Stern перевод на турецкий

Seligmann, Guggenheim, Wolf, Schiff, Strauss, Stern, etc.

New York, bugün Yahudi lobisinin başlıca merkezidir.

Voulez-vous examiner cela au microscope?

Doktor Stern, bunu mikroskopta inceler misiniz?

Serait-ce une acanthacée, Dr Stern?

- Sarı kenarlı agav mı Doktor Stein?

- Dr Stern a la clé.

- Dr. Stern de anahtar var.

- Vous devez me comprendre.

- Kesinlikle anlıyorum Stern.

Prévenez Dr Auerbach et Dr Olson de notre découverte.

- Tabiki. Doktor Stern, doktorlara ne bulduğumuzu söyleyin.

- Pourquoi ne pas les donner à Stern?

- Neden Doktor Stern'e verilmediler?

C'ètait M. Stern.

Kapıyı açmak için yataktan kalkmam gerekti. Gelen Bay Stern'di.

J'ai dit : "Quelque chose ne va pas?"

"Bir sorun mu var, Bay Stern?" dedim.

- Roger, ici Stern, Jim Stern.

Willoughby konuşuyor. - Roger, ben Jim Stern.

coupable d'avoir tué William et Lisa Stern.

" William ve Lisa Stern'in ölümünden suçluydun.

William et Lisa Stern.

William ve Lisa Stern.

M. Stern?

Bay Stern.

Norma Stern est là, regarde ses cheveux.

- Norma Stern. Saçına bakın. - George.

- Elle s ´ appelle Maria Stern.

- Adı, Maria Stern.

Inspecteur Stern.

Ben Dedektif Stern.

Bonsoir, madame Stern. Voulez-vous dire à monsieur Melas que j'ai besoin de lui parler?

Bay Merlas'a acilen ihtiyacım olduğunu söyleyin.

Je suis Clifford Stern.

- Ben Clifford Stern.

Ici Clifford Stern.

Clifford Stern.

Stern, tu es encore plus timbré qu'on le dit.

Stern, söylenenden daha çılgınmışsın.

MacArthur Stern, superflic.

MacArthur Stern, süper polis.

C'est hyper profond, Stern.

Bu derin bir zırvalık, Stern.

MacArthur Stern?

MacArthur Stern?

- Qu'est-ce que c'est, Stern?

- Elindeki ne öyle Stern? - Ne, bu mu?

Ellis Fielding, Mac Stern.

Ellis Fielding, Mac Stern.

Les gens ne t'aiment vraiment pas.

Sevilmeyen birisin, Stern. Gidelim.

lnspecteur Stern, vos questions détaillées... m'ont impressionné.

Dedektif Stern, açıklamamı sorgularken detayları anımsayışınızdan çok etkilendim.

Avec pour thème : "Qu'est-ce qui cloche chez Stern?"

Gezegendeki herkes toplanıp Mac Stern'ün sorununu mu tartıştı?

lnspecteur Stern.

Dedektif Stern.

- MacArthur Stern.

- MacArthur Stern.

Je vais demander à Sandy Stern de me défendre.

Sandy Stern'den beni savunmasını isteyeceğim.

Que Stern me sorte sous caution.

Kefalet için Sandy Stern'ü arayın.

M. Stern veut examiner le lieu du crime, c'est cela?

Bay Stern cinayet mahallini mi incelemek istiyorsunuz?

M. Stern, autre chose?

Başka bir şey var mı Bay Stern?

Excusez-moi, M. Stern.

Özür dilerim Bay Stern.

Si M. Stern s'attache à prouver... que M. Sabich est l'objet d'une machination... alors, je déclare l'historique de l'antagonisme recevable.

Eğer Bay Stern gerçekten de... Bay Sabich'e karşı açılan davanın kasıtlı olduğunu kanıtlayacaksa... bu iki kişi arasındaki husumet üzerinde durulması gereken bir konu.

M. Stern... vous jouez avec le feu.

Bay Stern, ateşle oynuyorsunuz.

M. Stern, j'ai étudié vos arguments.

Bay Stern, iddialarınızı inceledim.

L'objection de M. Stern est rejetée... et sa remarque est notée.

Bay Stern'in itirazı reddedildi. İtirazı tutanaklara geçti.

Je m'abuse? Vous m'accusez, M. Stern? !

Beni itham mı ediyorsunuz Bay Stern?

Cessez de dire des bêtises!

Kes artık şu- - Itzhak Stern.

Je cherche Itzhak Stern.

Itzhak Stern'i arıyorum.

Êtes-vous Itzhak Stern ou non?

Itzhak Stern siz misiniz?

Ils devraient s'y intéresser.

Ama ilgilenmeleri gerekir, Itzhak Stern.

Vous souhaitiez me parler. Je suis là.

Bay Stern'e benimle konuşmak istediğinizi söylemişsiniz.

Stern, c'est vous?

Stern, sen misin?

Au sujet de Stern.

Stern'le ilgili.

Où est Stern?

Stern nerede?

Moins vite, Stern.

Yavaş, Stern, yavaş yavaş.

- Stern, Harry Stern.

- Stern, Harry Stern.

Stern, attends.

Hey, Stern, bekle.