Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Sam

Sam перевод на турецкий

27,830 параллельный перевод
Je pense que ses secrets, ainsi que les sorts pour protéger Sam, se trouvent où tous les grands mystères se trouvent.
Sanırım Sam'i koruyacak büyü ile birlikte birçok gizemin daha olduğu bir şey var.
On doit savoir exactement comment ouvrir la cage et comment protéger Sam une fois qu'elle le sera.
Bilmek istediğimiz şunlar, kafesi nasıl açarız ve Sam'i nasıl koruyabiliriz?
Sam, tout est en ordre.
Sam her şey yerinde.
Sam doit savoir qu'il ne faut pas rompre les contrats.
Elbette Sam bir anlaşmadan fazlası olacağını biliyordu.
Je sais, Sam.
Biliyorum Sam.
Sam, pourquoi crois-tu que Dieu t'a envoyé chez moi?
Sam tanrının nedeni seni bana yolladığını düşünüyorsun?
Sam, tes visions vient de Dieu.
Sam ön görülerin tanrının sözleriydi.
Y as-tu réfléchis, Sam?
Bunu düşündün mü Sam?
Sam Winchester, je t'ai manqué?
Sam Winchester beni özledin mi?
Tu vois, Sam, quand les Ténèbres sont arrivés, l'impact sur l'enfer était énorme.
Karanlık ortaya çıktığında cehenneme etkisi büyük oldu Sam.
Ce n'était pas Dieu dans ta tête, Sam.
Kafanın içindeki tanrı değildi Sam.
Peut-être que Sam sait.
Belki Sam bilir.
Sam.
Sam'i.
Sinclair sait qu'Annalise a demandé à Nate de tuer Sam, et moi aussi.
Sinclair, Annalise'in Sam'i Nate'e öldürttüğünü biliyor. Ben de biliyorum.
J'ai tué Sam.
Sam'i ben öldürdüm.
Sinclair sait qu'Annalise a poussé Nate à tuer Sam.
Sinclair, Annalise'in Sam'i Nate'e öldürttüğünü biliyor.
- Quoi? J'ai tué Sam.
Sam'i ben öldürdüm.
J'étais... en train de travailler sur une affaire pour Annalise quand Sam est rentré.
Ben Annalise için bir davayı araştırıyordum. Sam geldi.
- Je connaissais Sam depuis 20 ans, et regarde comment ça a fini.
- Sam'i 20 senedir tanıyordum ama olanlara bak.
- Asher est au courant pour Sam?
- Asher Sam'i biliyor mu? - Hayır.
Sam faisait bonne figure, mais au fond, j'ai épousé un homme que je ne connaissais pas vraiment.
Sam maskeyle geziyordu ama derinlerde hiç tanımadığım bir adamla evlenmişim.
Je sais qui a tué Sam Keating.
Sam Keating'in katilini biliyorum.
Qui a tué Sam?
Sam'i kim öldürmüş?
Celui-là ne me protège que pour témoigner contre les méthodes professionnelles illégales d'Annalise, pas pour le meurtre de Sam Keating, donc il nous en faut un nouveau, non?
Yani şu anki sadece Annalise'in mesleği kötüye kullanımı için Sam Keating'in cinayeti değil, yani yenileyeceğiz değil mi?
Un nouveau contrat... immunité totale pour Trotter Lake et pour un éventuel lien avec le meurtre de Sam Keating, à condition, bien sûr, que vos infos débouchent sur une condamnation.
Yeni anlaşmamız. Hem Trotter Gölü hem de Sam Keating cinayetinde tam dokunulmazlık tabii mahkûmiyetle sonuçlanacak istihbarat karşılığı.
Tu ne sais pas qui a tué Sam Keating.
Sam Keating'in katilini bilmiyorsun.
Et Sam Keating n'était pas quelqu'un de bien.
Hem Sam Keating iyi birisi değildi.
Asher allait témoigner contre toutes les personnes de cette maison, donc Bonnie lui a dit qu'elle avait tué Sam afin de sauver tes fesses!
Asher bu evdeki herkes aleyhine tanıklık edecekti Bonnie kıçınızı kurtarmak için Sam'i öldürdüğünü söyledi!
Je n'ai pas tué Rebecca ou Sam.
Rebecca'yı da Sam'i de öldürmedim.
Bonnie a tué Sam.
Sam'i Bonnie öldürdü.
C'est à Sam.
Sam'in bu.
Immunité totale sur les affaires Trotter Lake et toute implication dans le meutre de Sam Keating.
Hem Trotter Gölü hem Sam Keating cinayetinde tam dokunulmazlık.
Comment penses-tu que Bonnie s'est sentie quand Sam s'en est pris à elle, quand il a mis ses mains sur elle?
Sam o gece gelip elini ona sürünce Bonnie nasıl hissetmiştir sence?
Ce que Sam a fait. Ce n'est pas bien.
Sam'in yaptığı, doğru bir yanı yok.
Je suis heureuse que Sam soit mort, moi aussi.
İyi ki Sam de öldü.
Que ce soit toi qu'ils aient tué dans cette maison. et pas Sam.
Onların bu evde öldürdükleri sen olmalıydın,... Sam değil.
J'aurais... Me rendre pour le meurtre de Sam.
Ben de Sam için teslim olmalıydım.
Il s'appelle Sam Mackey.
Adı Sam Mackey.
Je sais ce que vous pensez, Sam.
Ne düşündüğünü biliyorum Sam.
D'accord, Sam, voilà ce qu'on va faire.
Pekala Sam, şöyle olacak.
On a trouvé qui sont les principaux acteurs au Service d'hygiène de Friendly Island, et la prochaine fois que Sam aura une livraison, nous... Nous serons là.
Friendly Islands Sanitation'daki büyük adamlarını bulduk, ve gelecek sefer Sam teslimattan haber verdiğinde orada olacağız.
J'ai ou identifié le propriétaire de l'entrepôt où Sam Mackey a livré l'héroïne.
Sam Mackey'in eroin'i bıraktığı deponun sahibini buldum.
L'apprenti lutteur Sam Paley?
- Yedek güreşçi Sam Paley?
Je m'appelle Sam Paley.
Adım Sam Paley.
Amenez Sam par ici, au milieu, et accueillons le comme il se doit.
Sam'i tam ortaya alalım, ona dostluğumuzu hissettirelim.
Sam à eu son jeton de 90 jours...
Sam 90 günü aştı...
Peux-tu chercher la plaque "Sam-William-Henry-582"?
Sam-William-Henry-582. Şunu bir sorgular mısın?
Vous demandez au standard de chercher la plaque immatriculée "Sam-William-Henry 582"?
Memurdan sorgulamasını istediğiniz plaka "Sam-William-Henry-582". Doğru mu duydum?
L'enquête Trotter Lake du Grand Jury. J'ai tué Sam.
Sam'i ben öldürdüm.
C'est à propos de Sam.
Sam'le ilgili kesin.
Et croyez-moi... on ne s'habitue pas.
Ve inan bana, asla alışamıyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]