Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Tessa

Tessa перевод на турецкий

1,104 параллельный перевод
Tessa, chérie.
Tessa, canım.
- Ah, Tessa.
- Tessa.
Puis-je vous présenter Tessa Quayle, Dr.
Dr. Ngaba, size Tessa Quayle'i tanıştırayım.
- Fais quelque chose avec Tessa.
- Tessa'ya bir şey söylemelisin.
Tessa, tu ne vas pas accoucher là-bas.
Uhuru mu? Tessa, orada doğum yapamazsın.
Je suis si navré, Tessa.
Üzgünüm, Tessa.
Justin te l'avait déjà dit?
- Justin sana bundan bahsetmiş miydi? - Tessa.
Celui-ci est né en bonne santé.
Tessa. Bu, her şeye rağmen sağlıklı doğmuştu.
- Pas ici, Tessa.
Burada almam, Tessa.
- Tessa, tu es fatiguée.
- Tessa, yorgunsun.
Il faut que tu arrêtes de te mêler de ce qui ne te regarde pas.
Tessa, seni ilgilendirmeyen şeylere burnunu sokmaya bir son vermelisin.
On ne peut pas s'immiscer dans leurs vies, Tessa.
Kendimizi onların yaşamına dahil edemeyiz, Tessa.
Désolé, Tessa.
Üzgünüm, Tessa.
- Tessa, c'est un pesticide.
- Tessa, bu böcek öldürücü.
Eh bien, si tu y tiens tant que ça, oui, Tessa, tout ce que tu veux.
Pekala, eğer bunun için bu kadar kötü hissediyorsan, ne istersen.
Des questions. - Tessa ne dort jamais.
Tessa hiç uyumuyor.
- Pour toi, je suis toujours là, Tessa.
Senin için hep vaktim vardır, Tessa.
Prends soin de toi, Tessa, d'accord?
Kendine iyi bak Tessa, tamam mı?
À bientôt, Tessa.
Görüşürüz Tessa.
Viens te coucher avec moi, s'il te plaît.
- Tessa, lütfen benimle yatağa gel.
- Non, non. Ne fais pas ça, Tessa.
Sakın yapma, Tessa.
Fais-moi confiance, Tessa.
Güven bana, Tessa.
Oh, Tessa.
Tessa.
Si jamais on apprend que je t'ai montré la lettre, je serai fini.
Tessa eğer mektubu sana gösterdiğimi biri fark ederse işim biter.
Navrée pour votre femme.
Karınızın ölümü için üzgünüz. - Tessa'nın ailesi.
Ils ont pris les choses de Mama Tessa.
Tessa Annenin eşyalarını aldılar.
Chère Tessa, tu m'as blessé encore plus que tu ne peux imaginer.
Canım Tessa, beni tahmin edebileceğinden daha fazla incittin.
Chère Tessa.
Canım Tessa.
Tessa voulait reposer... en terre africaine, pas dans du foutu béton.
Tessa, Afrika topraklarına gömülmek istedi, lanet beton yığınına değil.
- Oui. - Tu as apporté une carte pour Tessa?
- Tessa için bir kart mı getirdin?
Que crois-tu qu'Arnold et Tessa faisaient au lac Turkana?
Sence, Arnold ve Tessa, Turkana Gölü'nde ne yaptı?
J'ai une Tessa Quayle, mais pas de Wanza Kilulu.
Tessa Quayle var, ama Wanza Kilulu yok.
C'est la version officielle alors... Arnold a tué Tessa?
Arnold'ın Tessa'yı öldürdüğü şüphesi resim makamlarca mı dile getiriliyor?
Je sais que Tessa et Arnold ont écrit un rapport sur les tests des ThreeBees... et j'ai besoin de savoir ce qui lui est arrivé.
Tessa ve Arnold'un Üç Arı testleriyle ilgili bir rapor yazdıklarını biliyorum ve bu rapora ne olduğunu bilmem gerekiyor.
Tout ce que je sais, c'est que Tessa en a donné une copie à Sandy.
Bütün bildiğim Tessa'nın Sandy'e bir kopyasını verdiği.
Je crois que vous connaissiez mon épouse, Tessa.
Karımı tanıyorsunuzdur, Tessa.
Je ne savais pas que Tessa écrivait un journal.
Tessa'nın günlük tuttuğunu bilmiyordum.
Je pense que Tessa avait raison alors, Tim.
Sanırım Tessa haklıydı öyleyse, Tim.
J'ai bien peur qu'il n'ait pas plu à Tessa.
Korkarım, Tessa'nın burnunu sızlatmış.
Un dîné très civilisé avec Bernard Pellegrin... qui a exprimé un certain intérêt pour le journal de Tessa.
Tessa'nın günlüğüyle ilgilendiğini söyleyen Bernard Pellegrin ile son derece medeni bir yemek. Fakat Tess asla günlük tutmazdı.
Tessa, laisse-moi dormir.
Tessa, bırak da uyuyayım.
Le pauvre homme semble s'être lui-même convaincu... qu'il y avait un complot contre Tessa dans lequel nous serions tous complices.
Zavallı adam, kendisini Tessa'ya karşı bir komplo kurulduğuna ve hepimizin de bu komplonun bir parçası olduğumuza inandırmış gözüküyor.
Tessa, il faut que tu comprennes l'ampleur de tout ça.
Tessa, bunun büyüklüğünü anlamak zorundasın.
Vous avez écrit que le gouvernement kenyan avait approuvé les tests.
Tessa'ya gönderdiğin e-postada, Kenya hükümetinin araştırmaları onayladığını yazmıştın.
C'est pour ça que Tessa est allée à Lokichogio?
Tessa, bunun için mi Lokichogio'ya gitti?
Enlève ces trucs mouillés, Tessa.
Çıkar şu ıslak şeyleri.
Quoi que vous fassiez, Arnold et toi, je voudrais que vous arrêtiez.
Tessa Arnold ve sen her ne yapıyorsanız buna bir son vermek istiyorum.
- Je suis censé te surveiller.
Tessa seni izlemem gerekiyor. - Ne?
Les deux victimes dans la voiture étaient Jonathan Sambu, 31 ans... un chauffeur et père de trois enfants, de Lokichogio... et Tessa Quayle, 24 ans, l'épouse d'un diplomate britannique.
Tessa. Tessa? Evet.
- La famille de Tessa. - Oui.
- Evet.
- Pas Tessa.
Tessa istemedi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]