Translate.vc / французский → турецкий / Ruslan
Ruslan перевод на турецкий
60 параллельный перевод
- Rousslan Chamaev!
Ruslan Shamayev!
Rouslan Chamaev. Nijny Alkoun. Vérifiez son identité et reportez
Nizhny Alkun'dan Ruslan Shamaev ailesinin mevcudiyetini kontrol etmeni... ve bunu bir saat içinde bana bildirmeni istiyorum.
Rouslan nous a cru, surtout quand on a balancé la Landrover.
Ruslan, bizim sert olduğumuzu anlamıştı o zamanlar özellikle, Landrover'ı nehre ittiğimizde.
Dans son livre, John disait que vous battiez le berger tchétchène et qu'ensuite vous lui aviez donné une arme.
Kitapta nasılsa, filmde de aynı şekilde anlattı John Çoban Ruslan Schamajev'i zorbaca dövdüler ve siz ona öyle basitçe bir silah verdiniz?
Il a donné les preuves là-bas. Mais le brave berger Chamaev a retourné sa veste, il a raconté en détails comment je l'ai torturé, et avec quel cynisme j'ai massacré des femmes et des enfants tchétchènes.
Karşı tarafa, ifade vermiş ama onun yerine cesur Çoban Ruslan Shamaev oraya gitti ve detaylı biçimde, ona nasıl işkence ettiğimi anlattı nasıl sinsi bir biçimde Çeçen kadın ve çocukları öldürdüğümü...
Ca c'est Ruslan, La Joconde
Bu Ruslan,
Ruslan.
Ruslan.
Compositeur : Rouslan Mouratov, Gleb Matveïtchouk
Music by Ruslan MURATOV, Gleb MATVEICHUK
Elle savait que tu serais furieux. Mais elle tient à ce que tu sois là.
Nasıl sinirleneceğini biliyordu, ama Ruslan, burada olmanı istiyor.
Ta fille sera heureuse, Ruslan.
Kızın çok sevinecek Ruslan.
Sois prudent, Ruslan.
Dikkatli ol Ruslan.
Vous devez être Ruslan.
Ruslan olmalısın...
Quel plaisir de vous rencontrer enfin.
Ruslan, nihayet tanıştığıma sevindim.
Tu te souviens des histoires qu'il t'envoyait jadis?
Çocukluğunda Ruslan'ın sana gönderdiği hikayeleri hatırlıyor musun?
On peut laisser Ruslan à l'hôtel.
Giderken Ruslan'ı da oteline bırakabiliriz.
Vous êtes un type dangereux, Ruslan.
Tehlikeli bir adamsın Ruslan.
L'avocat a dit : "Pas de noms." Ruslan, de L.A.
Demek avukat, isim falan kullanmayacağız diyor Los Angeles'lı Ruslan.
Ruslan... s'il te plaît.
Ruslan. Lütfen, Ruslan.
C'est le Ruslan que je connais.
Benim hatırladığım Ruslan işte bu.
De Ruslan.
Ruslan'dan.
Ruslan tenait un écrin, Stephan allait bien.
Ruslan'ın elinde bir yüzük kutusu vardı. Stephan iyi durumda, ama içerden çığlıklar geldi.
Et si Ruslan va aux chiottes, je veux Le savoir.
Ruslan ne halt ederse, haberim olsun.
Putain, je l'aimais!
Ona manyak gibi aşıktım Ruslan.
Si Ruslan avait fouillé ton pote junky, il aurait trouvé quoi?
Ruslan senin keş arkadaşının üstünü aramıştır. Ne bulmuştur?
Ruslan est derrière.
Ruslan arka odada.
Et ce gars, Ruslan?
Peki ya bu herif, Ruslan?
Alors on écrit des bouquins?
Kitap mı yazıyorsun, Ruslan?
Goldstein a fait sortir Ruslan pour une seule raison. Pour que Mikhail finisse le boulot et le liquide.
Goldstein, Ruslan'ı bir sebeple, sadece bir sebeple çıkardı - böylelikle, Mikhail onu öldürebilecekti, biz de buna razı geliyoruz.
Je sais pas quel est ton score, mais moi, je parie sur Ruslan.
Bu durumda, sen ceset sayılarını takip etmeyeceksin, ben de Ruslan'ın üzerine oynayacağım.
Il aurait piégé Ruslan?
- Sence, Ruslan'a tuzak mı kurdu?
On devrait demander à Ruslan.
Bunu Ruslan'a sormalıyız belki de.
Quatre personnes connaissaient la valeur de la bague.
Ruslan'daki yüzüğün değerli olduğunu söylediğini o odada sadece dört kişi duydu.
Tu crois qu'il ferait du chirurgical pour me buter.
- Ruslan nasıl yapar sanıyorsun? Silahla peşime düşerse, arabayı arkaya çek.
La fille de Ruslan, où elle est?
Ruslan'ın kızı - nerede o?
Oui, inspecteur Norden. C'est Ruslan.
Evet, Dedektif Norden, Ben Ruslan.
Il s'appelle Ruslan Denisov.
Adı Ruslan Denisov.
J'ai dit à Ruslan qu'il en avait trop fait, mais il peut parfois être assez mélodramatique, sans oublier, violent et complètement déraisonnable.
Ruslan'a biraz fazla olduğunu söyledim ama çok duygusal olabiliyor şiddetinden ve şiddetinin saçmalığından bahsetmiyorum.
Mais ces derniers temps, Ruslan n'a pas tenu ses promesses.
Ama sonraları, Ruslan sözlerini tutmamaya başladı.
Son sale caractère nous a coûté à moi et à mes partenaires bien plus que ce qu'il vaut.
Öfkesi, bana ve ortaklarıma mal oldu, Ruslan'ın değerinden fazla bu da.
Mais vous ne négocierez pas avec Ruslan Denisov, ni avec moi.
Ama Ruslan Denisov ile pazarlık yapmayacaksınız ve benimle de pazarlık yapmayacaksınız.
Pas par vous... Par Ruslan.
Senden değil, Ruslan'dan.
Ruslan est un criminel.
Ruslan bir suçlu.
Vous avez dit à Ruslan que le Département d'Etat était ouvert à l'idée d'une enquête.
Ruslan'a, Dışişleri Bakanlığının soruşturma fikrine açık olduğunu söylemişsin.
Ruslan, il a plus de valeur vivant que mort.
Ruslan, hayattayken ölü halinden daha değerli.
Ruslan, il y a un but ici que vous ne voyez pas.
Ruslan, bir son aşama var ve sen bunu göremiyorsun.
Rouslan!
Ruslan!
Ruslan, je t'ai reconnu.
Ruslan.
Dites-moi ce qui s'est passé.
Ruslan, ne olmuş anlat bana.
C'est Ruslan.
Ben Ruslan.
Ruslan y est.
Ruslan orada bile.
Montre-toi.
Çık ortaya Ruslan.