Translate.vc / французский → турецкий / Toné
Toné перевод на турецкий
232 параллельный перевод
Chez moi, près de la rivière Tone, ma femme et ma fille doivent être terriblement inquiètes.
Evim hemen Tone nehri yakınında. Karım ve kızım meraktan ölmüşlerdir.
Ça doit être plus grand que la rivière Tone.
Galiba Tone nehrinden çok daha büyük.
La femme et la fille de Shimazo habitent près de la rivière Tone.
Shimazo'nun karısı ve kızı Tone nehrinin aşağı tarafında yaşıyor.
et que vous suiviez la rivière Tone.
ve Tone nehri boyunca git.
Écoute-moi, Tone.
Dinle şimdi Tone.
Il y a 2 000 livres, Tone.
O çantada iki binlik var Tone.
Tu as bien noté, Tone?
Yazdın mı Tone?
Mais ça ne m'ennuie pas.
Ama takmıyorum Tone.
Non, je vais trouver autre chose.
Hayır, daha değişik bir şey düşüneceğim, Tone. Endişelenme sen.
Non, j'ai eu un petit contretemps, Tone.
Hayır, biraz pürüz çıktı Tone.
Tu vas me manquer,
Seni özleyeceğim Tone.
- Merci, Tone,
- Teşekkürler Tone.
Le serveur chez Len Tone's est meilleur conseiller.
Lokantadaki garson daha iyi tavsiyede bulunur.
M. Tone est dans la sept, chérie.
Bay Tone oda 7'de, sevgilim.
Les disques Tone Deaf sont nés.
Tone Deaf Plakları gerçek oldu.
Tony!
Tony! Tone!
Salut, Tone.
Merhaba Tony.
" Ce ton difficile
# In that impossible tone
"Cable Time" ou "Tone".
Renk Televizyon mu?
Terry, "Cable Tone".
- Terry. Renk Televizyon'dan. Evet.
J'ai le signal.
Tone'u aldım.
Emmène-moi au Five-Tone, Tommy.
Beni Five Tone'a götür, Tommy.
- Allons au Five-Tone.
- Five Tone'a gidelim.
Bar et Grill Five-Tone.
The Five Tone Bar ve Grill.
- Salut, Five-Tone.
- Five-Tone.
Mais Tommy Five-Tone sortira pour assister à ses propres funérailles.
Ama Tommy Five-Tone ancak kendi cenazesi için çıkar.
Et ce Tommy Five-Tone?
Tommy Five-Tone?
Vas-y, chausse ton 45 fillette et tire au but!
Tone, 13 numaralı üniformayı giy de, evdekiler için şunların canına oku!
Bicolore?
Two-tone?
M. White travaille pour Play-Tone.
Bay White, Play-Tone Plakçılık'tan.
Nous aimerions le distribuer et faire entrer les Oneders... dans l'écurie Play-Tone.
Onu piyasaya sürmek ve Oneders grubunu Play-Tone kadrosuna istiyoruz.
Play-Tone s'occupera de vous.
Play-Tone size gerçekten iyi bakacak.
Et si on ne veut pas de Play-Tone?
Ya Play-Tone ile olmayı istemezsek?
Play-Tone organise une tournée dans les foires régionales.
Guy, Play-Tone eyalet fuarlarını gezen bir şov yapıyor. Bu büyük bir an.
Avec d'autres stars de la galaxie Play-Tone.
Play-Tone galaksisinin diğer yıldızlarıyla beraber.
Le disque sera distribué dans tout le pays, mais... vous ferez un max de promotion.
Play-Tone plağı tüm yurtta piyasaya sürecek, tanıtım turne sürerken yapılacak, o yüzden hazır olun.
On rejoint la troupe Play-Tone à Columbus, dès que possible.
Önce, Columbus'ta Play-Tone ekibinin geri kalanıyla buluşmamız lazım.
C'est plat, avec un trou et des sillons. Un disque Play-Tone!
Yassı, ortası delik, çizgileri var - bu bir Play-Tone plağı!
On est dans la galaxie Play-Tone.
Çünkü Play-Tone yıldız kümesindeyiz.
"That thing" est le succès le plus fulgurant de l'histoire de Play-Tone.
"That Thing You Do" Play-Tone firmasının tarihinde en hızlı yükselen plak.
Réunion avec Herr Play-Tone.
- Skitch, Play-Tone müdürü ile toplantı var.
Vous devez rendre hommage à M. Sol Siler. C'est le PDG de Play-Tone.
Play-Tone Plakçılığın kurucusu ve başkanı Sol Siler'ı ziyaret edip ona saygılarınızı sunmanız gerekiyor.
Depuis quand tu bosses ici?
Burada, Play-Tone'de ne zamandır çalışıyorsun?
Lui, il dirige toute la galaxie Play-Tone.
Tüm Play-Tone yıldız kümesinden sorumlu olan herif o.
Et je dis : Tu reprends des titres de notre catalogue.
Ve sana Play-Tone katalogundaki şarkıları söyle diyorum.
James et les Heardsmen décrochèrent 3 disques d'or pour Play-Tone.
James Mattingly II ve grubu Heardsmen Play-Tone Firması için üç Altın albüm yaptı.
Envoyez la musique.
Break out the Funky Cold Medina. ( Tone Loc'un bir şarkısında alıntıdır )
Salut, Tone, c'est Bill.
Selam Tone, benim, Bill.
Tone, bordel de merde, mec.
Tone, Tanrı âşkına dostum.
Tone, bordel de merde, mec!
Tone, Tanrı âşkına dostum!
- Tone, tu vas bien?
Tone, nasılsın dostum?