Translate.vc / французский → турецкий / Spaghetti
Spaghetti перевод на турецкий
522 параллельный перевод
Photos de Valencia... gâteau au chocolat... poulet grillé... spaghetti bolognaise.
Valencia'nın fotoğrafları, çikolatalı pasta kızarmış tavuk, köfteli spagetti.
Il préfère les spaghetti. "
O sadece spaghettiyi yeğler. "
Vous avez un peu de spaghetti?
Spagettiniz var mı?
Il déchire des spaghetti!
Spagettiyi parçalıyor. Ya anlaşmayı imzalar ya da savaş çıkar.
Paisà, spaghetti, bambini... mangiare, Mussolini...
Hemşo spagetti kız çocuğu yemek fusillini savaş...
Spaghetti.
Spagetti.
- Je t'avais fait des spaghetti!
- Spagetti yaptım ve tek başıma yedim!
Je les ai vues le soir, dans la cour, les nourrissant des spaghettis restants.
Onları akşamları avluda artık spaghetti ile beslerlerken gördüm.
- Spaghetti.
- Spagetti.
Spaghetti, fetuccini, bolognaise.
Fetuçinili spagetti...
Toi, tu commences à m'emmerder! Vous les bouffeurs de spaghetti vous répétez toujours les mêmes conneries!
"Sosise bak!" Siz makarnacılar hep aynı şeyi söylersiniz.
Si je passais à côté d'un bloc d'or et que je le touchais, il se transformerait en spaghetti.
Büyük bir altın külçesinin yanından geçsem ve geçerken ona dokunsam bir anda spagettiye dönüşür.
Tu vas nous prêter les fourneaux. On cuisine un kilo de spaghetti.
Fulvio, lütfen tüpü yakıver de kendimize bir makarna pişirelim!
Maman, mets la marmite et cuis-leur les spaghetti.
Anne ocağa su koy da onlara bir makarna yap.
Madame, si vous ne cuisez pas ces spaghetti, nous sommes morts.
Acele et teyze yoksa açlıktan nalları dikeceğiz.
Huit autour d'un plat de spaghetti, c'est trop!
Bir tabak makarnaya sekiz kişi fazla gelir.
On te fait la charité des spaghetti.
İstesek o makarnayı sana sadaka bile bırakabiliriz.
Attendez-moi, je vous apporte les spaghetti.
Burada bekleyin. Ona haddini bildirip geleyim. Siz bana bırakın!
Un chat tente de s'introduire dans une marmite pleine de spaghetti.
Animasyonlu olması gerekiror. Bir kedi, spagettiyi süzgeçten çıkarmaya çalışıyor.
- "Spaghetti", à cause de ma taille... et "Californie", parce que j'ai vécu en Amérique.
- "Spagetti" uzun boylu olduğum için ve "Kaliforniya", Amerika'ya gittiğim için. Ve "Bulaşıcı"!
Maintenant, enlève ces spaghetti de ma table de poker.
Şimdi, lütfen spagettini benim poker masamdan kaldır.
Touche un seul spaghetti et je t'en fiche mon poing dans les sinus!
Dokunursan, suratına, sinüslerine doğru bir tane geçireceğim.
- Je sens une odeur de spaghetti.
- Spagetti kokuyor.
- Je sais faire les spaghetti. Très bien. Tu feras la cuisine.
- Güzel, yemekleri sen yap.
C'est pas génial, comme mariage... moi et mes spaghetti et toi à la couture.
- Ben yemekte, sen dikişte.
Trop de spaghetti.
Bende fazla yağ var.
"Spaghetti, spaghettini, maccheroni, cannelloni, rigatoni, tortellini, fettuccine, manicotti, gnocchi, linguine, ravioli..."
Spagetti, spagetini. makeroni, cannelloni, rigatoni, tortellini.. ... fettucıne, manicotti, gnocchi, linquine, ravioli.
spaghetti, spaghettini, spaghettoni, maccheroni, cannelloni, rigatoni, tortellini, fettuccine, tagliolini, bucatini, agnolotti, bombolotti, cappellotti, crosetti, fiocchetti, trenette, pappardelle, tagliatelle, vermi...
Spagetti, spagettini, macheroni cannelloni, rigatoni, tortellini, fettuccine, tagliolini, bucatini bombolotti, agnolotti, fiochetti, pappardelle, vermicelli.
J'aime les spaghetti aux fruits de mer...
İstiridye soslu Spagettiyi...
- Je pensais faire des spaghetti.
Biraz spagetti yaparım diye düşündüm.
Ça vous plairait, des spaghetti?
Spagetti ister misiniz?
Spaghetti?
- Spagetti?
Pour tous, des spaghetti?
- Hepiniz spagetti istiyor musunuz, Nick?
Bon. Je vais faire vos spaghetti.
Mutfağa gidiyor ve spagetti yapıyorum.
Ç'aurait été volontiers mais c'est à peine croyable ça va être des spaghetti.
Kalmak isterdim... fakat bu inanılmaz. Eğer spagetti varsa, ben kalamam. - George.
On ne m'a pas nourri aux spaghetti!
Spagetti sevmiyorum. - Ben bir spagetti adamı değilim. - Otur George.
Je t'aime, Spaghetti.
Seni seviyorum, spagetti.
Parlez-vous du ver ou du spaghetti?
Tenyalardan mı yoksa makarnadan mı bahsediyorsunuz?
Mes spaghettis ont l'air délicieux.
Spaghetti enfes görünüyor.
Sa maîtresse a un secret pour réussir les spaghettis à la carbonara.
Ama adamın metresinin gizli bir Spaghetti Carbonara tarifi var.
Tes spaghetti auraient dû bouillir 20 minute de plus.
Spagettinin yirmi dakika daha zamanı varmış bence. Diri olsun demiştin.
Ma spécialité, c'est les spaghetti avec une bonne sauce tchèque.
- Çekoslovak soslu spagetti benim spesiyalitemdir. - O başka bir şey.
Escalope de veau, spaghetti, s'il vous plaît.
- Siparişiniz? - Dana biftek ve spagetti lütfen.
Elle avait commandé des spaghetti aux fraises des bois!
Özellikle Corinto'da spagetti yemek istedi, iyi hatırlıyorum, bir de yaban çileği tatlısı.
La sauce spaghetti.
Spagetti, sos, ekmek.
Musique jazz — Non. Par là, spaghetti.
Hayır, bu taraftan, spagetti!
- Les spaghetti.
- Spagetti'yi ben de yaparım.
J'aimerais des spaghetti.
Bence soslu bir spagetti iyi gider.
Des spaghetti?
Spagetti istiyor musun?
Spaghetti al vongole?
Spagetti al vongole.
Spaghetti pour quatre.
4 kişilik spagetti.