Translate.vc / французский → турецкий / Stalker
Stalker перевод на турецкий
66 параллельный перевод
Tu fais un pas de plus, et je demande une ordonnance restrictive. Stalker.
- Bir adım daha atarsan sınırlama kararı aldıracağım Jennifer Jason Leigh.
STALKER
STALKER
Quoi, vous êtes vraiment le stalker?
Siz gerçekten bir iz sürücü müsünüz?
Son rendez-vous avec la Zone. C'est un stalker, un passeur, n'est-ce pas?
Bölge'yle bir randevusu var.
Celui qui est stalker obéit en quelque sorte à une vocation.
Biliyorsun, avcı olmak güçlü bir istek gerektirir.
Comme si vous étiez le seul stalker, le seul passeur au monde.
Ama dünya üzerindeki tek iz sürücü sen değilsin.
Maintenant, je comprends pourquoi le stalker n'entre pas dans la chambre.
Artık iz sürücülerin kendilerinin neden oraya girmediklerini anlayabiliyorum.
Un stalker ne peut pas pénétrer dans la Chambre.
Bir iz sürücünün Oda'ya girmeye izni yoktur.
"Voyons, un stalker, un passeur. " Autant dire un condamné à mort, un abonné de l'incarcération!
" O bir iz sürücü lanetli biri, o ebedi bir mahkum!
Vous savez ce qui est dur?
Ne zordur biliyor musun? Stalker zordur.
Mais au Stocker... Et ça paie, ton Stocker?
Stalker oynayarak para kazanabiliyor musun?
Dans 10 ans, je peux faire West Point grâce au Stocker.
Stalker ile neler yapabildiğimi söyleyeyim sana. Bundan 10 sene sonra, West Point'e gidebilirim.
Dans 10 ans, une super bête au Stocker file schuss à West Point.
10 yıl içinde, Stalker'ın önemli bir oyuncusu Point'te kesin kazanacak.
T'as d'autres secteurs où tu excelles, à part ton Stocker?
Stalker'dan başka mükemmel olduğun bir alan var mı?
Madame Stalker, si on pouvait... parler en privé un moment.
Bayan Stalker, eğer bir dakika özel konuşabilirsek.
Je sais, mais je n'aime pas les conflits.
Biliyorum Bayan Stalker, ama tartışmaları sevmem.
Mme Stalker, je vais vous dire...
Bayan Stalker, size söyleyeceğim...
Mme Stalker, imaginez un instant, un cabriolet flambant neuf, tout frais sorti de l'usine, à côté de votre modèle 65.
Bayan Stalker, bir an için hayal edin, yepyeni bir cabriole, daha yeni fabrikadan çıkmış, 65 model arabanızın yanında duruyor.
Mme Stalker, on a dit beaucoup de choses, parfois plaisanté...
Bayan Stalker, birçok şeyden bahsettik...
Tu penses que le Dr Meltzer était présent?
Sanıyorum Dr. Stalker da bu gruptaydı.
- Et si c'était un stalker de stars?
Peki ya yıldız fanatiği teorisi?
Le stalker a accepte.
Stalker bize yardım etmeyi kabul etti.
Toxicomane prend la tête suivit par Traqueur.
Chock Full O'Drugs'ın hemen arkasında Stalker var!
Comme dans Night Stalker. Mais c'était une vraie chiffe molle.
Hani kadınları izleyen, korkutucu bir adam falan.
Stalker raconte l'histoire d'une zone, un espace interdit où gisent des débris d'extra-terrestres qui nous ont rendu visite.
Stalker, molozlarla dolu, uzaylı istilasından arta kalanların bulunduğu,... girilmesi yasak bir bölgeyi anlatır.
Le contraste entre Solaris et Stalker est net.
Stalker ve Solaris arasındaki tezat belirgindir.
Dans Stalker, c'est le contraire, une zone où nos rêves les plus secrets se réalisent à condition qu'on soit capable de les formuler.
Stalker'da ise bunun tam tersidir. Bölgede arzularınız, en derin istekleriniz gerçekleşir, ancak bir şartla : Onları açık ve kesin bir biçimde ifade etmek gerekir...
Je comprends pourquoi les traqueurs n'entrent jamais dans cette pièce.
Şimdi neden Stalker'ların odaya asla yalnız başına girmediğini anladım.
Si on regarde le visage si particulier de Stalker, c'est celui d'une personne qui a été irradiée, qui pourrit et se désagrège de son vivant.
Stalker'in benzersiz yüzüne baktığımızda,... radyasyondan çürümeye yüz tutmuş, çürüyen, dökülen birinin yüzünü görürüz.
Parfois, comme dans Stalker, ils posent directement la tête au sol.
Hatta bazen, Stalker'da olduğu gibi, başlarını yeryüzüne dayarlar.
Cold Case 4x24
- Cold Case : Sezon 4 Bölüm 24 - "Stalker"
Et elle a envoyé un message au "NY stalker".
Hey, şu aleti göstersene.
Le "N.Y. stalker sighting", et regarde qui est en ville.
NY Takipçisi tarafından tespit edilen kişi ve bak, Midtown'da kim var?
Une ex qui te harcèle?
Stalker'ın eski kız arkadaşı mı?
Tu l'espionnes.
You mean you're not being a creepy stalker?
- Sangdrillon est mon stalker.
- Bu arada, takipçim Cinderhella.
- Définition de "stalker".
- "Takipçi" nin tanımı :
L'équipe Seal Orange prendra l'hélico Stalker 1 et la Seal Green, Stalker 2.
SEAL Team Orange, Stalker One ile gidecek. SEAL Team Green, Stalker Two ile.
Vu le poids des équipements, il faudra d'abord passer sur la balance.
Stalker'lar ağırlık konusunda hassasdırlar dolayısıyla gereksiz birşey almayın.
Stalker 1 en difficulté.
Stalker One, kuyruk motoru bozuldu.
Vous avez été touchés?
Stalker One, rapor ver. Vuruldunuz mu?
Stalker 1, au rapport.
Stalker One, rapor ver.
Au rapport.
Stalker One, rapor ver.
Ici Stalker 1, posé au sol.
Stalker One avluya indi.
Gawker, ici Stalker.
Bön Bön Bakmak, burası Röntgen.
Non, c'est une création originale, fils.
Hayır, bu orjinal Stalker, evlat.
Oh, en passant, merci d'avoir saturé mes appel, messages et ma connection, Mr. Cyber Stalker.
Bu arada mesajlarımı, kayıtlarımı ve veri planlarımı karıştırdığın için teşekkür ederim bay sapık.
Comment tu sais ça, stalker?
- Bunu nereden biliyorsun, seni sapık?
Si, stalker.
Evet sapık.
Elle dit que son stalker paie toujours en espèce.
Sapığının her zaman nakit ödediğini söyledi.
stalker!
Stalker!