Hornets'in Rockets'la maçı var. Şu dev ekrana göz atmak istiyorum.

Ça te dit d'aller au McDo?

Hey tatlım. "Jolly Rockets" a gitmek ister misin?

" Les Mudville Rockets construisent un stade.

Mudville Rocket'lar yeni bir stadyum inşa ediyor.

"Les Mudville Rockets construisent un stade."

"Mudville Rocket'lar yeni bir stadyum inşa ediyor."

Rockets et armes légères d'un hélico.

Roket ve küçük silah ateşi altındayız...

J'emmène ma famille voir les Radio City Rockets.

Evet. Karım ve çocuklarla her sene olduğu gibi Radio City Rockettes'i izleyeceğiz.

Je ne pourrais même pas avoir ce job comme serveur / chanteur chez Johnny Rockets.

Johnny Rockets'da şarkı söyleyen garson işine bile giremedim.

En plus, il a des lances rockets.

Ayrıca, elinde roket atarlar var.

On mangeait au Johnny Rockets.

Johnny Rockets'ta yiyorduk.

India Stoker, première de la classe de Middlebend, en train de traîner sur le parking de Rockets?

India Stoker, Middlebend'in bütün dersleri A olan öğrencisi Rockets'ın park yerinde takılıyor.

J'avais faim, je suis allée chez Rockets pour des frites.

Patates kızartması yemek için Rockets'a girdim.

Les Fusées de Starling City.

Starling City Rockets.

Sa casquette des starling city rockets que papa lui a acheté.

Babamın ona aldığı Starling City Rockets şapkası.

Quand j'étais gamin mon père avait l'habitude de m'emmener aux feux d'artifices.

Ben çocukken babam beni Rockets maçlarına götürürdü.

Qui régit Gaza, en refusant de reconnaître l'État d'Israël et en leur lançant des rockets constamment pour le prouver.

Çünkü şu anda Gazze'yi yöneten Hamas İsrail devletinin varlığı kabul etmeyi reddetmekle kalmıyor bunu kanıtlamak için ülkeye roket fırlatmaya devam ediyor.

La baronne serait peut-être moins encline à plaisanter si des rockets tombaient sur Douvres.

Belki de soylu bayan, şaka yapmak için daha az istekli olur roket bombaları Dover'e düşüyor olsa.

Elle travaille chez Johnny Rockets.

Johnny Rockets'da çalışıyor.

38 yards, ballon aux Rockets et il est plaqué.

Oyuncular 33 çizgisine kadar ilerlediler.

... les Rockets en ont besoin. Pas le choix.

Mecburen Komiser!

"La vallée du Kashmir vit au rythme des perpétuels tirs de rockets et de canons"

'Patlama ve ateşler Himalaya'yı kuşattı.'