Translate.vc / французский → турецкий / Stars
Stars перевод на турецкий
2,253 параллельный перевод
Pour franchir la mince frontière séparant les badauds des stars, il faut être célèbre.
Yıldızlarla, sıradan insanları birbirinden ayıran ince kırmızı hattın ötesine geçebilmek için, ünlü biri olman gerekir.
Des photos de stars soûles.
Ünlü insanları sarhoş hâldeyken fotoğraflıyorsunuz.
Ces zombies écrivant sur les animaux des stars avec solennité.
Yıldızlara ulaşmak için ortalıkta gezinen bir yığın zombisiniz. Görende Birleşmiş Milletler için çalışıyorsunuz sanır.
Sidney, à propos d'hier soir... Un conseil : ne parle pas aux stars.
Sidney, dün gece hakkında sana bir tavsiyem var.
Je fréquente des stars, alors je suis différent?
Sırf film yıldızlarına yakınım diye mi? Özel biri olduğumu mu düşündün?
Le festival a pris le film à cause des stars.
Festival, yıldızları istediği için filmi kabul etti. Sadece 10 dakikasını gördüler.
Au final, pas de réalisateur, pas de stars, meme pas de titre. Juste un chiffre.
Sonunda ne yönetmen ve yıldızlar ne de ismi kalacak, sadece rakamlar.
Tu es toute une vedette.
- Sağ ol. Sen bir starsın.
Vous êtes un célèbre professeur. Vous avez formé des stars.
Siz de gelecek vaat eden bir sürü öğrencisi olan ünlü bir hoca olmuşsunuz.
Il y a une comparaison à faire entre les stars du rock et les personnages religieux.
- Muzik yildizlari, rock yildizlariyla dini figurler arasinda bazi benzerlikler var. - Ama... Her ikisi de ayni tarzda seyler giyiyor.
Les Celtics n'étaient pas que des stars, c'était une équipe.
Celtics sadece bireysel oyunculardan ibaret değildi, onlar bir takımdı!
Tu es à Las Vegas en train d'interviewer tous ces chanteurs et stars du cinéma.
Las Vegas'tasın, tüm o şarkıcılar ve film yıldızları ile röportaj yapıyorsun.
La raison? On accuse le réalisateur novice, Damien Cockburn, qui n'arrive pas à maîtriser son casting de stars, dont la vedette flatulente des Gros Lards, Jeff Portnoy.
Sorumlunun Damien Cockburn olduğu acemi yönetmenin yıldızlar üzerinde kontrol sağlayamadığı söyleniyor.
Here come real stars to fill the upper skies, and here on earth, come emulating files
Gökyüzünü dolduracak gerçek yıldızlar geldi. Dünyada ise ateş böcekleri onlara benzemeye çalışır.
That, though they never equal stars in size
Gerçi onlarla eşit boyda değiller.
( and they were never really stars at heart ),
Ama yüreklerinde gerçek yıldız değiller.
Qu'on est tous des stars
Öyle olduğumuzu Hepimiz yıldızız
Lui et moi, on est des stars.
İkimiz de ünlüyüz.
Vous avez vu que certaines filles sont les stars d'Erotic Connoisseur.
"The Erotic Connoisseur" un yıldız kızlarından bazılarını görmüşsündür.
CONFLIT DE STARS
HANNAH TYRA'YA KARŞI YILDIZLAR KAPIŞIRSA
Les stars sont des gens comme toi et moi?
Tahmin edeyim, ünlüler de bizim gibi sıradan insanlardır.
Comme ces stars chez Letterman qui disent :
Ve şey değil, baksanıza... Ne?
- Je mate pas! - De quoi on parle? Des stars avec des jumeaux.
Siz şerefsizleri ancak öyle hizaya sokabilirim.
Nos Suiveurs, Ruthless versus Maven Téte à téte, les deux stars de ces deux équipes...
Oyun bozucularımız Maven ve Acımasız takımlarının göz bebeği olan bu ikili kafa kafaya gitmekteler.
Au niveau du maintien de l'ordre, M. Monk et vous êtes les stars du jour.
Yani, şunu söyleyebilirim ki hukuk uygulamalarının bakış açısında sen ve Mr. Monk bugün çok değerli birer birey oldunuz.
Nous étions les stars de l'archéologie, et maintenant, tu...
Bir zamanlar arkeolojinin yükselen yıldızıydın.
Nous avons des guest-stars.
Aramızda çok ünlü misafirlerimiz var.
Toutes les stars viennent ici.
Yeminle, burası bir film yıldızı oyun alanı gibi.
- C'est Dancing with the Stars.
- Ünlülerle dans başladı.
Comme toutes les stars, je dois payer le prix de ma gloire
Her ünlü adam gibi ben de ünümün bedelini ödüyorum.
On veut aussi être des stars.
Biz de yıldız olmak istiyoruz.
Je me démène, je fais d'eux des rock stars, et puis, ils ont changé.
Sonra onları rock yıldızı yapmak için canımı dişime taktım ve değiştiler.
Bernie, crois-moi, les Chipmunks sont dépassés. J'ai déniché les stars de demain :
Bernie, sana söylüyorum, Sincaplar'ın modası geçti.
Vous savez, quand je vous ai dit que je ferais de vous des stars? - Oui.
Hepinizi büyük yıldızlar yapacağımı söylemiştim ya?
Je suis la couturière des demi-stars.
Yıldız adaylarına terzilik yapıyorum.
Stars de ciné!
Sinema yıldızları!
La plus brillante étoile de la ville des stars?
Yoksa asıl hayaliniz Tinseltown'un ünlü yıldızlarından biri mi olmaktı?
Je suis avec le docteur Carter en personne, le psy des stars.
Bugün yanımda Doktor Henry Carter var. Yıldızların ruh doktoru.
Imagine, y a une heure elles se battaient sur un parking mais ce soir, ce seront des stars.
Düşünsene, bir saat önce otoparkta kavga ediyorlardı. Ama bu gece, yıldız olacaklar.
Tu n'en serais pas revenu. On aurait dit Les Stars du Catch.
Sanki içeride güreş şampiyonası yapılıyordu.
Y a Les stars en désintox.
Ünlülerin Klinikleri programı başladı.
S'il n'était pas là pour les stars, trouvons la vraie raison.
Oraya ünlüler için gitmediyse, niye gittiğini öğrenelim.
L'aérobic et... la vie amoureuse des stars.
Aerobik, ünlülerin aşk hayatı.
Le Sunset Strip, le Walk of Fame, le tour des maisons des stars, et une excursion sur Rodeo Drive.
Sunset Strip, Şöhret Yolu, yıldızların evleri, ve Rodeo Drive'da bir gezi.
Quand j'aurai fini celle de Claire, vous pourrez faire vos stars, ok?
Film çekmiyoruz, sadece alıştırma yapıyorum. Ama sana söz, Claire'in videosu bitince yine süslenip püslenebilirsin.
Amis, je voudrais ici devant la crème de la société, ce qui comprend les directeurs, comtes et barons, les stars de la télé, et les superstars de la pop, proposer un toast en l'honneur de ma future épouse.
Millet! Bu ince katmanlı toplumun başkanların, kontların, düklerin TV yıldızlarının, pop şarkıcılarının ve süperstarların huzurunda lütfen eşim olacak kişiye kadeh kaldırmama izin verin.
Qu'est-ce que tu sais sur le fait de se taper des stars du porno?
Sen porno yıldızlarıyla takılmaktan ne anlarsın?
- Ouais. Des pros et des stars de cinéma.
Fahişeler ve film yıldızları.
Ce que je veux dire, c'est que plein de stars refusent de travailler après 20 h.
- Cidden mi? - Evet.
Ouvriers, porno stars et présidents.
Kanal işçileri, porno yıldızları, devlet başkanları.
Des stars du ciné, du rock.
Film yıldızları, rock yıldızları.