Translate.vc / французский → турецкий / Seti
Seti перевод на турецкий
1,199 параллельный перевод
Avoue que ta chaîne était déjà détériorée.
Hadi, itiraf et. O müzik seti zaten bozuktu.
6000 dollars pour ce lot magnifique.
Bu güzel golf seti 6000 dolar alabilir miyim?
Il y a une étoile sur le derrière. Et elle est vendue avec un seau.
Popo tarafında deniz yıldızı var ve kova seti de yanında geliyor.
Maintenant, on regarde les soleils se coucher.
Şimdi güneş seti izlemek.
- Où est le médikit?
Sağlık seti nerede?
Je suis une des astronomes que vous financez.
Fonunu sizin sağladığınız SETI labarotuarlarında çalışan astronomlardan biriyim.
- L'équipement nécessaire fait défaut.
Korkarım, mekiğin ilk yardım seti, bunun için yeterli değil.
- Il avait un laboratoire fait maison. Je ne sais pas ce qu'il produisait.
Ev tipi bir kimya seti var,... ama ne imal ettiğini bilmiyorum.
2nd prix : 2 semaines au camp Ramsar, une trousse complète.
"İkincilik ödülü : İki hafta Ramsar kampı, kırtasiye seti."
Je travaille sur le projet SETI.
SETI üstünde çalışırım.
Le SETI.
SETI.
On pourrait monter un super programme sur l'Intelligence Extra-terrestre.
Birlikte bir SETI programı yapardık.
Tu connais le Très Grand Réseau du Nouveau-Mexique? Un endroit fabuleux pour une étude vouée au SETI...
New Mexico dev VLA tesisleri SETI için muhteşem bir yer.
On vous offre un poste d'enseignant à Harvard... que vous refusez pour vous consacrer au SETI... à l'observatoire d'Arecibo, à Porto Rico.
Daha sonra Harward'dan profesörlük teklifi aldınız ancak Porto Rico'daki Arecibo Gözlemevinde SETI çalışması yapmak uğruna reddettiniz.
La panoplie de chimiste dont tu rêvais!
Güzel değil mi? Hep istediğin kimya seti.
Je veux dire, c'est ma meilleure porcelaine maintenant, car toute la vaisselle a été volée l'été dernier.
Yani önceden iyileri vardı. Ama aile seti geçen yaz çalındı.
On lui a offert une panoplie de policier... à Noël dernier.
Yılbaşında ona bir polis seti vermiştik...
Et après, des haltères.
... sonra da bir ağırlık seti.
J'aurais préféré tourner dans un vrai bar mais c'était impensable.
Bu seti gerçek bir gece kulübünde çekmek isterdim ama kimse kendi yerinde böyle bir sahne çekilmesine izin vermez.
Ils ont la collection complète maintenant.
Büyük bi ihtimalle seti tamamladılar.
Une chaîne contre un rein?
Böbreğe karşı müzik seti mi?
Il ne te manque que l'Indien et l'ouvrier.
Bir Hintli ve bir de inşaat işçisine ihtiyacı var, sonra al sana film seti.
Vous avez toute l'encyclopédie pour 1200 dollars.
Tüm seti 1200 $'a alırsın.
C'est le décor du Merv Griffin Show.
Jerry, bu bizim eski Merv Griffin Show'un seti!
Le plateau de Merv Griffin.
Karşınızda Merv Griffin'in seti.
Une cuisinière?
EZ Bake fırın seti mi?
Nous sommes à l'aube d'une guerre et vous pensez aux fléchettes?
Bu arada, iki duridium-alaşımlı yeni dart seti sipariş ettim. Haftaya burada olurlar. Dart?
C'est soit un verrou bipolaire autobloquant ou une girouette à rochet inversé.
Ya bir sızdırmaz cıvata kolu Ya da ters anahtar seti.
Quel genre de garçon a un service en porcelaine?
- Nasıl bir oğlan çocuğunun çay seti olur?
C'est une trousse de maquillage.
Makyaj seti.
Orla a toujours voulu un train
Biliyorsun, Orla tren seti için çıldırıyor.
Un train?
- Tren seti demek.
Tu fais quoi à part acheter des stéréos?
Sen müzik seti almadığın zamanlar ne yapıyorsun -
Tu ne comprends toujours pas qui était Seti?
Hala anlamadın mı, Seti neydi?
Ils m'ont acheté la collection entière.
Bana bütün seti aldıklarına inanamıyorum.
Donc on n'a pas vraiment le temps de kiffer.
Yani zevk almana müsaade etmiyorlar Bende seti terk etim
- Le kit d'amour.
- Aşk seti.
C'est sa putain de chaîne.
Buda onun lanet olası müzik seti.
Je dépenserais de l'argent pour une chaîne quand je pourrais avoir un appart avec une belle vue.
Paramı manzaralı odamdaki müzik seti için harcadım.
Je relèverai tes empreintes.
Parmak izi seti alacağım.
Une télé, une chaîne stéréo!
Elaine, vay canına. Bir televizyon, bir müzik seti.
Le joyau de la couronne de Séti ler.
Firavun 1. Seti'nin gözbebeği.
C'est le sceau royal de Séti ler j'en suis sûre.
Bu, l. Seti'nin resmi kraliyet mührü, bundan eminim.
- Deux questions : Qui diable était Séti ler et était-il riche?
- Sana iki soru I. Seti kimdi ve zengin miydi?
La maison de Séti.
Seti'nin yeri.
Le trésor de Séti est sous les sables.
Bu her şeyi kanıtlıyor. Yaşlı Seti'nin serveti burada olmalı.
On aurait bien aimé... mais c'était compliqué. Forcément, on était dans l'espace.
Şey evet, düşünebilirdik ama uzay seti olması bizi zorladı.
L'électrophone du salon des fois faut tripoter le bouton pour qu'il marche
Willis, sığınaktaki müzik seti... düzgün çalması için düğmesini biraz kurcalamak gerekiyor.
Trousse de toilette.
Güzellik seti. - İçinde neler var?
Une boîte de jeu M. Hankey!
Aha, Bay Hankey Seti
Séti n'était pas idiot.
Seti aptal değildi.