Translate.vc / французский → турецкий / Sage
Sage перевод на турецкий
5,414 параллельный перевод
Il est tellement robuste, tellement sage!
Çok saglam adam. Çok akilli.
Il faut rester sage, d'accord?
- Evet. İyi bir çocuk olmaya devam etmeni istiyorum.
T'es sage?
İyi bir çocuk musun?
Sois sage, là-bas.
Haydi akıllı ol lan.
- Sois sage.
- Kendine iyi bak.
Alors, si tu avais été plus sage, je ne serais pas là.
Yani sen daha yaşlı ve daha akıllı olsaydın, ben olmayacaktım.
Suis-je le seul sage à ne pas être dupé par les violons?
Masum numaralarına kanmayan tek akıllı ben miyim?
Très sage.
- Çok zekice.
Soyez sage, Vin.
Kendine dikkat et, Vin.
"Sois sage, mon enfant" Me conseillaient mes parents
- Hayır kastetmiyor! Annem iyi, babam kibar ol derdi.
Gentille, Cendrillon Sage, Cendrillon
Bu her zaman onların nasihatiydi. Kibar ol Sindirella, iyi ol Sindirella.
Sage, bonne, aimable, sage
Sindirella, kibar Sindirella. İyi, kibar, iyi, kibar.
À force d'être sage J'avais les yeux fermés
Çok dikkatliydim hiç umursamadım.
Ici, il est sage de choisir un côté.
Burada taraf seçmekle akıllılık edersin.
Et si tu es sage...
Dediğimi yapar...
Si tu es sage, il ne t'arrivera rien.
Dediğimi yaparsan sana hiçbir şey olmaz.
Vous êtes belle, vous êtes sage vous êtes magique.
Çok güzel, çok ferasetli ve çok büyüleyicisiniz.
- les pompiers sont si froids - un Homme sage a dit un jour... n'avoir pas de queue et pourtant son nom est hanuman.
- ateş adam çok soğuk - sessiz adam daha önce söylendi. hanumanın da kuyruğu yok ama ismi hala değişmedi.
On peut être sage et jeune, c'est très rare, mais épatant.
Hem bilge hem genç olmak nadir görülen bir şey ama olunca da tam oluyor.
Oui Vanessa, je serai sage, c'est promis.
Evet, Vanessa. Uslu olacagim. Söz veriyorum.
Je pense que c'est une sage décision.
Bence akıllıca olur.
Vous êtes sage.
Bilgeliğin var.
Sois sage. Oui, c'est ça.
Doğru söylüyorsun.
As-tu été sage cette année, petit?
- Selam ufaklık. Bu yıl uslu durdun mu?
Je sais que tu as été sage.
Senin de uslu durduğunu biliyorum.
Salut, ma belle! As-tu été sage ou vilaine?
Yaramazlık mı yaptın, uslu mu durdun?
Mais j'espère être sage un jour.
Ama bir gün bilge olmayı umuyorum.
"Car tu es sage, et avec toi, toute ta sagesse mourra,"
Ama bilgelik de sizinle birlikte ölecek
"Si tu es sage, tu pourras l'avoir pour le dessert."
Uslu durursan sevgilim, tatlı olarak onu yiyebilirsin.
Une sage rose.
Ne bilge gülmüş.
Tu es assez sage.
Oldukça zekisin.
Il a pris Singleton comme voleur et l'a tué en cas de contre-argument, et en même temps a mis fin à la mutinerie, en espérant pouvoir le contenir avant qu'un sage le remarque.
Singleton'ı hırsız gibi gösterip öldürmüş böylece karşı tartışmalara son vermiş. Singleton'ın başlattığı isyana da son verip kimse fark etmeden önce sayfayı bulmayı umut etmiş.
Trixie, sois sage.
Trixey, uslu dur.
Il serait peut-être sage de revoir nos conditions en prenant en compte ce risque en plus.
Belki de bu mevcut riski ekledikten sonra anlaşma şartlarını yeniden gözden geçirebiliriz.
Oui, s'il est sage.
Evet, uslu durursa.
Et certainement pas celui de l'être humain le plus courageux, gentil et sage que j'aie jamais eu la chance de rencontrer.
Özellikle de tanıma şerefine eriştiğim en cesur, nazik ve bilge insanın en iyi arkadaşı.
Sage conseil, j'essaierai certainement de l'avoir en tête.
Akıllıca bir tavsiye. Aklımda tutmaya çalışacağım.
Stuart, sois sage.
Stuart, rahat dur.
T'inquiète pas, je serai sage.
- Endişelenme hiç bir aksilik olmayacak.
Sois sage, travaille bien, sois poli et ne sois pas bizarre.
Uslu ol, iyi çalış Kendine dikkat et, ve Tuhaf olma, tamam?
Tinisha n'est pas sage-femme.
- Tinisha ebe değil ki.
T'es sage?
- İyi bir çocuk musun?
Sois sage!
Görüşürüz, uslu dur.
Le Grand sage.
Bilge kişi.
- Gentille, sage... - Plus serré!
- İyi, kibar...
- Sois sage.
- Akıllı ol.
Dans votre cas, ce serait pourtant plus sage.
Senin durumunda bu akıllıca olur.
- Sage.
- Uslu durdum.
- Tu as été sage?
- Uslu durdun demek.
Notre chef bien-aimé est sage. Il est doux, gentil et fort. Nous lui souhaitons de la joie, de la paix et de l'amour.
Filmakinesi
Un homme plus sage aurait retenu sa leçon.
Daha uyanık biri bundan dersini alırdı. Ama Bruno böyle biri değildi.