Translate.vc / французский → турецкий / Transit
Transit перевод на турецкий
441 параллельный перевод
Sic transit gloria mundi, monsieur.
Dünya malı dünyada kalır efendim.
La campagne de l'Inquirer contre les Chemins de Fer.
Inquirer'in "Public Transit Şirketi" ne karşı yürüttüğü kampanya.
Vous êtes l'un des plus gros actionnaires des Chemins de Fer!
Public Transit'in en büyük hissedarlarından birisiniz.
Kane, propriétaire de 82 364 actions des Chemins de Fer.
Public Transit'in 82.364 hissesinin sahibi Charles Foster Kane olarak...
- Deux étrangers en transit.
- Buradan geçen iki yabancıyız.
Ce sont des sauf-conduits signés par le général Weygand.
General de Gaulle'un imzaladığı transit geçiş mektupları.
On m'a dit que ces Allemands avaient des sauf-conduits.
Alman kuryelerde, transit geçiş mektupları olduğu söyleniyor.
Je suis sûr que Ugarte a laissé les sauf-conduits chez M. Blaine.
Ugarte'nın transit geçiş belgelerini Blaine'e bırakmasından şüphelendim.
Ugarte avait des sauf-conduits.
Transit mektuplarını duydun mu?
Rick, vous avez ces sauf-conduits?
Rick, transit mektuplar sende mi?
Votre visite n'a rien à voir avec les sauf-conduits, n'est-ce pas?
Ziyaretinin nedeni, şans eseri transit mektupları değil miymiş?
Je vous envoie 2 passagers pour Lisbonne avec sauf-conduits.
Lizbon'a iki transit mektubu vardı.
Et j'ai un sauf-conduit?
Transit mektuplarım mı?
- J'y suis passé en transit il y a trois mois.
Ben üç ay önce... oradaydım.
- En transit. Ils vont à Tahiti.
- Tahiti'ye gidiyorlar.
- Des détenus en transit
- Naklediliyorlar.
Sic transit gloria mundi.
Gelip geçicidir, dünyanın ihtişamı.
Commandant Diepel, expliquez l'Opération Transit au colonel.
Binbaşı Diepel, albaya Transit Operasyonunu anlatın.
Parachutage derrière lignes ennemies effectué.
Transit Operasyonu düşman cephesine indi. Tekrar ediyorum.
une petite compote de pruneaux pour faciliter le transit.
Erik kompostosu getirdim. Düzenimizi bozmamalıyız, değil mi?
Vous avez ce droit selon la loi sur les Forces en transit.
Misafir Kuvvetler Yasasına göre buna yetkiniz var.
La durée de transit correspond à nos estimations.
Geçiş süresi ilk tahminlerimizle örtüşüyor.
- J'étais en transit.
- Başka bir yerden aktarmayla, efendim.
En transit, disiez-vous.
Aktarmayla mı geldim demiştiniz?
- Où étiez-vous, capitaine avant d'être appelé, en transit?
- Buraya gönderilmeden önce siz nerede görevliydiniz yüzbaşı?
Ici hier soir, un transit d'une heure avant le départ du bateau.
Dün akşam, tekne dönmeden bir saat önce geldi.
Ma sœur m'a écrit, elle a été évacuée... elle est dans un camp de transit, bombardé chaque jour.
Tahliye edilen kız kardeşimden mektup aldım. Göçmen kampındalarmış. Kamp her gün bombalanıyormuş.
Les autres sont suspendus en transit.
Diğerlerini ışınlamada eledik. Onlar kim?
J'ai ses coordonnées, mais elle est suspendue en transit.
Koordinatları elimde fakat transit durumunda.
- Moi, je suis ici en transit, ma vie est ailleurs.
Ben buraya geçerken uğradım. Hayatım böyle benim.
- Moi aussi, je suis ici en transit.
Ben de geçerken uğramıştım.
Elle est venue pour les papiers de transit.
Transit geçiş evrakları için gelmişti.
Mes papiers de transit?
Geçiş belgem mi?
Un lieu de transit. Quoi?
Bu bir toplama noktası olmadıkça.
La banque était peut-être un lieu de transit.
- Yani? Yani belki o küçük banka bir belirli bölge, bir toplama noktası.
Avez-vous fait les changements?
Transit filminde o değişiklikleri yapmış mıydınız?
Dans la Marine, quand t'es en transit, personne sait où tu es.
Donanmada transitteysen yerini kimse bilmez.
Nous sommes de passage, tous les trois... et on aurait besoin des services d'un bordel de confiance.
Biz buradan transit geçiyoruz, anladın mı? İyi bir genelevin hizmetlerinden faydalanabilirdik.
- J'ai été souvent en transit.
- Ben de birkaç kez transitteydim.
Tu te rappelles des Transit-Facile?
Rahatla'yı hatırlıyor musun?
Au moins, je ne serai pas en transit à Hawaï.
En azından bu şekilde Havai'de mola vermezler.
Préparez le rayon de transit
Hazırla nakil ışınını
Seulement en transit.
Bu sizi oraya götürecek.
Vous êtes en transit via le ciel et il n'y a pas eu d'erreur!
Burası cennet değil, yol istasyonu. Hata yok.
In pecunium, sic transit gloria.
In pecunium, sic transit gloria.
Gloria a un problème de transit?
Gloria'nın hasta olduğunu bilmiyordum.
- EN TRANSIT
VARIŞ : 60 SAAT SONRA
A la maison, tu es en transit!
Uzun bir zamandır evdesin ama trans halindesin.
- J'ai piqué le Transit du centre.
- Merkezden transiti çaldım.
Je l'ai laissé dans le Transit, au poste de police.
Onu karakolun önünde transitin içinde bırakıp kaçtım. Suçu onun üstüne yıktım.
La loi sur les Forces en transit?
- Misafir Kuvvetler Yasası mı?