Translate.vc / французский → турецкий / Rockstar
Rockstar перевод на турецкий
45 параллельный перевод
Alors, si je reste ici assez longtemps, j'pourrais peut-être voir une rockstar vomir?
Burada yeterince kalırsam, bir rock yıldızının çıkarttığını görebilir miyim?
Un jour, on est un adolescent insouciant qui rêve de devenir une rockstar ou photographe pour le magazine playboy, et boum!
Tek ve tasasız bir genç olarak rock yıldızı olma veya Playboy fotoğrafçısı olma hayali kurarsın ve sonra bum!
Je l'imaginais genre, je suis une rockstar, je suis génial, mais non, il est comme vous et moi, ou comme Jésus là.
Ben onu "Ben bir rock yıldızıyım" havalarında olan biri sanmıştım. Ama o harika ve senin benim gibi biri. Veya şurada duran İsa gibi.
J'étais sur le point de devenir une rockstar, maintenant y a plus aucune chance que j'y arrive.
Rock yıldızı olmaya çok yakındım ama bunun bir daha olması için hiç şansım yok.
Pleure pas, rock star. Tu vas faire couler ton maquillage.
Ağlama rockstar, makyajın akacak.
Je préférerais que tu me le dises, rockstar.
- Ben senden duymak istiyorum.
en tapant sur la batterie en chantant des chansons des beatles... Quand j'était jeune, j'étais certain de devenir une rockstar.
Davula vurup Beatles şarkıları söyleyerek mahallede dolaştım.
C'est carrément mieu d'etre une Rockstar.
Rock yıldızı olmayı tercih ederim.
Ouhh! Après un concert, une rockstar à besoin d'un défouloir où décharger son surplus d'énergie.
Bir rock yıldızı, gösterisinden sonra fazladan enerjisini boşaltabileceği bir mecra arar.
Vous fait vous sentir comme une rock star!
Kendini bir rockstar gibi hissediyorsun.
Désolé du contretemps, ça doit être mon charme de rockstar.
Bu küçük teknik aksama için üzgünüm. Rock yıldızı cazibem yüzünden olsa gerek.
Y a une rockstar qui te vole ta gonzesse. Pas n'importe quelle gonzesse, la tienne!
80'lerin pop efsanesi Rick Springfield kızını elinden alıyor Jessie'nin kızını değil, senin kızını.
Y a une rockstar qui vole ta gonzesse.
80'lerin pop efsanesi Rick Springfield kızını çalıyor.
La rockstar SDF de Palo Alto.
Palo Alto'nun evsiz rock yıldızı.
C'était une rockstar. Il le savait.
O bir rock yıIdızıydı ve bunun farkındaydı.
On voulait qu'il devienne une rockstar.
Onun sadece bir rock yıIdızı olmasını istedin.
Et je me souviens... Au téléphone, le courant est tout de suite passé, on a parlé d'art, des responsabilités en tant que membre du groupe. De travailler avec des gens qui comprennent que c'est pas un boulot de feignasse ni un truc de rockstar...
Jeff'ti, ve orada gerçekten de bir şey olduğunu, telefonda gerçek bir bağ kurulduğunu hatırlıyorum, sanat üzerine konuşuyorduk, onun sanata ne kadar ilgisi olduğu hakkında, ve bir grup üyesi olarak sorumluluklarınız hakkında, ya da bir grubunun olmasının tembellik anlamına gelmediğini düşünen insanlarla çalışmak hakkında,
Ce mec-là est une putain de rockstar.
Bu çocuk... bu çocuk kahrolası bir rock yıIdızı.
Ton père... est une rockstar. Il est un nom très connu. Et ta mère?
Baban tam bir yıldız.
Tu as dit à tante Lynny que tu voulais être une rockstar.
Neden? Çünkü Lynny teyzeye rock yıldızı olmak istediğini söyledin.
Soudainement, Phil, qui crée des jeux par lui-même avec une subvention du gouvernement canadien devient une sorte de rockstar des jeux indie.
Ve bir anda, Phil, Kanada hükümetinden aldığı ödenekle kendi başına bu oyunu yapan... Bir tür Serbest Oyun Rock Yıldızı.
Il voulait devenir une rockstar.
Dünyanın en büyük rockstarı olmak istiyordu.
Hé, alors si Sue a un nouveau prénom, Je pense qu'on le doit tous aussi, donc à partir de maintenant, Je veux que l'on m'appelle "Rockstar".
Hey, eğer Sue yeni isim alıyorsa, bence herkes almalı. Şu andan itibaren, "Rockstar" olarak anılmak istiyorum.
Vous sondez encore un de mes employés, et je vous expédie dehors sur votre maigre cul de rockstar
Çalışanlarımdan birisine daha sarkıntılık edersen seni tuttuğum gibi dışarı attırırım!
Il demande 30 000 $ pour les frais d'inscription, promettant aux gens, qu'ils peuvent devenir des chefs rockstar ou autre.
30 tane öğrenim ücretini ödetip, halka onların çok büyük şefler olabilecekleri gibi sözler veriyor.
Bien sûr que t'es prêt. T'es une rockstar.
Tabii ki hazırsın, sen bir rock yıldızısın.
J'étais dehors toute la nuit dernière avec mon nouveau petit ami rockstar.
Bütün gece yeni rock star sevgilimle dışardaydım.
Tu es une rockstar, et Meg une pute frigide
Sen bir rock yıldızısın. Meg ise frijit kapmış bir orospu.
Quoi de neuf, Rockstar?
N'aber rock yıldızı?
Russo n'est pas une rockstar, Ethan.
Russo rock yıldızı değil Ethan.
On croyait encore que Burt serait une rockstar.
Hala Burt'ün rock yıldızı olacağına inanıyorduk.
Tournons notre attention vers l'ancienne rockstar au top dans les charts, Smokey Floyd.
Şimdi de dikkatlerimizi, eskiden listeleri kasıp kavuran rock yıldızı Dumanaltı Floyd'a verelim.
J'ai d'abord volé une canette de Rockstar et ensuite une boîte de trombones.
Önce bir kutu Rockstar, sonra da atas aldim.
C'est une rock-star!
O bir'rockstar'
Ces autres anges, la façon dont ils te regardent, C-c'est comme si tu étais une rockstar, comme L. Ron.
O meleklerin sana bakış şekli yarı rock yıldızı yarı L. Ron gibisin.
C'est une vedette. Ce n'est pas un sentiment qu'un homme oublie facilement.
O bir rockstar şef, bu bir erkeğin kolayca unutabileceği bir şey değil.
Ce soir, notre rockstar, Millie..... va faire son premier solo dans sa chambre.
Bu gece rock starımız Millie'nin gecesi.. .. kendi yatak odasındaki ilk performansı.
Même sans mon café au lait de chanvre, je suis une rockstar.
Haşhaş sütü eksik bile olsa adamım, 1-900-Rockyıldızı'dır benim adım.
Je suis censé être une rock star.
Rockstar olmam gerekiyordu.
C'est comme être une rockstar...
Rock yıldızı olmak gibi bir şey...
Je pense que tu es une rockstar.
Bence bir rock yıldızısın.
J'étais censé devenir Une rockstar et être riche.
Rock yıldızı ve zengin olmam lazımdı.
- Le droïde a forcé Neil à arrêter de subventionner la vie de rockstar que menait Jason.
Droid neil bir son verdi. Jason rock yıldızı yaşam tarzından sübvanse. Droid kim?
Tout le monde au CJC agissait comme s'il était une rockstar.
ÇTYK'daki herkes adam sanki rock yıldızıymış gibi davrandı.
Mon côté rockstar.
- Evet biraz asiyimdir de.