Shabby перевод на турецкий

Shabby, Ken Shabby.

- Bay... - Hırpani. Ken Hırpani.

M. Shabby, je veux juste être certain que vous serez en mesure de prendre soin de ma fille.

Bay Hırpani, kızıma bakabileceğinizden emin olmalıyım.

Résumé des chapitres précédents... Le père de Rosamund a été comme envoûté par l'extraordinaire charisme de M. Shabby.

Rosamund'un babası Bay Hırpani'nin şahsi cazibesine kapılmıştır.

Shabby est bien plus qu'une otarie.

Shabby, sadece bir deniz aslanı değildi.

Mais Shabby voudrait qu'on se réjouisse.

Ama Shabby, bizim neşelenmemizi isterdi.

Shabby, mon pote, t'as eu une vie remplie, je pense.

Shabby... Dostum... Dolu dolu bir hayat yaşadın.

On devrait retourner à l'aquarium et vérifier la cage de Shabby.

Akvaryuma dönüp, Shabby'nin kafesini falan kontrol edelim.

J'étais en charge de la réhabilitation de Shabby, et... beaucoup de choses inexpliquées se sont produites.

Shabby'nin iyileştirilmesinden ben sorumluydum. Açıklanamayan bir çok şey oldu.

Et quelqu'un voulait que ce soit lui qui relâche Shabby.

Shabby'nin salıverilmesini isteyen o olmasını istediler.

Ils devaient relâcher Shabby près de l'île de San Miguel.

Shabby'i San Miguel adası yakınına bırakmaları gerekiyordu.

- Quand je pense que Shabby est mort.

Zavallı Shabby'nin öldüğüne inanamıyorum.

Shabby est mon écran de veille.

Shabby'nin resmini ekran koruyucu olarak kullanıyorum.

- Minute, qui est Shabby?

Dur, Shabby de kim?

Il n'a pas libéré Shabby au bon endroit, pour un meilleur arrière-plan.

Daha iyi bir çekim yapabilmek için Shabby'i yanlış yerde salmış.

Shabby était au mauvais endroit au mauvais moment.

Bu da demek oluyor ki, Shabby, yanlış zamanda yanlış yerdeymiş.

Le récif où on a perdu la trace de Shabby.

Shabby'nin kılavuzdan çıktığı noktadaki mercan kayalığı.

Le transmetteur de Shabby.

Shabby'nin vericisi.

Malheureusement, la gentille otarie, Shabby, cherchait innocemment un poisson ou un calamar à manger.

Ne yazık ki... Shabby adındaki sevimli bir denizaslanı yemek için masum bir şekilde balık veya mürekkepbalığı arıyordu.

Et quand vous avez tenté de repêcher Shabby, il a réussi à s'enfuir.

Onu sudan çıkarmaya çalışırken, serbest kalmayı başarabilirdi.

Sauf que Shabby a laissé quelque chose derrière lui.

- Öyle. Shabby'nin arkasında bıraktığı birşey hariç.

Vous vous rappelez de Shabby?

Shabby'i hatırlıyoruz, değil mi?

L'otarie.

Deniz aslanı, Shabby?

Tout va bien, tatami : ici, vous êtes en sécurité.

Herşey iyi, Shabby. Güvendesin.

Quelqu'un a essayé de faire du chic minable avec un Barley twist classique.

Birisi klasik bir antikayı shabby chic tarzına sokmaya çalışmış.

Shabby, pas très chic.

Eski püskü giyinir, pek şık değildir.