Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Shabbat

Shabbat перевод на турецкий

176 параллельный перевод
Il n'y a rien de meilleur que la carpe pour Shabbat.
Cumartesileri, en iyisi balık yemektir. Bilemiyorum.
C'est Shabbat.
Bugün cumartesi.
Shabbat ou non, une boutique est une boutique.
Cumartesi veya değil. İş iştir! Hayır, hayır!
Ah, oui, c'est Shabbat.
Oh, cumartesi, cumartesi!
C'est pour Shabbat.
Güzel! Cumartesi ve haftanın geri kalanı için.
C'est Shabbat, tu vas rentrer chez toi.
Bir fincan kahve ve küçük bir parça kek... Ye, iç... Vakit çok.
C'est presque le coucher du soleil, le shabbat.
Artık gün batıyor, Şabat başladı.
Mère dit que le shabbat est un jour particulièrement béni.
Annem şabat için özel bir kutlama olacağını söyledi.
Je suis trop fatiguée pour la bénédiction de shabbat, même si tu allais peut-être l'exiger. Peut-être.
Ben de özel şabat kutlaması nedeniyle çok yorgunum, gitmiş olsaydın bile... onu iste... olabilir.
" Observes-tu le Sabbat?
Asla kim olduğunu unutma! " Kutsal istirahat ve ibadet günümüz olan Shabbat'a riayet edebiliyor musun?
Ce Fritz sait bien que je joue pas pendant le shabbat!
Sept Günleri asla oynamam. - Walter! - Çoktan asmışlar bile...
Je suis shomer shabbat.
O ne demek Walter?
Le samedi, Donny, c'est shabbat, le repos des Juifs.
Yahudilerin dinlenme günü. Yani o gün çalışmam,
- Shomer shabbat, putain. - Putain!
Ehh, siktir be, buraya kadar, ben gidiyorum.
Comment tu fais sans voiture pendant le shabbat?
Hey Walter, Sept Günü arabaya binemiyorsan bir yerlere nasıl gidiyorsun? Cidden, Ahbap beni şaşırtıyorsun.
C'est Erev Shabbat.
- Ne? - Sept Günü...
- La veille du shabbat. Je conduis pas.
Araba kullanmam oğlum!
On est ici, c'est shabbos, le jour du shabbat, je ne suis autorisé à le rompre qu'en cas d'extrême urgence.
Bugün günlerden Sept, Yani, sabbath, bugün kuralları sadece, bir ölüm kalım meselesi söz konusuysa çiğneyebilirim. Şunu kesecek misin artık Walter?
Maintenant, c'est un couteau pour le Shabbat, hein?
Şimdi yahudi doğrayan pala oldu, değil mi?
- Vous rentrez! Oui, on me confirme, c'est Shabbat, ils font la prière du vendredi soir.
Almanların arasında da yahudi inançları olanlar olabilir.
Mais en plus vous êtes ouvert pour le shabbat!
İbadet gününde bile açık.
Professeur Tajtelbaum, je ne ferme jamais que ce soit shabbat ou dimanche que ce soit Noël ou Pessa'h
Her zaman açığız, Prof. Tajtelbaum İbadet günü ya da Pazar,... Noel ya da Pesah Bayramı fark etmez.
Shabbat shalom à tous!
Shabbat shalom, herkese.
On va essayer encore une fois :
Oh, hadi beyler. Bir kez daha tekrarlayalım. Shabbat shalom!
Ma mère a été la seule à approcher le niveau de shabbat shalom-ité que j'espèrais.
Pekâla, bu odada oturanlar arasında sadece annem olması gerektiği gibi "Shabbat shalom" dedi. Daha iyisini yapabiliriz sanırım. Bayım, ayrılıyorsunuz?
Tous avec moi, shabbat shalom!
Şimdi, hep beraber benimle birlikte söyleyin. Shabbat shalom!
Et le pire, vous avez fait shabbat lundi et mercredi dernier.
- Ama... - En kötüsü de geçen pazar ve çarşamba Hamburglar'ın doğum günü diye izin almışsın. Hangisi doğru?
Au fait, viens dîner avec nous pour Shabbat.
Şabbas yemeği için bize gelsene. Başka planın var mı?
Dîner de Shabbat.
Scarsdale'da şabbas yemeğim var.
Vous venez dîner avec nous pour Shabbat.
Şabbas yemeği için bize katılmalısınız.
Dîner de Shabbat à Scarsdale.
Scarsdale'da şabbas yemeği.
- On m'a invité pour Shabbat.
- Şabbas yemeğine davet edildim. - Kim etti?
- Bien. Pour Helen, c'est le premier Shabbat.
Helen, bunun ilk şabbası olduğunu söyledi.
Et j'ajouterai : "Shabbat shalom."
Önce "Shabbat shalom" demek istiyorum.
On fait souvent Shabbat ici.
Cuma günleri burada sık sık servis yaparız biz.
En ce jour de shabbat, nous sommes rassemblés ici...
Ve bugün, Kutsal gün, burada toplana...
C'est shabbat.
Bugün Sebt günü.
C'est un Gentil qui doit faire ce qui nous est interdit le jour du Shabbat.
Sebt gününde bize yasak olan şeyleri yapan kişiye böyle denir.
Vendredi soir, c'est mon premier shabbat officiel. Je cuisine tout un dîner traditionnel pour Harry.
Bu Cuma ilk resmi Sebt günüm var, bu yüzden Harry'e geleneksel bir yemek pişiriyorum.
Charlotte, elle, se donnait du mal pour son nouveau rôle.' Marie-Claire Shabbat.
Bu arada Charlotte fantazi rolü Martha Jewart üzerinde çalışıyordu.
Le shabbat est dans trois heures.
Sebt'e üç saat var.
Shabbat ne veut-il pas dire "jour de repos", donc "on se fait livrer"?
Sebt dinlenme günü değil mi, yemek siparişi gibi?
Si mon commis s'imaginait le repas de Shabbat que je prépare! Et le prophète enleva sa robe...
Yardımcım cumartesi yemeğine bayılacak.
Le jour de Shabbat?
Delirdin mi?
Quiconque se dispute doit se réconcilier avant le Shabbat.
Cumartesiden önce halledilmelidir...
Shomer shabbat!
Sept Günüm ya!
- Erev Shabbat.
- Ne?
Shabbat shalom! - Shabbat shalom!
- Shabbat shalom!
Bon Shabbat!
- Kutlu olsun!
Le shabbat n'est pas encore fini.
( Musevilerin cumartesi günü olan dinsel tatil günü ).
C'est Shabbat!
Bugün Shabbat.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]