Translate.vc / французский → турецкий / Timothy
Timothy перевод на турецкий
948 параллельный перевод
On va devoir consulter Timothy.
Öyleyse Timothy'ye sormamız gerekecek.
Sauvons l'église de st Timothy
" Yardım Toplama - St. Timothy'si kurtarmaya yardım edin
Nous mangerons tôt pour être A st Timothy à l'heure.
Akşam yemeğini erken yiyeceğiz, böylece St. Timothy'se zamanında varabiliriz. - St. Timothy's mi?
Julia m'attend à st Timothy.
- Julia beni St. Timothy'ste bekliyor.
Henry n'est pas venu ici depuis Longtemps.
St. Timothy'sin kurtulmasına yardım edin " Henry buraya gelmeyeli uzun zaman oluyor.
- votre présence est toujours un honneur.
Sizi St. Timothy'ste görmek her zaman bir onur.
Tu devais nous rejoindre à st Timothy.
Bizimle St. Timothy'ste buluşacağını sanıyordum.
Tu aurais dû entendre le chœur De st Timothy.
St. Timothy'steki çocukları duymalıydın.
Ça vient de st Timothy.
St. Timothy'sten geliyor.
Une demi-heure plus tard, Dugan allait en douce chez les poulets de la brigade des docks, et là c'est lui qui l'a ouvert.
Yarım saat sonra, Timothy J. Dugan diye biri Suç Komisyonuyla gizli bir toplantı yapmış, orada da hep o konuşmuş.
- ll a eu le discours complet de ce salaud.
- Timothy J. Duganın bütün eserleri.
Et Timothée?
Ya Timothy?
Timothée est un vrai garçon.
Timothy tam bir erkek diyelim. Doğuştan bir lider.
Sœurs Timothée et Hélène, vous allez aussi au Congo,
Rahibe Timothy ve Ellen da... Kongo'ya gidecekler.
Ils se retrouvent à l'église St.
St Timothy's Kilisesi'nde buluşuyorlar.
Timothy.
- Dahiyane.
Dans une semaine à partir de samedi, vous serez appelé à 11 h 10 du matin pour être emmené au sanatorium Timothy Swardon, n ° 8, 61e rue est.
Önümüzdeki cumartesiden bir hafta sonra, sabah saat 11.10'da aranacak ve 61.Cadde'deki Timothy Swardon Sanatoryum'una götürüleceksin.
Je reste confiant. Timothy.
Sonuçtan eminim.
Je ne t'avais pas revu depuis l'expédition vulcaine.
Timothy. Vulkanla ilgili keşif seferinden beri seni görmedim.
Il dit que c'est le docteur Timothy Leary.
Dr. Timothy Leary olduğunu söylüyor.
Timothy John Evans.
Timothy John Evans...
Douze ans plus tard, John Evans était réhabilité et son corps inhumé en terre bénite.
On iki yıl sonra Timothy John Evans affedildi. Bedeni mezarından çıkarılarak törenle defnedildi.
Nous enchaînons avec le "Timothy Jones Show".
'Şimdi Timothy Jones Revüsüne devam ediyoruz.'
Timothy, vous avez réveillé John Stuart.
Timothy, John Stuart'ı uyandırdın yine.
Allez, Timothy!
Hadi, Timothy!
Allons, Timothy.
Hadi, Timothy.
Timothy, arrête.
Timothy, kes şunu. Çık oradan.
Dans leurs shorts en coton, badigeonnant leurs morveux de crème solaire, étalée partout sur leur barbaque purulente et bouffie, parce qu'ils ont cramé le 1er jour.
Penye plaj elbiseleriyle oturup Timothy White güneş kremini o şişko, soyulmuş, şişmiş, irinli derilerine sürerler, çünkü ilk gün fazla yanmışlardır.
Un peu plus tard, le Ministre Délégué à la Crainte de Toutes les Machines Agricoles a mis au défi le Sous-Secrétaire d'Etat aux Anti-Sir Terence Radigan de fournir les chiffres des ventes de l'année du Ministère des Vols de Paquets de Bandes à Tim Whites pour les Revendre avec un Gros Profit.
Tartışmada, Her Türlü Çiftlik Makinesinden Korkma Bakanı Terence Rattigan'dan saklanmadan sorumlu müsteşardan Timothy Whites'tan sargı paketleri çalıp Yüksek Kârla Satma Bakanlığı'nın yayınladığı cari yılın ticaret rakamlarını sunmasını istedi.
Mon ministre des finances, M. Timothy Souza.
Maliye bakanım, Bay Timothy Souza.
Timothy Brown dans Nashville et les étonnants Keith Carradine, Geraldine Chaplin, et Robert Doqui dans Nashville.
Timothy Brown da Nashville'de Keith Carradine ve Geraldine Chaplin ile beraber. Robert Doqui Nasville'de!
Le caisson, c'est périmé... depuis Timothy Leary et autres gourous!
Bu izolasyon tanklarının 1960'larda kaldığını sanıyordum... Timothy Leary ve diğer gurularla birlikte!
Nous avons chargé Sir Timothy Havelock de localiser l'épave.
Sir Timothy Havelock'dan enkazın yerini belirlemesini istedik.
Se gavant dans les "bodegas" de frites, de Watney's et de balamars pleins d'ail, et les mamies en robe de boton, tartinant d'huile leur bourrelets rouges et purulents, parce qu'elles ont pris trop de soleil le 1er jour...
FishChips, Watney's Red Barrel birası, kalamar ve iki çeşit sebze satılan barlarda dururlar. Penye plaj elbiseleriyle oturup Timothy White güneş kremini o şişko, soyulmuş şişmiş, irinli derilerine sürerler, çünkü ilk gün fazla yanmışlardır. - Biliyorum.
Oh M. Ages, mon fils Timothy est malade! Timmy?
Oh Bay Ages, oğlum Timothy çok hasta.
- Timothy est très malade.
- Timothy çok kötü.
S'il vous plaît!
Timothy!
Timothy... pour Timothy.
Timothy... hatırladınızmı Timothy.
Oui... je voudrais bien, mais Timothy a une pneumonie.
Taşımak istiytorum, fakat Timothy zatüre.
Les labours ont commencées plus tôt.... vous feriez mieux de retourner d'où vous êtes venue! ... Je ne peux pas sortir Timothy.
Saban erken tarlaya geldi..... en iyisi geldiğiniz yoldan hızlı adımlarla geri dönmeniz!
Salut, Timothy...
Selam, Timothy...
Salut, Timothy.
Selam, Timothy.
Timothy est ici.
Timothy burada.
D'après Trois épisodes de la vie de Timothy Osborn
Timothy Osborn'un yaşamının üç bölümü.
Nous devons au clairon Timothy Ryan de la 5e Cavalerie des États-Unis, seul survivant de la compagnie, ce journal, seul récit existant de cette tragédie, et de la campagne qui suivit.
Birleşik Devletler süvarilerinden borazancι Timothy Ryan... sağ kalan tek askerdi.
Elle va réveiller Timothy!
Oh hayır.... Uyandıracaksın onu Timothy!
Allez chercher Timothy!
Çık git...
J'ai vu des cafards dans la chambre Timothy.
Yatak odasındaki tahtalarda çürüme gördüm Timoty.
Je sais que cela ne vous arrivera pas, Timothy.
Bana olan güveniniz için teşekkür ederim.
Cela n'est pas votre affaire, ni celle des autres soldats, Timothy.
Unutmamanız gereken tek şey,..
Désolé.
Benimle böyle konuşman için hiçbir neden yok Timothy.