Translate.vc / французский → турецкий / Root
Root перевод на турецкий
237 параллельный перевод
Regardez : un Remington, un Colt, un Root, un Smith-Wesson, un autre Colt, un Joslyn, un autre Remington.
İşte, Remington, Colt, Root, Smith-Wesson, Colt - ordu, Joslyn, başka bir Remington...
Root beer.
Bitki özü sodası.
File-moi un jus de fruit, pas cette root beer de merde!
Bana greyfrut veya portakal ver, asla o kokmuş kök birasından değil!
- T'as de la "root beer light"?
- Diyet biranız var mı?
- Et ma "root beer light"?
Diyet biraya ne oldu? Diyet mi?
Root beer...
Alkolsüz bira.
Je sais qu'il a reçu un milliard de ses amis du Texas pour déminer la baie de Cam-ranh.
Johnson, dostları Brown ve Root Vietnam'da Cam Ranh Koyu'nun... dibini tarasın diye hazineden 1milyar çıkardı.
C'est comme s'il ne m'appartenait plus.
Muse, Root ve ChiIi'ye kolları değiştirmeye yardım etmelerini söyle.
Je surfais sur le serveur sécurisé d'Ironclad dans le répertoire racine en Cobol... quand un mec a cracké mes PC, mes données.
COBOL root seviyesinde Ironclad sunucusunu dolaşıyordum... biri beni hackledi, bilgisayarlarıma sızdı, verilerimi kırdı.
Une root beer glacée sera ta récompense.
Ödül olarak buz gibi bir kök birası var.
Tu veux une root beer?
Kök birası ister misin?
Elle est bonne, hein, John B. Root?
Hoşuna gitti mi, Fenasi Kerim?
C'est l'heure des root beer.
- Bayan, biletinizi görmek zorundayım.
Et un root beer float.
Bir kök birası.
- Pas de root beer.
Üzümlü gazoz olur mu? Haydi gidelim.
Combine d'épargnes atil?
Root'un birikimi ne kadar?
Les villageois m'appellent justement Racine
Köyde bana Root derlerdi.
Racine
Root.
Racine
Root!
Racine!
Root!
Racine
Root...
J'aime ce frere des la premiere vue il n'est pas une personne ordinaire
İlk gördüğüm andan beri Root'u çok seviyorum. O, sıradan bir insan değil.
Racine, rassiedstoi!
Root, yerinden kıpırdama.
N'y va pas, toi!
Gitme Root!
Racine, ou es tu?
Root, neredesin?
Elle a emporté l'argent de Racine ll faut absolument que tu m'aide cette foisci
Root'un parasını aldı. Bana yardım etmelisin.
Alors il faut que je te remercie de la part de Racine!
Öyleyse, Root adına teşekkür ediyorum.
Si longtemps nous sommes ensemble, Racine est le seul qui mérite notre appréciation qui crois sans reserve au bien du monde
Birlikte geçirdiğimiz onca zaman boyunca insanlara güvenen ve korunmasız olan, tanıdığımız tek kişi Root'tu.
Plus stupide que Racine
Root'tan bile daha aptalsın.
Protéger Racine est un acte de bienfait en quoi je voulais vous donner un coup de main
Root'u korumak iyiliksever bir hareketti bunda size yardım etmek istedim.
Il a le sac de Racine!
Root'un çantasını almış.
Probleme résolu
Root'un sorunu halledildi.
Je crois qu'une root beer serait pas mal...
- Bence kök birası iyi olabilir.
- Une root beer, parfait!
- Kök birası gayet iyi.
Elle va te ramener une root beer
Lane burada, kök biranızı getirir.
Root beer?
- Kök birası.
Le premier bénéficiaire de contrats, c'était l'ancienne entreprise du vice-président Cheney, Halliburton, et sa filiale, Kellogg Brown Root.
En çok ihaleyi kazanan şirket Başkan Yardımcısı Chaney'nin eski şirketi Halliburton ve onun alt şirketi olan Kellogg Brown and Root.
Et on a remarqué que, en 1992, il y avait eu un contrat de 9 millions de dollars confié à une entreprise, Kellogg Brown Root, afin d'étudier l'idée suivante :
Ve 1992'de 9 milyon dolarlık bir ihaleyi fark ettik, ihaleyi Kellogg Brown and Root kazanmıştı.
Kellogg Brown Root se manifeste et se dit : "C'est une idée géniale."
Ardından Kellogg Brown and Roots, bu fikrin muhteşem olduğunu belirtti.
- du Kahlua et de la root beer.
- Kahlua ve kök birası.
Kahlua, root beer...
Kahlua, kök birası...
Je vous présente Gerald Root.
Sizi Gerald Root'la tanıştırayım.
Si vous descendez par ici... Root monte par là?
Demek sen buradan aşağı inerken Root da buradan yukarı çıkıyor?
Nous ferez-vous une prestation, M. Root?
Bay Root?
Root doit se faire discret, ou tout est fichu.
Root ortalıkta fazla görünmemeli. Yoksa foyamız ortaya çıkar.
Je fais le Prestige et Root la chute.
Root da sahne altında olur.
Si Root l'ouvre, c'est fini.
Root ağzını açar açmaz her şey biter.
Root, sombre imbécile!
seni sersem!
- De la Root?
Alkolsüz biran var mı?
Pose ton cul sur le banc du piano qu'on a acheté ensemble sirote ta root beer, et amuse-toi putain.
Ah, hadi, bu Bayan Kelebek oyunu. Nasıl bittiğini biliyorsun.
- Root beer?
- Biliyorsun.