Translate.vc / французский → турецкий / Tarzan
Tarzan перевод на турецкий
1,118 параллельный перевод
Tarzan déteste la concurrence.
Tarzan'ın güçlü delikanlılardan hoşlanacağını sanmıyorum.
Comme tu es adroit!
Tarzan, ne kadar akıllıca.
- Tarzan.
- Tarzan.
Veux-tu le surveiller un instant?
Tarzan, ona biraz bakar mısın?
Qu'y a-t-il?
Ne o Tarzan?
Il est ici depuis une semaine.
Tarzan, bebek bir haftadan fazladır bizimle.
Oui, comme Tarzan, Jane, Cheeta...
- İsim? Evet, Tarzan, Jane ve Çita gibi.
Tarzan est le père.
Tarzan baba.
Il se rompra le cou.
Tarzan, indir onu. Boynunu kıracak.
J'ai appris enfant.
Tarzan küçükken öğrendi.
Jane est à la maison, Tarzan revient.
Jane evde, Tarzan eve gelir.
Cette vie nous convient, à toi et à moi.
Tarzan, bu hayat senin için iyi.
- Ce doit être Tarzan.
- Sanırım Tarzan'dı.
Qu'est-ce que c'est, "Tarzan"?
Tarzan mı? Tarzan da ne?
Ce Tarzan est un homme ou un singe?
Dur biraz. Şu Tarzan beyaz adam mı, yoksa beyaz maymun mu?
Tarzan!
Tarzan.
Mais Tarzan doit savoir quelque chose.
Yani yolumuza devam edersek... bize net bir bilgi verebilecek tek kişiyle karşılaşacağız demektir.
C'est Tarzan qui nous trouvera quand il voudra.
Tarzan hazır olduğunda kendi temas kuruyor.
Moi, Tarzan.
Tarzan.
Non, Tarzan!
Tarzan, dur!
Ici nous respectons toutes les bêtes.
Tarzan'la ben vahşi hayvanlara çok değer veririz.
Et Tarzan ne se trompe jamais.
Tarzan'ın sezgilerine uymadığım pek olmamıştır.
Mange avant que Tarzan te dévore.
Sevgili oğlum, Tarzan seni çiğ çiğ yemeden kahvaltını et.
Ils se renseignent sur des gens.
Arkadaşlarını soruyorlar Tarzan.
Tarzan, va nager avec Boy.
Tarzan, Oğlan'ı yüzmeye götürür müsün?
S'il te plaît, Tarzan.
Lütfen Tarzan.
Tarzan a trouvé la femme et l'a enterrée.
Tarzan'la ben kızı bulduk ve güvenli bir yere gömdük.
Puis-je d'abord prendre congé de Boy?
- Neden olmasın? Gitmeden önce Oğlan ve Tarzan'la vedalaşabilir miyim?
Tarzan dit non.
Tarzan hayır diyor.
Après une belle bagarre avec Tarzan.
Tarzan denen vahşi buna karşı koyar.
- Non, je vais d'abord parler à Tarzan.
- Bitmedi. Tarzan'la konuşmaya gidiyorum.
C'était Tarzan.
O çocuk şeytanı sahiden görmüş.
Tarzan?
Tarzan buraya mı geldi?
Vos armes?
Tarzan silahlarınızı mı çalmış?
Alors Tarzan savait, pour l'enfant.
Demek başından beri biliyordu.
Quand Tarzan a recueilli le petit, nous l'avons élevé comme ses propres parents.
Tarzan'la ben Oğlan'ı ormandan aldık... gerçek ailesiymişiz gibi ona baktık.
Tarzan nous protège.
Tarzan burada. O bizi koruyor.
Mais que peut Tarzan contre la maladie?
Onu hastalıktan koruyabilir mi? 1500 kilometre boyunca ne hastane ne de doktor var.
Tarzan le peut.
Tarzan alır.
Ils sont la famille de Boy!
Hayır Tarzan, bunlar Oğlan'ın ailesi.
Tarzan père, Jane mère,
Tarzan baba. Jane anne.
Et lui?
Olabilir. Peki ya Tarzan?
En plus, il sera en sécurité.
Orada güvende olacak Tarzan.
- Rends-les-leur.
- Silahları geri ver Tarzan.
Rends-leur leurs armes.
Silahlarını ver Tarzan.
Tarzan va les rendre.
Tarzan silahları getirecek.
Tu ne me pardonneras jamais.
Tarzan, beni asla affetmeyeceğini biliyorum, ama senin için döneceğim.
Où est Tarzan?
Peki Tarzan nerede?
Il faut libérer Tarzan.
Tarzan'ı kurtarmak lazım.
Le chemin qui mène à Tarzan!
Tarzan'a giden yol mu?
Celle de Tarzan surtout.
Burada insanın kulakları epey hassaslaşıyor. Tabii Tarzan'ınkiyle karşılaştırılmaz.