Translate.vc / французский → турецкий / Très
Très перевод на турецкий
264,562 параллельный перевод
Président des parents d'élèves, très active à l'église, dans des œuvres de charité.
Aile birliği başkanı, kilisede gayet aktif, yardım işleriyle yakından ilgili.
Non, ça a très mauvais goût.
Olmaz. Tadı çok kötü.
Tous deux étaient particulièrement très estimés par leurs pairs.
İkisi de çevresindekilerden saygı gören kişilermiş.
Le corps de Findley a été trouvé à 16 km de la ville sur un chantier à l'abandon, très loin de tous les lieux qu'il fréquentait.
Findley'nin cesedi şehrin 15 kilometre dışında terk edilmiş bir inşaatta bulunmuş, her zaman takıldığı yerlerin çok uzağında.
On est très loin dans la violence des somnifères et de la seringue.
Şiddet konusunda uyku hapı ve şırıngadan sonra büyük bir adım.
Elle est très contrariée, mais si je lui parle...
Canı çok sıkkın, ama onunla konuşursam...
C'est très fréquent.
Böyle şeyler çok olur.
C'est une chose très difficile que vous essayez de faire, Dr Reid.
Çok zor bir şey yapmaya çalışıyorsunuz Dr. Reid.
Très bien, alors.
Pekala.
Elvis Presley, un chanteur de rock'n'roll très célèbre.
Çok ünlü bir rock and roll şarkıcısı.
La journée a été très longue.
Çok uzun bir gün oldu.
C'est pourquoi il doit choisir des victimes très vertueuses, qui ont avec un billet VIP pour le paradis.
O yüzden cenneti garantilemiş erdemli kurbanları hedef alıyor.
Ça dit qu'il portait un jean, qu'il était très perturbé et... selon le policier qui l'a arrêté, il planait totalement.
Kot giyiyormuş ve kafası çok karışıkmış. Tutuklayan memura göre kafası gerçekten güzelmiş.
Très bien.
Pekala.
Eh bien, cette année a été très particulière, mais... ça...
Zor bir yıl geçirdim. Ama bu...
Ça semble très prometteur.
Gerçekten de gelecek vaad ediyor.
Très bonne question.
Bu çok iyi bir soru.
Oui! Très perspicace.
Evet, çok zekice.
Les dernières 24 heures ont été très douloureuses.
Son yirmi dört saat benim için epey acı vericiydi.
Très bien. Mais juste cette fois.
Olur, ama sadece bir kereliğine.
Très drôle.
Çok komik.
Ed peut être très convaincant.
Ed çok ikna edicidir.
Et toi, au bout d'un repas, tu es devenu très intime.
Sen de bir akşam yemeğiyle sıkı fıkı olduk diyorsun.
Tu avais raison. - Elle est très belle.
- Haklıymışsınız lordum, kız çok güzel.
Mais le vide est très patient.
Fakat boşluk bizi hep bekliyor.
- Vous. Tu ne fais pas très bien ton boulot.
- Pek de iyi bir iş çıkarmıyorsun, değil mi?
Là, l'enveloppe d'air est très grande autour du TARDIS.
Artık TARDIS'in etrafında çok büyük bir hava kalkanı var.
Une très grosse explosion.
Koca bir patlama ile.
Écoutez, vous êtes tous très en colère, mais en réalité vous avez juste peur.
Dinleyin, hepiniz ziyadesiyle öfkelisiniz ama esasında sadece korkuyorsunuz.
Espérons-le car il y en a encore des millions comme elle, de l'autre côté, et très bientôt toutes trouveront leur chemin jusqu'à cette dimension.
Umalım da öyle olsun zira diğer tarafta onun gibi milyonlarcası var ve yakında hepsi bu boyuta gelmenin yolunu bulacaklar.
Quoi? C'est sûrement une idée très difficile à comprendre.
- Muhtemelen çok acayip gelecek sana.
Je pense que c'est très mignon que vous soyez si... restrictive.
Kendini bu kadar sınırlaman bence çok şeker.
Vous avez massacré une légion et mis la plus dangereuse créature de cette planète très en colère.
Roma lejyonu senin yüzünden katledildi ve gezegendeki en ölümcül yaratığı da kızdırmış oldun.
Très bien, j'avais tort.
Pekala, yanılmışım.
Très.
Hem de nasıl.
Flouncy était très attaché à son amant mineur...
Flouncy reşit olmayan sevgilisinden ayrılacak günü buldu.
Très drôle.
Aman ne komik.
c'est très bien où il est.
Olduğu yerde kalsın.
Vous êtes soit très bonne, Liz, Ou vous êtes de très mauvaises nouvelles.
Ya çok iyisin, Liz, ya da tam bir fiyasko.
Un travail très long et difficile qui ne sera probablement pas payé parce que personne ne sait réellement où sont le navire ou l'or.
Evet. Büyük ihtimalle sonunda para olmayan çok uzun ve zor bir görev keza kimse ne geminin ne de altının nerede olduğunu bilmiyor.
Très bien.
Pekâlâ.
C'était très près, Walter.
Bu çok yakındı Walter.
Les requins ont une très mauvais vue.
- Köpekbalıklarının en kötü duyuları görmedir.
tu es une noix très dure à casser. Que la chasse ne se terminera jamais.
Ve sen, açıkçası, kovalaması cidden hiç bitmeyecek bir çetin cevizsin.
des amis très spéciaux, qui s'intéressent vraiment l'un à l'autre, le genre d'amis qui feraient tout pour l'autre, y compris... risquer leur vie.
Sadece harika iki arkadaş olduğumuzu kabullenmek istiyorum özel arkadaşlar, birbirini çok önemseyen, öyle arkadaşlar ki birbiri için her şey yapabilecek ; buna...
Très bien, analysons ça.
- Pekâlâ, gel bu işi adım adım çözelim.
La probabilité que l'une d'elles soit la bonne est très basse.
O kızların ikisinin de senin için özel olma olasılığı çok az.
Très bien, j'en ai assez entendu.
Pekâlâ, bu kadar yeter.
Très bien, Happy peut gérer les points du garage.
Pekâlâ, Happy garajdan destek verebilir.
Très bien.
- Pekâlâ.
Mais je parie qu'au fond, quand on apprend à vous connaître, vous êtes un type très intéressant.
Öyle defolu bir şey alırsan her zaman fazla harcanmış zamanı riske atacaksın.