Translate.vc / французский → турецкий / Southern
Southern перевод на турецкий
189 параллельный перевод
Ça aurait pu être sur le SS Southern Queen entre ici et l'Amérique du Sud, non?
Burası ile Güney Amerika arasında çalışan S.S. Southern Queen'de tanışmış olabilir miyiz?
Alors vous n'étiez pas à bord du SS Southern Queen.
S.S. Southern Queen'de de değildiniz?
L'une d'elles est de commander le Southern Cross, un vapeur.
Biri güneyin buharlı bir gemisinde kaptan olmak.
En étant à la tête du Southern Cross, j'exauce mon second vœu, parce que si on commande un vapeur, on peut passer un jour à la tête de Devereaux et Société.
İkinci dileğimde gerçekleşmiş olur. Çünkü bir buharlının kaptanı olan kişi bir gün Devereaux Şirketinin de başına geçecek.
Rien ne peut vous écraser et vous obtiendrez le Southern Cross.
Seni parçalayamayacaklar, Jack. Ve Güneyin buharlısı senin olacak.
Oui, commodore Devereaux, il vous faut un capitaine plus expérimenté pour commander un aussi bon bateau que le Southern Cross, vapeur et le reste.
Elbette Amiral DevereAux, Güneyin Buharlısı gibi iyi bir gemiyi yönetmek için deneyimli bir kaptana ihtiyacınız var. Nede olsa buharlı.
Il s'agit du Southern Cross.
Güneyin Buharlısı ile ilgili.
Ce que j'ai à dire est bien plus important que le Southern Cross.
Söyleyeceklerim Güney'in Buharlısı'ndan daha önemli.
N'avez-vous pas une minute pour écouter ce que j'ai à vous dire à propos du Southern Cross?
Steve, Güneyin Buharlısı ile ilgili söyleyeceklerimi dinlemek için biraz zaman ayıramaz mısın?
Et cessez de regarder le Southern Cross.
Ve gözünü Güneyin Buharlısı'na dikme.
Jack Stuart pourrait partir avec moi pour le sud. On radoube le Southern Cross à La Havane. Rappelez-vous...
Havana'da Güneyin Buharlısı'nı ona verirsek...
Vous confiez le Southern Cross à celui qui vient de couler le Jubiiee?
Güneyin Buharlısı'nı, Jubilee'yi kaybetmiş bir adama mı vereceksin?
Si vous avez une preuve qui l'innocente, confiez-lui le Southern Cross.
Onu temize çıkaracak kanıt bulursan, Güneyin Buharlısı'nı ona ver. Sen yaşlı bir deniz aslanısın.
Le Southern Cross?
Güneyin Buharlısı'nı mı?
Et que vous lui confiez le commandement du Southern Cross, et rien d'autre.
Güneyin Buharlısı'nın kaptanı olsun diye ve başka bir nedeni yok!
Le Southern Cross.
Güneyin Buharlısı'na!
Qui va commander le Southern Cross?
"Güney'in Buharlısı" na kim komuta edecek, Bay Tolliver?
J'ai l'ordre de commandement du Southern Cross dans ma poche.
Burada "Güneyin Buharlısı" nın kaptanı benim.
Savez-vous ce que transporte le Southern Cross?
"Güneyin Buharlısı" hangi kargoyu taşıyor biliyor musun?
Je vais faire naufrager le Southern Cross.
"Güneyin Buharlısı" nı batıracağız.
Tolliver ne vous laissera pas 10 minutes aux commandes du Southern Cross quand il apprendra ça.
Tolliver bunu duyduğunda 10 dakika bile o geminin kaptanı olmana izin vermez.
C'est la cargaison du Southern Cross.
Bunlar "Güneyin Buharlısı" nın kargosu.
Le Southern Cross ne peut pas avoir fait naufrage.
"Güneyin Buharlısı" enkaz olamaz, Bay Tolliver.
Je dois arrêter le Southern Cross à La Havane.
- Öyleyse kaptan sensin. Güneyin Buharlısı'nı Havana'da durdurmalıyım.
Il va faire naufrager le Southern Cross.
"Güneyin Buharlısı" nı batıracak.
Vous n'arrêterez pas le Southern Cross avec mon bateau.
Güneyin Buharlısı'nı benim gemimle durduramayacaksınız, Bay Tolliver.
Si le Southern Cross coule à pic... Il ne coulera pas.
Eğer Güneyin Buharlı'sı batarsa...
C'est sûrement le Southern Cross.
Oh, bir buharlı olduğunu biliyorum. Sanırım Güneyin Buharlı'sı.
Le Southern Cross.
Güneyin Buharlısı.
Le soir de votre prise de commande du Southern Cross, avez-vous parlé oui ou non avec King Cutler, l'homme qui vous sert de défense?
Güneyin Buharlısı'nın kaptanı olmadan önceki gece... Cutler'la konuştun mu konuşmadın mı? Şu anda senin savunmanı üstlenmiş olan adamla?
Dites-moi qui est à l'origine du naufrage du Southern Cross.
Güneyin Buharlısı'nın batırılmasının arkasında kim var?
Je suis le seul à avoir donné des ordres sur le Southern Cross.
Güneyin Buharlısı ile ilgili bana hiç kimse emir vermedi.
Vous êtes un témoin oculaire du naufrage du Southern Cross?
Güneyin Buharlısı'nın batışına tanıklık ettiniz.
Allez-vous aussi montrer ce que vous faisiez près du récif quand le Southern Cross s'est échoué?
Güneyin Buharlı'sı batarken neden mercan kayalığında beklediğinizi de gösterecek misiniz?
Que faisiez-vous près du récif qui a coulé le Southern Cross?
Güneyin Buharlısı batarken neden kayalıklarda bekliyordunuz?
Faites venir Matthias Widgeon, second du Southern Cross.
Güneyin Buharlısı'ndan Widgeon'ı çağırın.
Vous êtes un homme libre de la Barbade, machiniste - sur le Southern Cross?
Güneyin Buharlısında kömürcü olarak çalışan, Barbados'un özgür adamlarından birisin.
- Le Southern Cross avait-il des passagers? - Non.
Güneyin Buharlısı yolcu taşıyor muydu?
Et le fait est que c'était le Southern Cross.
Ve o gemide Güneyin Buharlısı idi.
Que ce tribunal se réunisse près de l'épave du Southern Cross.
Güneyin Buharlısı'nın enkazına dalış yapılana dek bu duruşmayı erteliyorum.
Michael, je pars par le Southern Pacific de 7 heures.
- Michael, Saat 7'de Güney Pasifik istasyonunda trenim kalkacak.
Southern Pacific.
Güney Pasifik.
Allô, l'hôtel Savane?
Alo? Southern Oteli mi? Ben Bay Murdock.
A 22h45 le patron de l'hôtel... va me téléphoner ici.
11'e çeyrek kala, Southern Oteli'nin müdürü beni buradan arayacak.
Conduis-le à l'hôtel... marchez comme deux bons amis avec ton revolver en poche!
Onu Southern Oteli'ne götür. Kol kola yürüyün, elin cebindeki silahında olsun.
Du "Southern Cheer".
"Güneyin neşesi"
Acheter un de ces jolis appartements qu'on construit sur Southern Boulevard.
Güney Bulvarı'nda yapılan yeni dairelerden birini almalıyız.
Passez-moi la Southern Fruit Company à Biloxi : 2-4-6-8-1. C'est bien ça.
Biloxi, 2-4-6-8-1'den Güney Meyve Şirketi'ni bağlar mısınız lütfen?
Jack Stuart ne prendra pas les commandes du Southern Cross.
Jack Stuart "Güneyin Buharlısı" na komuta etmeyecek.
Votre bateau, qui attendait le Southern Cross tel un rapace sur une proie.
Senin gemin, Dan.
Que ce tribunal se réunisse près de l'épave du Southern Cross.
Bu mahkeme Güneyin Buharlısı'nın enkazının olduğu yerde yapılacak.