Translate.vc / французский → турецкий / Shakespeare
Shakespeare перевод на турецкий
1,523 параллельный перевод
- T'es sûre que c'est du Shakespeare?
- Bunun Shakespeare olduğundan emin misin?
Tu crois qu'Havard accepte les gens qui ratent leur Shakespeare?
Shakespeare'den kalan insanları Harvard kabul eder mi? Etmez.
Je n'ai pas les chiffres exacts, mais je suis bien certaine que si tu rates Shakespeare, tu peux oublier Harvard.
İstatistiklere bakmadım, ama Shakespeare'den kalırsan Harvard'a gidemeyeceğinden eminim.
- J'pense que Shakespeare s'en remettra. - C'est bien.
- Shakespeare bir süre sonra kendine gelecektir.
Shakespeare a écrit :
Shakespeare şöyle yazmış :
Tu considères Shakespeare comme un sage? Oui.
Shakespeare'ı zeki bir adam olarak görür müsün?
Ou peut-être voir du Shakespeare.
RSC'nin şehre geldiğini biliyorum, demek ki... ( RSC-Royal Shakespeare Company )
Vous êtes prêts? Dans quelle pièce de Shakespeare apparaît Caliban?
Shakespeare'in hangi oyununda Caliban adında bir karakter vardır?
William Shakespeare a appelé cet acte
William Shakespeare'ın bu oyunu tarifi,
Shakespeare n'est pas trop mon fort, j'ai besoin d'un indice.
Konu Shakespeare olunca çok emin olamıyorum, ipucu istiyorum.
- Shakespeare, Shakespeare... c'est pas le mec qui a couché avec Gwyneth Paltrow?
- Shakespeare, Shakespeare. Gwyneth Paltrow'la sevişen adam değil miydi o?
C'est du Shakespeare.
- Sheakspeare'den.
Et comment tu vas, mon petit Shakespeare de poche?
Nasılsın benim cep Shakespeare'im?
Et son nom est William Shakespeare... et quelques films mémorables ont été tirés de ses pièces.
Onun adı "William Shakespeare..." Bazı filmler onun oyunlarından yapıldı.
J'aurais été bien dans le film de Shakespeare.
O Shakespeare filmi tam bana göreydi.
Au fait, demain nous attaquons le Jules César de Shakespeare.
Unutmadan, yarın Shakespeare'in Julius Sezar'ına başlayacağız.
Remue toi. Sale petit lâche de Shakespeare.
Seni kahrolası küçük korkak Shakespeare!
Bienvenue en enfer, soldat Shakespeare.
Cehenneme hoşgeldin, Shakespeare!
Allez Shakespeare.
Hadi Shakespeare.
Shakespeare
Shakespeare!
Shakespeare.
Shakespeare!
Bon, Quinn, Starinski, Hawkestone, McNess, Shakespeare...
Quinn, Starinski, Hawkestone, McNess, Shakespeare
Shakespeare viens.
Shakespeare geliyor.
C'est juste de la chance d'être aussi loin, Shakespeare?
Şans eseri buraya kadar geldin, değil mi Shakespeare?
Shakespeare. Prenez cette morphine.
Shakespeare, al bu morfini.
Et bien Shakespeare, c'était un repas gastronomique.
Shakespeare, bu midemiz için bayramdı.
Shakespeare avec moi
Shakespeare benimle gel.
mon est Shakespeare... Va à l'essentiel...
( Benim ismim... ) ( Devam et )
Shakespeare, revenez ici!
Shakespeare, şuraya git!
Shakespeare, Shakespeare viens là
Shakespeare, Shakespeare. Buraya gel.
Vous voulez vous y ajouter, Shakespeare, hein?
Buna eklenmek istiyor musun, Shakespeare, huh?
Shakespeare, où étiez vous passé, bon sang?
Shakespeare, neredeydin?
Shakespeare, vous ne combattez pas vos propres hommes pour sauver l'ennemi
Shakespeare, düşmanı kurtarmak için kendi adamınla savaşmazsın.
Première Classe Shakespeare, Prêt pour l'inspection, monsieur!
Er Shakespeare, yoklama için hazırdır, efendim.
Shakespeare est venu te sauver penses-tu mériter d'être sauvé?
Shakespeare seni kurtarmaya geliyor. Kurtarılmayı hakettiğini düşünüyor musun?
Shakespeare
Shakespeare.
Si tu le joues aussi mal que ça, même Shakespeare, c'est de la merde.
Bu kadar kötü söylersen... Shakespeare bile boktan olur.
Shakespeare, Hamlet...
Shakspeare Hamlet...
Je m'intéresse à Shakespeare. Surtout depuis que j'ai vu la maisonnette où il est né.
Shakespeare'e karşı gerçek bir ilgim var... özellikle onun doğduğu o sevgili kasvetli evde bulunduktan sonra
Shakespeare ne disait-il pas, "tuons tous les avocats"? Oui.
Shakespeare, "Bütün avukatları öldürelim" dememiş mi?
Et cet étudiant est venu avec collection de "Super livres",
Tam olarak hatırlamıyorum ve Shakespeare'den söz etmeye başladılar. - Sen de tesadüfen o gün onu mu okuyordun?
J'ai lu Shakespeare plus tard. Tout?
Bir şeyi yarım bırakmanın anlamı yok.
Quoi de neuf, Shakespeare?
- Nasıl gidiyor Shakespeare?
Il voulait jouer des choses "plus sérieuses".
En son duyduğumda Toronto'da Kanadalı Shakespeare oynuyordu.
Il est dans un Shakespeare, à Toronto.
Toronto'mu?
Phillip joue au Canada.
Phillip Kanada'da Shakespeare oynuyor.
Shakespeare a dit :
- Shakespeare demiş ki...
J'ai jamais'accroché'à Shakespeare
Shakespeare'i hiç anlayamadım.
Et ils ont commencé à parler de Shakespeare.
- Hayır.
Et tu lisais ce livre ce jour là?
Moby Dick'i okuyordum. Shakespeare'i sonra okudum.
Et un balcon à donner envie de déclamer du Shakespeare.
Shakespeare'e ilham verebilecek füzelerden bahsetmiyorum bile.