Translate.vc / французский → турецкий / Tofu
Tofu перевод на турецкий
443 параллельный перевод
Maman veut que j'aille acheter du tofu.
Annem yine peynir almamı istiyor.
Ça ne couperait même pas une betterave!
Bununla tofu bile kesilmez.
Elle espère que le vendeur de tofu n'oubliera pas de passer.
Adama soya peynirini unutmamasını tembihliyor.
Nida travaille pour sa famille, il vend du tofu.
Niida ailesiyle çalışıyor, soya peyniri satıyorlar.
Il contient 88 grammes de tofu.
88 gram soya çökeleği var.
Fajitas végétariennes et croquettes de tofu.
Vejeteryan fajitaları ve japon kreması ile yapılmış kroketler.
Et du tofu?
Ya soya peyniri?
Ils essaient d'avoir une conversation intellectuelle et tu t'agites avec le tofu!
Onlar entelektüel konuşmalar yapıyor, sen soya peynirinden söz ediyorsun.
Tu es un bouffeur de tofu et de riz pilaf.
Fasulye-pilav yiyenlerdensin.
Papa, goûtez le tofu.
Baba, tofunun tadına bak.
Tu es un grand garçon, Wei-Tong... Si tu n'as pas de fierté en tant qu'homme défends au moins ton honneur de Taiwanais!
Hadi ama, tofu kafalı bize içmeyeceksen bile en azından Tayvan'ın şerefine içmelisin.
Légumes et tofu à chaque repas.
Her öğün için sebze ve fasulye loru.
Et voilà le tofu frit.
Al işte, aptal tofun.
C'est du tofu Tsu-An.
Bu, Tsu-An Tofusu.
- Où est le tofu?
- Tofu nerde?
- Tu ne peux pas y faire du tofu?
- Evde tofu yapamıyor musun?
J'ai fait des boulettes au tofu.
Daha bir de tofulu börek hazırlıyorum.
Abacus Fong. Elle est célèbre. On raconte partout que toute petite, elle fut nourrie au tofu pas frais,
Pis kokan sebzeler yediği için, ağzının çok pis koktuğunu duymuştum.
Il va morfler. Si tu écrases ce tofu, tu auras gagné.
Bundan bir parça koparırsan, kazanırsın.
Normal qu'on ne vende plus de tofu.
Kalça içeri! Böyle olursa müşterilermizi kaybedeceğiz.
On n'a pas à s'inquiéter, notre tofu est le meilleur.
İnsanlar artık hizmete bakıyorlar.
Les hommes ne nous achèteront rien si on ne les attire pas. Voilà pourquoi je nous ai préparé une nouvelle Miss Tofu.
Hizmet konusunda bayan Tofu'yu eğittim.
- Tu seras notre nouvelle Miss Tofu. - D'accord. Voici les mouvements de base.
- Şimdi, servisi nasıl yapacağın öğren.
Tous en ligne si vous voulez du tofu! Oui, tous en ligne.
Evet, lütfen sıraya girin.
Alors même ailleurs, on parle de Miss Tofu.
Sende mi garson kızı görmeye geldin? Evet!
Dommage qu'elle sentait le tofu pourri ce soir. C'était quand même exceptionnel.
Ağzı kötü kokuyordu, ama yine de, çok cilveliydi.
À droite. Seigneur, où est le magasin de tofu? J'en sais rien, je ne viens que la nuit.
Buraya gece geldim, nereden bileyim.
Quand Wing hun avait 17 ans, les villageois l'ont surnommée Miss Tofu.
Köylüler ona Tofu Güzeli diyorlardı.
On ne peut même plus avoir de notre tofu préféré. Tu vas loucher si tu continues comme ça.
Böyle yaparsan gözlerin kör olacak.
Je pourrais avoir du tofu? Aucun problème. Asseyez-vous.
Sorun değil, oturun lütfen.
Charmy, tu devrais te poser toi aussi. Ne vous en faites pas, je ne vendrai pas de tofu toute ma vie.
Endişelenme, sonsuza kadar yemek yapacak değilim.
Pâte de soja, sushi. Tempura de crevettes, algues. Tu en veux?
Tofu, ya da suşi... lKızarmış karides de var.
- C'est sans viande, et moins gras qu'un hot-dog normal.
Şimdi herkes mutlu mu? Bu bağrışmalarından tofu sosislerimi sevdiğini düşüneceğim.
Tofu, riz complet et des légumes.
Tofu, kahverengi pilav, sebze.
Kenshin vient juste de partir pour acheter du DouFu. du DouFu.
Kenshin tofu almaya gitti.
Oui c'est son boulot.
Tofu mu? Bakkaldan alışveriş yapmak zor iş.
Dinde de tofu avec des os de céleri.
Kereviz saplı ( tofu ) hindi.
C'est du tofu brouillé.
O buzdolabından her an bir sağlık uzmanı fırlayabilir.
Il faut manger! Qu'est-ce qu'il a, M. Wang?
Küp içinde tofu çorbası.
Sors le tofu. On appelle Sam.
Sam'i arıyoruz.
Ce sera du tofu en conserve pour moi.
Teşekkür ederim. - Yemek değil, şarap istiyorum.
Le tofu de la maison Yim est si bon.
- Yim'in yemekleri gerçekten harika. - Garson kız yemeklerden daha güzel.
C'est le parfum de Miss Tofu qui est si bon.
Arkadaşlar, bunu Yim'in dükkanından mı aldınız?
Du tofu, s'il vous plaît.
Bir kasede bana!
Miss Tofu, remplissez-moi les mains aussi.
- Tofu güzeli banada. - Tofu güzeli banada.
Tu es Miss Tofu?
Tofu Güzeli misin?
Je suppose que tu aimes mes saucisses au tofu? - Tofu?
İşte!
- Personne n'a remarqué la différence.
- Tofu mu?
UN TRAMWAY NOMME DELICE TOFU TOUT FOU
SALlNGER KlZARMlŞ PATATES TOFU CAMUS
Combien de temps avez-vous mis pour sculpter le tofu?
Ne kadar zamanını aldı? Bir günümü, şefim.
Une soupe de tofu.
Tofu çorbası!