Translate.vc / французский → турецкий / Theatre
Theatre перевод на турецкий
273 параллельный перевод
"La proprietaire dit qu'elle est au theatre... sur la place."
Ev sahibi, plazadaki tiyatroda olduğunu söylüyor.
C'est un theatre en France.
Bu, Fransa'da bir tiyatro.
À l'Olympic Theatre, je vous prie.
Olympic Tiyatrosuna, lütfen. - Allaha ısmarladık.
"L'annonce surprendra les amis... du célèbre chorégraphe qui dirige actuellement... la revue moderne au Cortland Theatre".
"Bu haber, Cortland Tiyatrosu'nun modern revüsünün danslarını yöneten ünlü koreografın dostlarını şaşırtacak."
La direction CORTLAND THEATRE
İdare CORTLAND TİYATROSU
Hier soir, on vous a appelé du bar Anselmo pour le Casino Theatre?
Dün gece Anselmo'nun Barı'ndan Casino Tiyatrosu'na yolcu götürdün mü?
De chez Anselmo au Casino Theatre? Ça doit faire dans les 45 cents, ça...
Anselmo'nun Barı'ndan Casino Tiyatrosu kuru bir gecede 45 sent eder.
Rusty, voici Noel Wheaton du Wheaton Theatre.
Rusty, bu, Wheaton Tiyatrosu'nun sahibi Noel Wheaton.
Le Mayfair Theatre veut monter le spectacle à Londres.
Mayfair Tiyatrosu Londra'da gösteri düzenlemenizi istiyor. Olamaz.
THEATRE ROYAL DE L'OPERA à midi, répétition générale du "Lac des Cygnes"
Kıyafet Provası Swan Lake, Petrushka
Elle se couchera tôt pour écouter une pièce à la radio.
Erkenden yatağa girecek ve radyoda Saturday Night Theatre'ı dinleyecek.
Il y a une pièce à la radio.
Neden radyo dinlemiyorsun? Saturday Night Theatre falan. Hayır.
C'est la première de sa pièce au Théâtre National demain.
Yeni oyunu yarın National Theatre'da açılıyor.
GENDAI EIGASHA et ART THEATRE GUILD présentent
Bu film II. 101 Film 101 Çevirmen Etkinliği adı altında çevrilmiştir.
THEO VON HARTMANN COSTUMES ET PERRUQUES DE THEATRE
THEO VON HARTMANN MÜZESİ Tiyatro kostümleri ve Peruklar
Un des réalisateurs les plus prolifiques de cette époque, ou même de toutes... est M. Edward Ross, de retour dans ce pays pour la première fois... depuis cinq ans pour ouvrir une saison de ses films au National Film Theatre.
Kendi zamanının, belki de tüm zamanların en üretken yönetmenlerinden birisi olan Sör Edward Ross, Ulusal Sinemada filmlerinin gösterimi için beş sene sonra tekrar ülkemize geldi.
Mais la foule en colère du globe theatre n'allait pas payer deux shillings pour voir un tas de folles faire leur numéro.
Ama Globe Tiyatrosu'nun öfkeli müdavimleri, bir grup yumuşağın sahnede hoplayıp zıplamasını izlemek için iki şilin ödemezlerdi.
L'Orpheum Theatre.
- Orpheum Tiyatrosu. - Yemek yemeliyiz.
James Smith. Il était chef d'orchestre à l'ancien Imperial Theatre.
James Smith, Eski lmperial Tiyatrosunda orkestra şefiydi.
THEATRE PHOENIX
Evvet! PHOENIX ŞEHİR TİYATROSU
Science Fiction Theatre.
En sevdiğim TV dizisini kaçıracağım, Science Fiction Theatre.
Science Fiction Theatre.
Science Fiction Theatre.
Au fait, Mossop et Keanrick étant hors d'état de nuire, le Drury Lane Theatre est libre.
Aslında, fesat Mossop ve Keanrick hakettikleri cezayı buldukları için, Drury Lane Tiyatrosu boşa çıktı.
La seule situation sauvage, c'est celle où la génératrice a lâché pendant Masterpiece Theatre.
Zorlayan tek şey Başyapıt Tiyatrosu dizisinin ortasında elektiriklerin kesildiği zamandı.
Rappelez-vous... après ma période Living Theatre... je suis devenu un des meilleurs spécialistes du paranormal.
Hatırlasanıza. Canlılar Tiyatrosu'yla işim kalmamıştı. New York'un önde gelen paranormal araştırmacılarından biriydim.
George Lorrimer est l'administrateur du théâtre Carlton, Bethnal.
George Lorrimer, Bethnal Green'deki Carlton Theatre'nin yönetmeni.
On avait de quoi s'estimer heureux. Le Star Theatre, par exemple.
Daha kötüsü de olabilirdi ve şükredecek çok şeyimiz vardı Flint'teki Yıldız Tiyatrosu gibi.
Je suis coincé ici dans une salle de congélation avec la distribution du Theatre Masterpiece.
Burada, bu "Şaheser Tiyatro" oyuncularıyla beraber buz gibi bir resim odasındayken.
Maintenant, pour le point culminant de votre visite Hollywood de la rivière, nous sommes maintenant aborder le monde Chinese Theatre célèbre Mann!
Şimdi Hollywood nehir turunun en çarpıcı yerlerinden ve dünyanın en meşhur binalarından birisi olan Çin Tiyatrosundayız!
THEATRE NATIONAL
ULUSAL TİYATRO
Le Mercury Theatre est fier de les présenter.
Mercury Tiyatrosu, onları sunmaktan gurur duyar.
THÉATRE HAMPTON
HAMPTON TİYATROSU
JO JORDAN AU STRAND THEATRE
# Olağanüstüsün, olağanüstüsün sözcüklere sığmayacak kadar...
Ecoute, petite, le théatre c'est sérieux!
Canım, tiyatro gerçekten çok ciddi bir iştir.
Le patron du théatre ne vous a pas dit de nous amener?
İyi adam, işveren kumpanyamı alman için sana ödeme yapmadı mı?
le votre en lettres de feu sur le toit, fusant, fuyant, le théatre bondé... et moi descendant l'escalier...
İkimizin de koca koca ve parlak isimleri tiyatroların çatısında yanıp sönecek. Tiyatro hınca hınç dolu olacak. Sonra her tarafı tüylerle kaplı merdivenlerden aşağı doğru inerim.
Tu le sais... car le théatre c'est ma vie, j'y suis né et j'y mourrai.
Çünkü tiyatro benim hayatım, burada doğdum, burada öleceğim.
M. Torello, du théatre Excelsior... nous fait l'honneur d'assister à la répétition.
Size büyük bir mutluluk ve zevkle Excelsior'un yapımcısı Torello'yu sunarım. Bize, provamızı izleme onurunu bahşetti.
Vite, on répéte. Le type du théatre est là...
Hemen giyin, genel provamız var, yapımcı burada.
Chez Hoffman pour dîner, puis au théatre de Vaudeville.
Yeni arkadaşın nerede, seni akşama almaya gelecek mi?
Elle aimait se travestir... et imiter les actrices qu'elle voyait au théatre.
- Umrunda olduğunu düşünmüyorum. - Peki affedildim mi?
Mon humble théatre n'est qu'un piètre refuge, mais nous pouvons vous aider à quitter Paris.
Beyler, benim soylu tiyatrom pek iyi bir saklanma yeri değil. Bununla birlikte, Juliette ve ben, Paris'i terk etmeniz için size yardım edebiliriz.
Viens au théatre.
Tiyatroda gösteriye gel.
- On se voit au théatre.
- Tiyatroda görüşürüz.
C'est mon théatre.
Burası benim tiyatrom.
En fait, je suis metteur en scène de théätre.
Ben tiyatrolarda da çalıştım. Aslında tiyatro yönetmeniyim.
Où se trouve le Chinese Theater?
Mann's Chinese Theatre'a nasıl gidebiliriz acaba?
Bienvenus au théatre de Huntingdon pour la seconde partie du cours de "Rendez-vous" pour l'homme.
İyi akşamlar. Boston Üniversitesi Huntington Tiyatrosu'na hoşgeldiniz. Kursumuzun ikinci bölümü :
Supposons que vous alliey au théatre.
Bu gece tiyatroya gittiğini düşün, tamam mı?
est ce que c'est du théatre, ça?
- Tiyatro mu bu? - Evet.
Ca, c'est un rideau de scène pour le Théatre Kabuki, au Japon.
Jean. Bu Japonya'daki Kabuki tiyatrosu için bir dekor.