Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Révélation

Révélation перевод на турецкий

1,045 параллельный перевод
J'ai suivi ta carrière, ce fut fascinant, une véritable révélation.
Kariyerindeki değişimi hayretle izledim Sejanus. Benim için esin kaynağı.
L'ultime révélation.
Her şeyin açığa çıktığı yer.
La révélation finale est proche!
Nihaî kurtuluş elimizde.
La presse... "Révélation"... "Gazebo"...
- Revelation Gazebo, bilirsin ya.
M. Kohler, c'est peut-être pour vous une grande révélation qu'il y a des nazis au Paraguay, mais il y a longtemps que je suis au courant.
Bay Kohler, Paraguay'da Naziler olduğunu öğrenmek sizi belki şaşırtmış olabilir, ama emin olun bu benim için yeni bir haber değil.
Pour toi, c'est une véritable révélation.
Senin için, bu sadece - bir ifşa kitabı.
Raglan touche au but, à la révélation.
Raglan büyük bir işe bulaştı.
Révélation mystique de cristal Et la vraie libération de l'esprit
Gizemli fikirler ortaya çıksın Ve fikirler özgür kalsın
Comme avec toute autre révélation majeure dans l'histoire de la science, ça a ouvert le chemin vers de nouveaux et profonds mystères.
Bilim tarihindeki her büyük keşif gibi bu keşif de yepyeni ve daha derin soruların önünü açtı.
et aussi vers la révélation qu'il avait encore beaucoup d'autres secrets qui se cachent dans la lumière.
Ayrıca ışıkta gizli daha niceleri olduğunu gösterdi.
Mais peut-être que la plus grande révélation de la spectroscopie est la découverte de choses qu'elle ne pouvait pas voir.
Ama spektroskopinin belki de en önemli bulgusu kendi göremediği şeyi keşfetmiş olmasıdır.
Un après-midi d'été... alors que ses élèves s'impatientent... il a une révélation qui va changer radicalement... le cours de l'astronomie et du monde.
Güzel bir yaz akşamüstü, öğrencileri dersin bitmesini dörtgözle beklerken, astronomi ve dünyanın geleceğini etkileyecek bir düşünce geldi aklına.
Soudain, j'ai eu comme une révélation. Appelle ça comme tu voudras.
Aniden bir kavrayış yaşadım, ya da buna ne denirse.
Afin toutefois de préserver quelques éléments de mystère aucune révélation ne sera faite quant à l'identité de celui qui se fera un bleu sur le haut du bras.
Bir miktar gizem kalması için, kimin kolunda çürüklerin oluşacağı henüz açıklanmayacaktır.
C'est très mauvais, mais quelle révélation!
Tamam çok kötü, ama bu bir vahiy!
Vous êtes une révélation pour nous.
Bizim için bulunmaz bir oyuncusun.
Et la révélation de l'année, pour la 1e fois à la télévision, Rupert Pupkin, le nouveau roi du rire!
Carol Burnett ve yılın komedi keşfi kendi TV şovuna yeni başlayan komedinin yeni kralı Rupert Pupkin!
Il nous faut d'abord réfléchir. Cette révélation, maintenant, le ferait souffrir.
Ona şimdi söylersek onu incitiriz.
Quelle révélation!
Aman Tanrım, ne de büyük bir buluş!
C'est une révélation, professeur.
Bana açıklar mısınız, profesör?
ma tête a frappé le lavabo j'ai eu une révélation une image de ça.
Klozet ıslaktı. Kaydım ve başımı küvete çarptım. Kendime geldiğimde, bir şey keşfetmiştim.
Après sa révélation.
Onun açıklamalarından sonra.
Vous avez une révélation à me faire?
Bilmem gereken bir şey mi var?
Après la révélation, les jumeaux passèrent par la porcherie...
E? lenceden sonra, ikizler ahyr geçti...
On devrait aussi écrire "Révélation" ici.
Şuraya bir şey daha yazmamız gerekiyor,'Devrim'.
La révélation nous amène vers une fin religieuse.
Devrimin mutlaka dini bir şeyle sonlanması gerek.
C'était une révélation.
Aydınlanma gibiydi.
Je sors des toilettes où j'ai eu une grande révélation.
Tuvaletteyken duygusal bir deneyim yaşadım.
Des gens ont quelque chose qu'ils appellent "révélation".
İnsanlar buna önsezi diyor.
La poésie est tout ce qui contient une révélation.
Şiir size hitap eden her konu hakkında olabilir.
C'est une vraie révélation pour toi, n'est-ce pas?
Şimdi, senin için gerçekten şaşırtıcı birşey olur bu değil mi? - Hayal dünyasında yaşıyorsun William.
J'ai une révélation qui va vous intéresser.
Birşey var ve bence hepiniz bunu bilmelisiniz.
Brown et Riley. Une nouvelle Vision de la Révélation,
Vahiy'e Yeni Bir Bakış'ı yazan Brown ve Riley.
Une nouvelle Vision de la Révélation vous traitez de 1O :.19
Vahiy'e Yeni Bir Bakış'ta 10 : 19 numaralı ayeti ele almışsınız.
Ce n'est pas comme au cinéma... oú tu as une révélation et aussitôt, ta vie change.
Büyümek, filmlerdeki gibi hayatın değişimlerini kolayca idrak ederek olmuyor.
Ça dépend de la révélation.
Bu idrak ettiklerine bağlı.
Ce serait dans un mois ou deux, le temps de ta révélation.
Birkaç ay sonra başlayacağız, yani idrak etmek için yeterli zamanın var.
Mais s'il y avait eu matière à révélation... croyez-vous qu'un fonctionnaire honnête l'aurait révélée à un responsable?
Eğer bu durumu birilerine itiraf edecek olsaydı... bunun üstlerinden biri olması gerektiğini mi düşünüyorsunuz?
Un discours fumeux sur l'ambition Et pour finir, une question précise qui conduit à cette révélation :
Tutkunun doğası hakkında bir kaç gölge oyunu ve en sonunda bir yerlere varabilecek dosdoğru bir soru...
J'en ai eu la révélation pendant un jeu grotesque entre Mlle Lemon et Hastings au sujet des diminutifs de Margaret.
Bunun aklıma gelmesinin sebebi de Yüzbaşı Hastings ile Bayan Lemon'ın söylediği saçma şeylerdi. Margaret isminin bir sürü kısaltması varmış,
Hier, j'ai eu une sorte de révélation qui m'a terrorisé.
Dün, çok kısa bir süreliğine bir berraklık oldu.
Merci mon Dieu pour cette révélation.
O şimşeğe şükürler olsun.
"La révélation est l'auteur de ce drame sur des gens simples, " des poissonniers, " dont la lutte pour la survie
"Akşamın keşfi amansız var olma mücadeleleri daha yüce şeyler istemelerini engellemeyen basit insanlar, balık satıcıları hakkındaki dramın yazarıydı."
J'ai eu une vision. Comme une révélation religieuse.
Gözümde canlandır - abiliyorum Kutsal bir mabed gibi.
Cette machine est une révélation.
Makine çok iyi çıktı.
Je vous fais partager une révélation
Lanet olsun. Burada sana bir şey açıklıyorum.
Fiona a été une révélation, un tempérament de feu
Fiona bir ifşaydı. Ateş gibiydi.
Elle ne veut pas parler et il prend l'accident comme une révélation.
Eşiniz konuşmuyor o da kazanın feci birşey olduğunu kabul etmiyor.
Puis, il répéta à l'assemblée l'ultime révélation du Coran qui scellait la religion.
Sonra Kuran'ın son sözlerini tekrarladı onlara...
Ça a été une révélation pour moi.
- Paketçi'nin hakkı bu.
Car cette révélation arrive tard.
Sadece yeterli kaynağı ve aklı olan biri... böyle bir yer yapabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]