Translate.vc / французский → турецкий / Thrifty
Thrifty перевод на турецкий
24 параллельный перевод
M. Palmer. Glenn, des Voitures de Luxe Economiques.
Bay Palmer, ben Glenn, Thrifty Executive Fleet'den
Je suis Julie, je représente la société Thrifty Phone Services.
Selam Bay Poole, adım Julie, arama sebebim...
Un hier, de Blockbuster, pour Happy Gilmore qu'il tardait à rendre. L'autre, deux jours avant, de Thrifty Phone Services.
Biri dün, Blockbuster Video'dan Mutlu Gilmore filmi getirilmediği için ve biri de iki gün önce Ekonomik Telefon Servisinden.
- J'ai parlé à Dennis Brough de Thrifty Phone Service.
Kate. Ekonomik Telefon Servisi'nden Dennis Brough ile konuştum.
On va faire ça. Je vais t'amener au bazar et on va te trouver un petit truc sympa. Tu veux?
Evet, seni Thrifty'ye götürür ve sana güzel bir şeyler alırız belki, tamam mı?
Je l'emmène faire les magasins.
Onu Thrifty'ye götürüyorum ya, öyle değil mi?
Ceux de chez Thrifty's
Thrifty'den gelen?
Thrifty Town.
- Thrifty Town.
Non, pourquoi travailles-tu à Thrifty Town?
Hayır, neden Thrifty Town'da işe girdin diyorum.
Thrifty town, Jon.
Thrifty Town, Jon.
Je travaille à Thrifty Town car je n'ai pas les moyens de déménager à Atlanta, et Melvin est réfractaire à tout remboursement du loyer du dernier mois.
Thrifty Town'da çalışıyorum. Çünkü Atlanta'ya taşınmayı karşılayamam. Melvin de geçen ayın kira ve depozitosunu iade etmemekte oldukça kararlı.
Et je fume de l'herbe sur le parking de mon lieu de travail.
Thrifty Town otoparkında ot içiyorum. Bir de orada çalışıyorum üstelik.
Je vais au Thrifty Town.
Ben Thrifty Town'a kaçar.
Au supermarché.
Thrifty Town.
Je crois que ce n'est le rêve de personne d'être manager de supermarché.
Amantha, Thrifty Town'da müdürlük yapmanın kimsenin rüyalarına girmediğini biliyorum.
Donc tu vas continuer le plan supermarché?
- Pist. Thrifty Town'la mı devam edeceksin planına?
OK, futurs employés de Thrifty Town of America, qui est le suivant?
Gelecekteki Amerikan Thrifty Towner'ın çalışanlarından sırada kim var?
Je travaille au Thrifty Town de Paulie, et je croyais que c'était le seul qui existait, il y a encore un mois, donc je ne connais pas le... numéro du magasin, ce genre de truc.
Paulie'deki Thrifty Town'da çalışıyorum ve... bir ay önce bir şubesinin olduğunu öğrendim. ... bilmiyorum... mağaza... Numarayı kaydet falan filan.
Péter un plomb devant les futurs employés de Thrifty Town?
Thrifty Towners özentisi birkaç tipi şaşırtmak mı?
Faut des gens pour tondre les pelouses et ramasser les feuilles.
Çimlerin kesilmeye, yaprakların da dökülmeye ihtiyacı vardır. Sen hâlâ Thrifty Town'da mı çalışıyorsun?
Comment est ta poubelle?
Thrifty Town'dan alışveriş yaptığınız için teşekkürler.
Donc, tu étais surprise d'entendre que je travaille au Thrifty Town? Surprise? Je me suis évanouie.
Thrifty Town'da çalıştığımı duyunca şaşırdın mı?
Je représente Thrifty Phone Services.
Ekonomik Telefon Servisi adına arıyorum.