Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Tutti

Tutti перевод на турецкий

67 параллельный перевод
La glace au "tutsy-frutsy"...
Tutti-frutti dondurma!
Glacier à la noix!
Ben burada iyi bir tutti-frutti kazigi yedim.
"Tutsy-frutsy"...
Tutti-frutti alin.
Vous ouvrez la porte. "Fermi tutti!"
... kapıyı iterek "Kimse kıpırdamasın!"
Il y a plein de momies et tutti quanti.
Mumyalar ve daha bir sürü şey var orada. - Ne diyorsun?
Selon elle, Grant était une bonne tirelire. Elle le tenait par un endroit sensible. Un nom, de l'altruisme, l'hôpital, des enfants infirmes et tutti quanti!
Aile itibarını, hayırseverliğini, hastaneyi ve özürlü çocukları kullanarak nasıl canını yaktığını, ondan nasıl para sızdırdığını anlattı.
On y va, tutti, tutti, tutti.
Buyurun, tutti, tutti, tutti.
Se la porta a casa sua li ammazzo tutti due!
Eğer yakalarsam ikisini de öldürürüm. - Ne söylüyor?
"Ammazzo tutte due". "Tutti" due.
- İkisi ni de.
Tutti Francesca. Tu t'en souviens. Il s'est fait sauter la cervelle avec le 38 de son père.
Bir.38'likle beynini nasıl havaya uçurmuştu?
Fraise, meringue, sirop d'érable...
Muzlu, Neapolitan, cevizli, Tutti-Frutti- -
Et pouvez vous permettre de vous bercer d'illusions comme la liberté, l'égalité, la fraternité et tutti quanti.
bu yüzden özgürlük hayallerine kapılabilirsin, eşitlik, kardeşlik ve bunun gibi...
Votre femme allait avec Pierre, Paul, Jacques et tutti quanti.
Karınız Pierre, Paul, Jacques, her kim olursa onunla çıkıyordu.
Il y a de l'amour, de la bagarre, et puis des chansons, des sentiments et tutti quanti.
Aşk var, kavga var ve sonra şarkılar..... ve de duygusallık bol miktarda var.
- Ma crème glacée tutti-spumoni!
- Benim tutti-spumoni'm!
Ça te dit, un flan en fibre de verre? Ou un tutti-frutti en polystyrène?
Düşünebiliyormusun, fiberglastan meyveli pasta veya polistiren meyveler?
Babe Ruth et tutti quanti.
Babe Ruth, Ty Cobb ve diğerleri.
Juste cerise, citron, et tutti frutti.
Sadece kirazlı, limonlu ve tutifruttili.
Moi aussi. ça me fait gerber, ces tantouses.
Tutti-fruttis beni de hasta ediyor.
Et surtout des types comme Remo Gaggi, capo di tutti.
Ya da bilhassa en büyük patronlardan Remo Gaggi gibileri.
Laissez-moi votre nom, votre numéro, et tutti quanti...
Sinyal sesinde, adınızı ve numaranızı bırakın. Gerisini bilirsiniz. - Evde misin?
Tutti frutti.
Ceset.
Où avez-vous appris l'italien?
Tutti frutti! İtalyanca konuşmayı nerede öğredin?
"Framboise Hardy"?
"Desmon Tutti-frutti"?
Bref, Carlo Gambino en est sorti capo di tutti capi, chef des chefs et le Conseil n'a pas réessayé de se réunir.
Neyse, Carlo Gambino bu olaydan "tüm mafyanın lideri" olarak çıktı. Sonra, komisyon bir daha toplanmadı, bugüne kadar.
C'est le parrain de la familia.
O yüzden o gatto di tutti i gatti.
- Tutti frutti.
- Tutti frutti.
- Tutti frutti?
- Tutti frutti mi?
- Le capo tutti quoi?
- Capi tutti neyi?
Alors comment tu sais qui est le capo tutti frutti?
O zaman capo tutti-frutti adamın kim olduğunu nerden biliyorsun?
La glace tutti frutti.
Tutti frutti ver.
Tu poses beaucoup de questions pour une joueuse de tutti fluti.
Flüt çalıcısına göre... çok fazla soru soruyorsun.
- Je ne comprends pas.
Neden bahsettiğini bilmiyorum, Bayan Tutti FIuti.
Je crois que je vais me prendre une putain de Tutti-frutti.
Sanırım ben lanet olası tutti frutti alacağım.
Une putain de Tutti-frutti, bonne idée.
Lanet tutti frutti. Kulağa hoş geliyor.
Putain de Tutti-frutti!
Lanet tutti frutti.
Tutti a voyagé dans le monde entier pour retrouver des cadavres.
Tutti ölü bedenleri bulmak için bütün dünyayı dolaştı.
Est-ce que Tutti bave toujours comme ça?
Tutti her zaman böyle gülünç mü görünür?
Tutti est le meilleur chien de cadavres du monde, Agent Booth.
Tutti dünyadaki en iyi kadavra köpeğidir Ajan Booth.
Si vous êtiez un cadavre, vous voudriez que Tutti vous recherche.
Eğer ölü olsaydın seni Tutti'nin aramasını isterdin.
Une fois, j'ai vu Tutti trouver un corps emballé dans du plastique, sous du béton, après quatre ans.
Bir defasında Tutti'nin plastiğe sarılı, beton zeminin altında dört yıldır ölü bir bedenin kokusunu alırken gördüm.
Tutti peut sentir pourrir du sang sur une dent à six pieds sous terre.
Tutti toprağın iki metre altındaki çürüyen kan kokusunu hemen alır.
Bon garçon, Tutti.
Aferim oğlum Tutti.
Tutti a trouvé quelque chose.
Tutti bir şey buldu.
Tutti l'a trouvé.
Tutti onu buldu.
On dirait un sorbet tutti-frutti.
Sanki bir kepçe gökkuşağı şerbeti gibi görünüyor.
Peut-être pour reprendre un milkshake Tutti Frutti.
Belki bir de Tutti Frutti milkshake'i almaya gideriz.
Glacier?
- Hey, tutti-frutti.
Tu te souviens du gosse qui étudiait pour être prêtre?
- Tutti... - Tutti Francesca.
- C'est "Tutti Frutti O-Rootie".
- Bu, "Tutti frutti, oh rootie".
Il m'aurait donné le nom du capo di tutti capi.
Bana "capo di tutti capi" yi verecekti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]