Translate.vc / французский → турецкий / Ted
Ted перевод на турецкий
8,266 параллельный перевод
Ted n'a pas été à son bal de promo?
Ted mezuniyet balosuna gitmemiş mi?
Désolé Ted.
Üzgünüm, Ted.
Bien sûr que je suis furieux, Ted.
Tabii ki kızgınım, Ted.
Ted aidait Robin en tant qu'ami.
- Lakin Ted, Robin'e arkadaşı olarak yardım ediyormuş.
... si nous décidons que tenir la main de n'importe quel ami est bizarre, Dans ce cas, oui Ted a violé le Bro Code.
... herhangi bir arkadaşın elini tutmanın garip olduğunu düşünürsek o hâlde evet, Ted Kardo Kanunu'nu çiğnemiştir.
Si Ted était allé au parc et avait tenu la main de Barney, est-ce que cela aurait été bizarre?
Ted parka gidip Barney'nin elini tutmuş olsaydı garip kaçacak mıydı?
Puisque Ted dit qu'il était en train de réconforter Robin, il doit faire de même avec Barney, donc Ted, réconforte Barney.
Ted, Robin'i avuttuğunu söylediği için aynısını Barney'ye de yapması gerekiyor. O yüzden, Ted Barney'yi avut.
Écoute, Ted, je suis désolé de m'en être pris à toi.
Bak Ted, hıncımı senden çıkardığım için özür dilerim.
Je suis désolé, Ted.
Üzgünüm, Ted.
J'ai vu votre vidéo de la conférence TED et... excusez-moi, je suis un peu impressionné.
Sizi T.E.D konferansındaki videoda görmüştüm... Kusura bakma. Biraz şöhret delisiyim.
Les Vestiges du Jour, et Les Aventures de Bill et Ted.
Remains of the Day *, ve Bill Ted's Bogus Journey *.
Encore merci Ted pour ton cadeau.
Ted, hediyen için tekrar sağ ol.
Est-ce que Ted nous a offert quelque chose?
Ted bize bir şey almadı mı?
Ted est notre meilleur ami.
Ted en yakın arkadaşımız.
Je suis un cadeau de mariage, Ted!
- Ne kostümü bu? Düğün hediyesi oldum, Ted.
Alors Ted va se marier?
Ted evleniyor demek!
C'est la seule raison pourquoi nous voulions que Ted se marie.
Ted'in evlenmesini istememizin tek sebebiydi.
Un paquet d'un Monsieur Ted Mosby.
Bak, bak, bak. Bay Ted Mosby'den bir paket.
Ted va offrir trois cadeaux de mariage à Barney et Robin.
Evet, oturuyorum yani. Ted, Barney'yle Robin'e üç tane düğün hediyesi almış!
Toi, Ted Mosby, n'a jamais offert de cadeau de mariage à moi et Lily. J'accuse!
Sen Ted Mosby Lily'yle bana hiçbir düğün hediyesi almadın!
Surtout quand Ted est là.
Özellikle de Ted geldiğinde.
Ted nous a offert une machine à café!
Kahve makinesini Ted almış bize!
Ted, ce creuvard de rat!
Ted tam bir piç kurusu!
Votre machine à café? Ted vous a offert ça.
Kahve makinenizi Ted almıştı.
Ted nous a offert cette cafetière, et t'as juste fait comme si c'était ton cadeau.
Kahve makinesini Ted almıştı ama sen kendi hediyen gibi davrandın!
J'ai volé la carte du cadeau de Ted et j'ai écrit mon nom dessus.
Ted'in hediyesinin üstündeki kartı söküp kendi adımı yazdım.
Non, c'est moi qui suis désolé.
- Ted, çok üzgünüm.
T'es le meilleur ami du monde!
Ted! Senden iyi dost olamaz!
Ted et Robin ne sont pas platoniques.
Ted'le Robin platonik değiller.
Parce que j'étais là-haut frappant la mère de Ted.
Çünkü yukarıda Ted'in annesine çakıyordum.
J'ai besoin de ces 5 $, Ted.
O beş papeli istiyorum, Ted.
Ted, écoute...
Ted, dinle...
Toi, Ted!
- Ben mi yoksa- - - Sen, Ted!
Tu sais qui sait comment ça va se passer?
Başka kim neler olacağını çok iyi biliyordu Ted, biliyor musun?
C'est Hammond Druthers.
Merhaba, Ted. Ben Hammond Druthers.
Je t'appelle de Chicago, Illinois où je suis un acteur clé dans une firme d'architecture à grand succès.
Ted, seni Chicago, Illinois'den arıyorum. Çok başarılı bir mimarlık şirketinde önemli bir pozisyondayım.
C'est le passé, Ted. Je suis impatient.
Bunlar geçmişte kaldı, Ted.
- Je ne pense pas que tu m'aies compris.
- Hayır. - Beni duymadın galiba, Ted.
Je peux rendre ta vie impossible
- Bak, Ted. Hayatını çok zor bir hâle getiririm.
Tu es une... intéressante marchandise.
Bak Ted, sen çok aranan bir değersin.
Non, Ted allez!
Ne? Hayır Ted, yapma!
La porte est toujours ouverte Ted.
- Tamam.
Si tu change d'avis, appelle moi.
Kapımız her zaman açık, Ted.
En parlant de toi, Ted.
- Senden bahsediyorum, Ted.
Ted, ça va?
Ted, yani... yani... Tamam mı?
Alors le complice nazi choisit et...?
Ted, Ted! Suç ortağı seçimini yapıyordu ve...
Alors choisis judicieusement.
Akıllıca bir seçim yap, Ted.
Ted, n'est-ce pas?
- Ted, değil mi? - Evet.
Je suis désolée, Ted, je ne sais pas.
Üzgünüm Ted, bilemiyorum.
Et ils ont gagné!
Ve o maçı kazandılar, Ted!
S'il te plait?
- Hadi ama, Ted!