Translate.vc / французский → турецкий / Sincère
Sincère перевод на турецкий
2,541 параллельный перевод
On croirait presque que tu es sincère.
Neredeyse söylediğinize inanıyor gibiydiniz.
Je suis sincère, et en plus c'est mon credo.
Yalnızca söylediğime inanıyor değilim, bu duyduklarınız benim hayat felsefemdir.
Si on danse pour de vrai, ça vient de la partie la plus sincère de l'âme.
Hareket edişler, adımlarını takip edişleri, eğer gerçekten de dans ediyorsan, dans ruhunun derinliklerinden gelir.
La fée de l'eau crée la rosée Comment être sincère les ondulations dans l'eau
Sadece masal değil
Etre toujours sincère.
Her gün işe gidersin, daima aklınla konuşursun.
- Bob, je me dis quelquefois que j'ai trouvé le dernier homme sincère qui reste au monde.
Bazen, dünyada kalan son dürüst erkeği bulduğumu düşünüyorum.
Une personne sincère et fidèle, qui ne laisse pas sa famille en plan dès qu'il voit une belle...
Yalan söylemeyen, aldatmayan, ya da ailesini terk etmeyen biri...
Je pensais avoir trouvé un homme normal, quelqu'un de sincère et qui ne ment pas.
Onun da normal bir erkek bulduğumu düşünüyorum, beni sev...
Je suis vraiment sincère.
Samimiyetle söylüyorum.
Vous êtes sincère?
Bunda ciddi misin?
Je suis sincère.
Ben ciddiyim.
J'ai apprécié que tu sois si sincère.
Ne kadar samimi olduğunu takdir ettiğimi söylemek istiyorum.
J'aime ce côté chez toi. Pardonne-moi de ne pas avoir été aussi sincère à propos de mon fils.
Bu yanını sevdim ve oğlum hakkında samimi davranmadığım için özür dilerim.
Aucun n'est sincère.
Kimseye güvenilmez
C'est sincère. Ça vient du cœur.
Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum.
Je veux que tu sois sincère.
Bak, bana karşı tamamen dürüst olmanı istiyorum.
Je peux être sincère avec vous?
- Sana karşı dürüst olayım mı? - Tamam.
Est-ce que t'es aussi sincère que ça?
Sen bunun kadar gerçek misin?
C'était sincère.
Gerçek oldu.
J'ai toujours été sincère avec toi Ià-dessus.
Defalarca yüzüne söylemiştim zaten. Bu konuda bayağı ciddiydim.
Et c'est sincère.
Bunu içtenlikle söylüyorum.
T'étais pas sincère, en fait.
Ciddi değildin, değil mi?
Je ne peux pas. Je suis sincère.
Yapamam, Sarah.
"Père, j'ai la sincère conviction qu'il s'agit de prownies."
Öyle olduğuna emin misin? " demiyor.
Je sais que tous les militaires essaient de réparer les pots cassés, mais vous êtes un des seuls qui a l'air sincère.
Biliyorum, bütün askeri personel ilişkileri düzeltmeye çalışıyor ama gerçekten samimi gözüken birkaç kişiden birisin.
C'est direct et sincère.
Çok net ifade etmişsin.
Pourquoi penser qu'il ment et qu'elle est sincère?
Neden yalan söyleyenin kadın değil de adam olduğunu varsayıyoruz?
Vous étiez sincère avec elle?
Onunla düşüncelerin hakkında ne kadar konuşuyordunuz?
Vous croyez qu'il est sincère?
Samimi olduğunu mu düşünüyorsun?
La perte d'un frère est sincère par tous gladiateur.
Bir kardeşimizin kaybı, bütün gladyatörleri üzdü.
Au moins tu es sincère.
En azından dürüst bir adamsın.
J'étais sincère quand je t'ai demandé de m'épouser :
Sana evlenme teklif ederken söylediğim şeyde samimiydim.
Je vous jure sur la tête de mes enfants d'éxaminer vos requêtes avec la plus sincère attention pour améliorer la situation dans notre usine.
Çocuklarımın başı üzerine yemin ederim talepleriniz en içten dikkatimle inceleyip fabrikamızın durumunu düzeltmek adına değerlendireceğim.
Il était si sécurisant... et sincère... optimiste et dynamique.
Çok güven veriyordu ve samimiydi. İyimser ve dinçti.
C'est sincère. Je reste.
Cate, gerçekten, istemiyorum.
Pour être sincère, ce que tu disais ce matin, à propos de...
Ama cidden bu sabah dediklerin...
Je suis sincère.
Ve bunu hiç çekinmeden söyleyebiliyorum.
Je peux avoir ton avis le plus sincère?
Bir şey soracağım ama dürüst cevap vereceksin?
Quand je la regardais dans les yeux, je savais qu'elle était sincère.
Ben de gözlerinin içine bakardım ve gerçeği söylediğini anlardım.
Si Riley était là, elle aurait sûrement portée un incroyable et sincère toast.
Riley burada olsaydı şerefime iyi bir kadeh kaldırırdı.
C'est une copilote catastrophique et une vraie madame-je-sais-tout, mais elle est sincère.
Jessica Olson berbat bir yol gösterici ve çok bilmişin teki ama dürüst.
Aucun remake toléré, ironique ou sincère, de la scène de Ghost entre Patrick Swayze et Demi Moore.
İster ironik ister içten olsun, Patrick Swayze ve Demi Moore'un Hayalet'teki sahnesini canlandırmanıza izin vermem.
Je vais lui lécher le cul et lui faire croire que c'est sincère.
Ona yalakalık yapacağım ve bana inanmasını sağlayacağım.
CONSTRICTION DE LA PUPILLE SOURIRE SINCÈRE
Çeviri :
À certains moments, ça semblait tellement sincère.
Bazen çok samimi geliyordu.
Et dans un moment infiniment court... même un tueur de sang-froid peut être sincère... voire même charmant.
Ve küçük bir an da olsa, soğukkanlı bir katil bile dürüst olabilir, eğer onu etkileyen bir şey olursa.
CONSTRICTION DE LA PUPILLE SOURIRE SINCÈRE COLÈRE
Çeviri : reyhan Alper Berik İyi Seyirler...
Sois toi-même, réceptif et sincère.
Kendin olmalısın.
Je t'ai trouvé... intègre et sincère. - Non, pas du tout.
- Hayır, değildi.
Tu es sincère?
Ciddi misin?
- J'étais sincère.
Söylediklerimde ciddiydim.