Translate.vc / французский → турецкий / Sada
Sada перевод на турецкий
73 параллельный перевод
Il ne dira rien...
- Birşey demez. Ne kadar acısada.
TONO Eijiro SATA Yutaka
YUTAKA SADA KAMATARI FUJIWARA
Keiji SADA Teiji TAKAHASHI
Keiji Sada Teiji Takahashi
Le professeur d'anglais : SATA Keiji Setsuko :
KEIJI SADA YOSHIKO KUGA
À sa mort, j'ai repris mon vrai nom : Abe Sada. SADA
O öldükten sonra gerçek ismime döndüm :
SADA ET KICHI
SADA'YLA KICHI
SADA ET KICHI SEULS AU MONDE
SADA'YLA KICHI BAŞBAŞA
LA VÉRITABLE HISTOIRE D'ABE SADA
BÜYÜCÜ SADA TUTUKLANDI! ABE SADA İSİMLİ BİR KADIN
SADA
SADA
Sada et Kichi seuls... au monde...
SADA'YLA KICHI. İKİ KİŞİ.
Sada et Kichi seuls au monde
SADA'YLA KICHI. İKİ KİŞİ.
SIGNANT SON CRIME DE LETTRES DE SANG
VAMPİR, KANLI HARFLER VE SADA
SADA OÙ EST LA SORCIÈRE?
POLİSLERDEN KURTULDU
SADA ÉCHAPPE AUX POLICIERS
TANIK ONU OTOBÜSTE GÖRDÜ UENO İSTASYONUNDA DA GÖRÜLDÜ
"Sada et Kichi seuls au monde"...
"Sada'yla Kichi tek parça" yazıyormuş.
Sada et Kichi seuls au monde.
Sada'yla Kichi tek parça...
Oui... je suis Abe Sada.
Evet... Adım, Abe Sada.
Embrasse-moi.
Öp beni, Sada.
Tu n'aimes vraiment pas les femmes?
Sada, seni okşamam hoşuna gitmiyor mu?
Sada.
Sada.
Abe Sada.
Abe Sada.
Ne perdons pas de temps!
Hayat zevk almak için var. Gel, Sada.
Tu peux le faire dans moi.
Sada'nın içine, sıcak ve tatlı.
"Mon bonheur serait que tu deviennes une femme sérieuse."
"Bak, Sada, geleceğin senin onurlu olmana bağlı... bu gittiğin yolları değiştirmelisin."
"Frappez-moi!"
Hadi, Sada.
Arrête!
Sada, yapma.
Je te veux pour moi seule.
Sen Sada'ya aitsin, başkasına olamazsın!
Ça te plaît?
"Canımı yak, Sada." de
Mais... Tu pleures?
Sada, ağlıyorsun.
Regarde-moi.
- Sada, bak bana.
Je vais m'endormir.
Uykum var, Sada. Uykuluyum sadece.
Si tu serres, ne t'arrête pas en route, après, ça fait trop mal.
Evet. Bu kez, Sada... Durma!
Sada erra quatre jours dans Tokyo avec ce qu'elle avait tranché...
Sada dört gün boyunca, ondan kestiği parçayı yanında taşıdı. Tokyo'ya doğru yola koyuldu...
À son arrestation, Sada resplendissait de bonheur.
Yakalandığında mutluluktan gülüyordu ve herkesi hayret içinde bıraktı.
L'affaire bouleversa le Japon et valut à Sada une étrange popularité et de la compassion.
Hikayesi, bütün Japonya'yı şok etmeye yetmişti. İnsanların ona acıması onu acayip bir şekilde meşhur etmişti.
"Sa... da..."?
Sada.
Les gens sont très petits du côté de mon père.
Baba tarafımızın ailesi çok kısada.
Mayumi Sada Jun Kaname
Bundan sonra bir komedi
Va donc te palucher et laisse-nous le temps de faire nos preuves avant de nous priver de nos chances.
İşin aslı, neden kalem kıIıklı aletinle kendin ilgilenmiyorsun. Bu şehirde ki yeni kızlara kısada olsa zaman tanımış olursun. Böylece, sen onlara tecavüz etmeden önce yeteneklerini göstermek için bir şansları olur.
Si vous ne l'aviez pas cloué au perchoir, il boufferait les pissenlits par la racine.
Tüneğe çivilemesen ruhu şada ermiş olacaktı.
SADA, 5 ANS
SADA, 5 YAŞINDA Bağışla beni baba.
SADA, 18 ANS
SADA, 18 YAŞINDA
Kobe enfin, j'ai été partout. SADA, 26 ANS
SADA, 26 YAŞINDA
Sada...
SADA
Sada
SADA
"Sada et Kichi seuls au monde", je l'ai écrit
Sada'yla Kichi iki kişi
Sada!
- Çok sert bir tokat! - Sada!
Arrête, Sada!
Bırak şunu.
Sada!
- Sada.
Tu étais bien?
Mutlu musun, Sada? Sada?
Sada
Sadako.