Translate.vc / французский → турецкий / Thailand
Thailand перевод на турецкий
34 параллельный перевод
- Ca parle surtout d'argent, et d'un problème en Thaïlande.
- Bir şeyler var mı? - Para konuşuyorlar gibi görünüyor. Thailand'ta bir sorun çıkmış galiba.
Voici le Président Waterna de Thailand
Bu başkan Waterna Tayland'dan
Bangkok, Thaïlande
Bangkok, Thailand
Tant que l'on peux etre en Thailand pour la reunion de Lundi apres midi.
Pazartesi öğleden sonraki toplantı süresince Tayland'da olacağız.
Lisa, boucle tes valises allez... tu m'accompagnes en Thailand.
Lisa, eşyalarını topla, benimle Tayland'a geliyorsun.
Et l'idée d'implanter la fabrique en Thailand. c'est genial!
Oh, fabrikayı da Taylan'da kuracak, zekice!
Mais, qui est-ce qui te remplace en Thailand?
Ee, peki Tayland'daki yerini kim alacak?
Hans a reussi à remetre sur pied l'usine en Thailand.
Hans şirketin Tayland'daki fabrikasını döndürmeyi başardı.
Dis, Finch, quelle est la capitale de la Thaïlande?
Hey, Finch, Thailand'ın başkenti neresi?
En des temps fort anciens, en l'an 1885 de notre ère, le royaume du Siam signa le traité Bowring.
Uzun yıllar önce 1855 yılında Thailand'da Ok Menzili Antlaşması yapıldı.
Ces accords commerciaux permirent au pays d'amorcer des échanges internationaux.
Bu antlaşma Thailand'da uluslararası ticarî arenalar oluşmasını sağladı.
Au Siam, un certain Adamson et la société Ben Mayers commercialisèrent des tracteurs.
Adamson adında bir yatırımcı bu traktörlerin Thailand'a getirilmesini sağladı.
Leur représentant au sein du royaume était le prince Sirikorn ou prince Bec de Lièvre d'après les villageois.
Bu traktörlerin Thailand'daki ürün temsilcisi Lord Sirikorn'du. Ya da diğerlerinin andığı gibi Lord Waeng.
Et il va vous soulager du travail pénible de la terre! Quoi?
Thailand'daki herkesin hayatını değiştirecek bir ürün.
- Je parie pour la Thaïlande.
$ 20, Thailand.
Je dois partir pour la Thaïlande, demain matin.
- Aslında sabah Thailand'a gideceğim.
- Non, je vais en Thaïlande... et en Inde, Chine, Japon, peut-être même Tahiti.
- Hayır, ben gidiyorum Thailand'a... ve Hindistan'a, Çin'e, Japonya'ya, belki Tahiti'ye de.
Telle est la situation ici, à Bangkok, en Thaïlande.
Bangkok, Thailand'daki durum bu şekilde.
Soledad O'Brian est à Phuket, en Thaïlande.
Soledad O'Brian, Phuket, Thailand'da.
- On vol au-dessus de la Thailand.
- Tayland'a gidiyoruz.
Thaïlande.
Thailand.
Ensuite, je pourrai négocier une place pour toi à Bruxelles. Thaïlande, si tu préfères, Johannesburg...
Sonra sana Brüksel'de Thailand'da yada istersen, Johannesburg'da bir yer ayarlayabilirim...
Tenez-vous bien en Thaïlande, les gars.
Thailand'da aptalca şeyler yapmaya kalkışmayın beyler.
- En Thaïlande, crétin.
Thailand'a sersem.
Réfléchis à mon offre pour la Thaïlande.
Thailand teklifi hakkında düşün.
Jenkins. Il revient de Thaïlande.
Jenkins, Thailand'tan gelmiş.
C'était son idée, la Thaïlande?
Ve Thailand'a gitmek onun fikri miydi?
Vos photos de Thaïlande?
Bunları Thailand'ta mı çektin?
Un certain Graeme Spence dit que vous n'étiez pas avec eux.
Arsız diye adlandırılan beyfendi, çok fazla Thailand'ta gözükmediğini söyledi.
Je n'ai rien vu de si beau depuis notre sortie plongée en famille sur l'île de Koh Tao au sud est de la Thailand.
Ailece Güneydoğu Tayland'daki Koh Tao adasına gittiğimiz su altı dalış gezimizden beri bu kadar güzel bir şey görmemiştim.
Oh, et je veux voir les epreuves de Thaïland imediatement.
Oh, ve hemen Tayland ile ilgili kanıtlar görmem gerekiyor.
Vous excitez pas, boss. Vous nous bassinez avec votre arme secrète. Mais il a pas assuré.
takımın rahatlatmamaya ihtiyaçı vardı sende ne güçlü silahlar varmış stad da çeşitlilik lazım ben sadece kenardan yönetiyorum bizi yorgunluktan öldürecekmisin birşeyler vererek bizi özendirmelisin iyi fikirdi Thailand
Dernière fois que je sors avec une chauve-souris en Thaïland.
O da Tayland'da bir yarasayla son takıldığımdı.
Thailand, hein?
Ne çabuk büyüdü.