Translate.vc / французский → турецкий / Sali
Sali перевод на турецкий
441 параллельный перевод
" Vous avez vraiment sali ma réputation!
Bu defa resmen çamur attınız!
mardi, 19h30 résistance ACCRUE
SALI 19.30. DİRENCİ, DAHA GÜÇLÜ VE SIK
Tu t'es sali.
Ceketin batmış.
Il y a quelques mois... une tache a sali notre mouvement.
Birkaç ay önce... karanlık bir gölge Harektimizin üzerine çöktü.
Cette dame disait que M. Warriner avait accepté les torts pour que votre honneur ne soit pas sali.
O kadın dedi ki, Bay Warriner senin dava açmana izin vermiş... Adın lekelenmesin diye.
Il s'est sali les mains avec cette sale terre hollandaise.
O pis Hollanda toprağıyla ellerini kirletti.
Recensement Mardi 5 juin 1917
DİKKAT! SALI GÜNÜ KAYIT
Cette faute a sali mon bras à jamais.
Bu kolumun çürümesi için ne gerekiyorsa yapacağım.
Il s'est encore sali!
Hayır, 15 yaşında olmadığımı anladılar.
Vous vous êtes sali.
Üzerini boyamışsın.
Je n'ai pas sali ta réputation d'hermine.
Merak etme, meşhur beyaz kadın avcısı şöhretine zarar vermedim.
Il a sali mon costume neuf!
Yeni kıyafetlerimin her yerine koydum.
Maintenant vous me regardez comme si j'étais sali.
ªimdi bana pis bir ºeymiºim gibi bakiyorsun.
- Seul son nom est sali.
- Sadece onun adı kirlendi.
Et vous? Vous pensez avoir effacé? Non, vous avez sali, mon ami.
Temizlediğinizi mi sanıyorsunuz!
Tu as sali l'unique chose belle dans ma vie.
Sen hayatımda sahip olduğum en güzel şeyi kirlettin.
Si, mais vous avez vomi et sali tous les sièges.
- Bana güvenmiyor musun? - Arabaya kustu, ve koltukları batırdı!
Dans cette orgie d'accusations, d'insultes et de menaces, non seulement mon honneur était sali, mais également celui de tous les Cefalù.
Bu suçlama alay ve iftira çılgınlığı içerisinde hepimiz bir yumak haline geldik. Sadece ben değil tüm Cefalu halkının onuru zedelendi.
J'ai sali mon père.
Babama leke sürdüm.
Oh! Je vous ai sali!
Her şeyi kirletiyorum.
Et le plancher est sali avec des tâches de glace!
Çubuklu şekerlerin çubukları tuvaleti ikinci kez tıkadı!
Je n'ai rien sali.
Ben çay falan dökmedim!
C'est comme ça que j'ai sali ma robe.
Üzerimdeki entari de bu yüzden kirlendi.
Mon corps est déjà flétri et sali!
Bedenim şimdiden bozulmuş, çürümüş.
Je n'ai pas sali les draps.
Çarşafları kirletmedim.
Mais tu ne voudras plus me suivre quand j'aurai sali le nom des Elder.
Elder'ların adını kirlettiğime göre artık benimle beraber olmak istemezsin.
Taichi, tu as sali ton kimono!
Taichi, şu kimononun üstündeki pisliğe bak!
On s'est sali les menottes.
Ellerim kirlendi.
- J'ai sali la veste.
- Ceketim leke kaptı.
C'EST DEVENU LE DOCUMENTAIRE DU MARDI
KLASİK DİZİ ARTIK SALI BELGESELİ
C'EST DEVENU UNE ÉMISSION POUR ENFANTS
SALI BELGESELİ ÇOCUK MASALI OLDU
C'EST À NOUVEAU UN DOCUMENTAIRE... rappellent les jours d'avant l'arrivée d'une nouvelle richesse qui a nettoyé le pays et a rempli les boutiques de belles choses...
ÇOCUK MASALI SALI BELGESELİNE DÖNDÜ... yeni refah dalgasından önceki günlerin hatırası. Ülke dirlik ve düzene kavuştu mağazalar güzel şeyler, hoş trenler, oyuncaklar ve...
- Même si j'ai un peu sali le tapis rouge.
Gerçi özel muamele işini biraz berbat ettim, efendim.
La voie du tueur est la seule possible pour assouvir ma vengeance contre l'infâme clan Yagyu qui a sali notre nom.
Sûikastçi olarak alacağım görevlerle ailemize acı çektiren Yagyu'ya acıyı geri tattıracağım.
"Département d'État américain le mardi, 4 mai, 9 h."
AMERİKA DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI 4 MAYIS SALI - 09 : 00
Elle n'a pas sali mon manteau, j'espère.
Ceketimi batırmamıştır umarım.
Bill Quantrill le prenait très souvent.
Sizinkiler, çok kez, bu sali kullandi.
Ramène le bac!
Sali buraya getir!
Il ne va pas traîner.
Sali bekletmeyecek.
J'ai sali mes vêtements, je me suis enfermée dans la buanderie...
Üstüme margarin döktüm. Kıyafetlerim şu an yıkanıyor. Cama sıkıştım.
Tu as sali les noms de Wuzheng et de Yuan.
Neden tekerime çomak... sokmak zorundasınız?
Tu as sali mes vêtements. Toi, tiens-moi ça!
Hey, ceketim kirleniyor, şunu alın!
Bien. Tu as sali mon image :
O zaman önce sen öleceksin!
15 jours de cachot. Motif : sali les draps.
14 gün ödeme yaptılar, sonra avcumuzu yaladık.
- Que son nom ne soit jamais sali.
Rahmeti üstümüzden eksik olmasın.
- Tu as sali la Torah!
- Tevrat'a tükürdün, çiğnedin!
Tu as déshonoré ce club, sali un sport noble, souillé le nom de St Andrew.
Asla! Yaptığın şeyin farkında değil misin? Bu kulübün utancı oldun.
On a sali le parquet.
- Burada yalnız mıydım demiştiniz?
II s'est sali.
Üstü başı batmış!
Il aurait eu 63 ans mardi.
Çocuk yasasaydï salï günü 63 yasïnda olacaktï.
Comment tu t'es sali autant?
Hem nasıl bu kadar pislendin?