Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Teller

Teller перевод на турецкий

658 параллельный перевод
Alors que la masse s'abat sur le clou d'or, le son du télégraphe propage la nouvelle dans tous les Etats Unis -
Çekiç altın çivi üzerine indi, teller ABD'de her telgraf ofisine ses taşıdı.
J'irais pieds nus sur les barbelés si ça pouvait lui faire du bien.
Ona bir yararı dokunacaksa dikenli teller üzerinde yalınayak yürümeye hazırım.
C'était quand j'ai joué dans une pièce au collêge.
O lise tiyatromuzda çekilmişti. Victor Herbert'in The Fortune Teller adlı oyunuydu.
- Attention aux barbituriques.
- Dikkatli olun, doktor. Bu teller keskindir.
J'avais mon foutu pied pris dans les foutus barbelés!
Ayaklarım yanıyor ve teller de beni mahvetti!
Vous vous retrouverez, avec femmes et enfants, coincés entre des barbelés et des clôtures.
Yoksa kendinizi, kadınlarınızı ve çocuklarınızı dikenli teller ve çitler arasında bulacaksınız.
Les crimes se répéteront tant que les terres seront libres.
katiller devam edecek Teller buraya gelene kadar. Ve bunu dünyanın herhangi birinden daha iyi biliyorsun.
L'une est la violence et l'autre est le fil barbelé.
Biri şiddet, diğeri de dikenli teller.
Tu ne te bats plus contre le barbelé et les envahisseurs.
Dikenli teller ve gecekonducularla artık dövüşmek yok.
Un Jour, la prairie subira les clôtures.
Bir gün bu yolun iki yanında teller olacak.
Plutôt me heurter aux lndiens qu'aux barbelés.
Teller arasından geçmektense yerlilerle savaşmayı tercih ederim.
Combien de personnes as-tu en ce moment, David, dans ta jungle barbelée?
David, şu anda dikenli teller ormanında kaç kişi var?
Il n'y a pas de clôture en barbelés, mais l'évasion et la révolte y sont impossibles.
Dikenli teller ve kampların olmadığı bir yer. Ancak orada ne kaçabilir ne de direniş gösterebilirsin.
Elle a des sortes d'épines dans sa valise.
Bavulundan da bir sürü dikenli teller, çiviler çıkardı.
Les mannequins de vitrine, les téléphones, les radios, les cables les implants mamaires.
Vitrin mankenleri, telefonlar teller, kablolar... - Göğüs nakilleri.
- Quel fil?
- Hangi teller?
- Celui-ci!
- Bu teller!
Ils étaient maintenus en captivité non pas par des murs, des barbelés, ou des postes de mitrailleuses, mais par la terre et la mer autour d'eux.
Sadece yüksek duvarlar, dikenli teller veya makineli tüfekler değil etraflarını saran kara ve deniz de onları oraya hapsediyordu.
Au bout, vous verrez le Mur. D'abord, il faut passer des fils barbelés.
İlk önce, dikenli teller var.
Teller.
Teller.
Des dobermans, une tour de guet, et des barbelés.
Dobermanlar, gözetleme kulesi ve dikenli teller.
La ligne a dû être coupée.
Teller kopmuş olabilir.
Il n'y a plus de signal entre ici et River Junction!
Burasıyla, River Junction arasında teller kopuk!
Á cause de ça, il montait les cordes de sa guitare à l'envers, les cordes basses étaient inversées.
Telleri gitara ters takardı. Kalın teller üstte olacağına altta olurdu.
Il est entrecroisé de barres d'acier verticales et horizontales.
Çelik teller yatay ve dikey olarak çaprazlama gelmiş oluyor.
Dunc, si ce feu a été provoqué par un mauvais câblage, nous pourrions avoir des débuts d'incendie partout!
Dunc, eğer bu yangın kötü teller nedeniyle çıkmışsa,... her yerde yangınlar çıkabilir!
Qui est Pete Teller?
Pete Teller kim?
Les barbelés et les femmes sont les grands facteurs de civilisation!
Dikenli teller ve kadınlar dünyadaki en medeni iki faktörler.
" Les défenses turques se composaient de barbelés sur terre et en mer
" Türkler denize ve karaya dikenli teller çekti.
Il y a un fil?
İpler, teller, teçhizat falan?
Il y avait des court-circuits lorsque la température était élevée.
Teller yüksek ısıda kısa devre yapıyordu.
Il reparlera d'après le médecin. Dès qu'on aura retiré les fils de sa langue.
Dikişleri alınıp, çenesindeki teller de çıkartıldığında iyileşeceğini söylüyor doktorlar.
Sl T'AS PAS CRAME SUR LE grillage ELECTRlFlE
ELEKTRİKLİ TELLER DAHA ÖNCE ÖLDÜRMEZSE.
Et nous entrerons dans l'enceinte électrifiée par le portail.
Ve elektrikli teller arasındaki kapıdan geçeceğiz.
Que comptez-vous en faire? | Et ce grillage?
Ne için bunlar, bu teller?
Électrifié lui aussi, avec des senseurs tous les 5 m.
Damda da teller var. Beş metrede bir alıcılar.
- On n'accroche pas la F.M. Sous l'autoroute, avec des câbles à haute tension.
Köprü ve yüksek gerilimli teller altında FM kanalı düşürmek zor.
Ni boue, ni morts, ni rats, ni bombes, ni shrapnels, ni Bertha, ni barbelés, ni ces conneries de chansons avec "youpi" dans le titre!
Artık çamur yok, ölüm, fareler, bombalar, şarapneller, vızıltı sesleri, dikenli teller ve isminde "Tüh be" geçen o lanet olasıca berbat şarkılar da yok.
Elle a été rétrogradée comme guichetière.
She got demoted to drive-up window teller.
Tu m'as dit qu'il emploie aussi des fils.
Bana teller kullandığını da söylemiştin.
Katie, tu n'es pas censée retirer cet appareil avant deux mois.
Şunu bilki, bu teller iki ay boyunca ağzından çıkmayacak.
Fibres de ficelle sur poignets et haut des bras.
Bileklerine ve kollarına gömülmüş bükük teller bulduk.
Micros d'origine, manche en érable, cordes montées à l'envers pour cet enfoiré de génie gaucher,
Orijinal pena, akça ağaçtan sap bütün teller de bir solak için özenle ayarlandı.
Une Fender Stratocaster 1962, micros d'origine, manche en érable et cordes montées à l'envers pour J. Hendrix, génial gaucher.
1962 Fender Stratocaster, orijinal penalı ve akça ağaç saplı ve bütün teller de deha bir solak için özenle ayarlanmış, Jimi Hendrix için.
L'appart de Jay Teller est encore á notre disposition.
Yine Jay Teller'ın evini kullanırız.
C'est peut-être piégé.
Her tarafta teller var.
Les lignes doivent etre coupées sur la colline.
Tüm tepelerde teller kopmuştur.
Couvrez les fils.
Teller görünmesin.
Ils lui enverront un tas de câbles.
Teller mesajlarla dolu.
Corrigan. Teller.
Corrigan.
Les secrétaires s'habillent dans les magasins chics.
Bütün sekreterler Bonwit Teller'dan alış veriş yaparlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]