Sô перевод на турецкий
2,334 параллельный перевод
My fiancé is so gay!
Nişamlım bir eşcinsel!
â ™ ª â ™ ª â ™ ª â ™ ª â ™ ª â ™ ª â ™ ª â ™ ª â ™ ª
â ™ ª trying to break out of the ghetto was a day-to-day fight â ™ ª â ™ ª been down so long â ™ ª â ™ ª getting up didn't cross my mind â ™ ª â ™ ª but I knew there was a better way of life â ™ ª â ™ ª that I was just trying to find â ™ ª â ™ ª but you don't know what you'll do â ™ ª â ™ ª until you're put under pressure â ™ ª â ™ ª across 110th street is a hell of a tester â ™ ª â ™ ª across 110th street â ™ ª â ™ ª pimps trying to catch a woman that's weak â ™ ª
"Tu es si jolie, tu veux danser?"
"oh, you're so pretty, do you want to dance? *"
Ça paraît idiot, vu comme tu as grandi, mais tiens.
Komik görünüyor Şimdi, you being So grown up ve tüm, ama burada.
Sally, c'est génial de rencontrer enfin ton père.
Sally, it's so nice nihayet baban karşılayacak.
J'ai quelque peu perdu la main.
I'm so out of practice.
Donc, ils volaient des œufs?
Oh, so they stole yumurta.
Alors, tu crois qu'un Tyrannosaurus rex, se retrouve aujourd'hui dans le petit sac de Paris Hilton?
So you think Bu bir Tyrannosaurus rex..... şimdi etrafında taşınırken.is Paris Hilton tarafından Iittle çantada?
Ravie qu'on ait passé du bon temps ensemble, Ray-Ray.
So glad biz harcamak lazım bazı kaliteli zaman birlikte Ray-Ray.
Mais il s'est passé des choses inattendues et nous devons tous attendre ici.
It's just, bazı beklenmedik şeyler olmuş..... tüm orada bekliyoruz şimdi.so.
Je suis si contente que tu sois saine et sauve.
Su kuyusu, ı'm so glad size güvenli ve ses olduğunu.
♪ So, come here ♪
Sadece gelecek için planın değilim.
♪ So if I said I want your body now ♪
Aslında ne yaptığım hakkında hiçbir fikrim yok.
♪ l'm so glad we re at the same place at the same time ♪
Ah Becky, garip dahiyane fikirlerin beni heyecanlandırıyor.
♪ So give me a chance ♪
- Teşekkür ederim.
♪ I don t see the harm, so are you game? ♪
Cheerios müşterek kaptanlarımsınız artık.
♪ Baby, l'm so into you ♪
* Girdik havaya * * Girdik havaya *
♪ Tell me you re so into me ♪
Asperger hastası olduğumu kendim teşhis ettim, yani her istediğimi söyleyebilirim.
♪ That is just so typically me ♪
Oraya hangi işe yaramazlar gelecekse, Pepperidge Farm bisküvileri ve meyve suyu bulacaklarını umacaklar Velma ve Roxie'yi değil.
♪ In so many ways ♪
* Muchkinland'de yaşayanlara *
♪ Without my wings I feel so small ♪
* Çünkü durduramazsın bu coşkuyu * * Çünkü durduramazsın bu coşkuyu *
Le but est d'apporter clients, pas les effrayer, so- -
- Amaç müşterileri çekmek korkutup kaçırmak değil.
Eh bien, je sais que vous étiez vendre plus tôt, so- -
Daha önceden sattığınızı biliyorum, yani- -
My So-Called Life?
So-Called Life'taki?
- Quel est le verdict?
So how?
- Marion Barry aussi.
So's Marion Barry.
You have my heart so don t hurt me
# Kalbim sende, beni incitme #
So understanding and so kind
# Çok anlayışlı ve naziksin #
♪ if I must say so myself ♪
Çeviri :
♪ ooh, what a mixture ♪ ♪ if I must say so myself ♪
İyi Seyirler.
So you and me are through
* Bitti aramızdaki ilişki *
So you and me are through.
* Bitti aramızdaki ilişki *
So let me hold you tight and share a
* Bırak, sıkıca sarılayım sana *
So, Jimbo, Qu'est-ce que tu vas faire?
Peki Jimbo, ne yapacaksın?
Trad Resynch by Pepito So Sofia Zinedawii
Çeviri :
- Désolée, je ne voulais pas...
Üzgünüm. Öyle demek... Hayır, hayır, so... sorun değil.
- De rien.
Eh, evet, so-sorun değil.
Kwan-li-so.
Kwan-li-so.
Doyle était à Kwan-Li-so?
Doyle Kwan-Li-so'da mıymış?
♪ did I make you up just so I could... ♪ Non. On ne va pas faire ça.
Hayır, bunu yapmıyoruz.
Et alors... quand le jour arrivera où ta vie... ne vaut plus la peine d'être vécue... qaund ce sera pire qu'aucune montagne russe ne pourra rien faire... ♪ did I make you up just so I could believe ♪
Sonra... Hayatın yaşanamayacak hal aldığında, Rocky Road'un bile düzeltebileceğinden daha kötü bir duruma geldiğinde,
"and they will lift you up in their hands so that you will not strike your foot against a stone."
"Onlar da seni elleriyle kaldıracak ki ayağın bir daha taşa değmesin."
Oh, that is so going on YouTube!
Youtube'a gidiyor bu!
Which I saw and was terrified, so please don t bring him in so...
O filmi izlemiştim ama daha çok dehşete düşmüştüm. Getirmememi söyle...
So, does this charity mean a lot to you then?
Hayır işleri senin için önemli demek.
Hey, ne voici pas le "cirque du so lame" ( = trop nul, jeu de mots, Cirque du Soleil )
"Ezikler Sirki" oyuncuları buradaymış.
Je commence un vers de 5 syllabes. Je-suis-dé-so-lée.
5 heceli "Özür dilerim" cümlesiyle başlıyorum.
Je-suis-dé-so-lée!
Özür dilerim!
Dé-so-lée-je-t'ai-menti, 7!
Az önceki yalandı! 7 hece!
Je-suis-dé-so-lée, 5!
Özür dilerim! 5!
Falls perfectly without her trying She's so beautiful
* Ve ona söylüyorum her gün *