Translate.vc / французский → турецкий / Uhm
Uhm перевод на турецкий
134 параллельный перевод
Puis-je aller au village?
Kasabaya inebilir miyim? Uhm!
Lee Eunshim, Um Engran
Lee Eun-shim Uhm Aeng-ran
Nous en avons trouvé des milliers dans un cratère près de la porte.
Uhm, geçidin yanındaki çukurda binlerce bulduk.
Ça m'est égal si...
BAK DOSTUM BENi BOZMAZ. BEN, EGER UHM...
Tu ne crois pas qu'il est un peu trop, uhm...
Sizce de biraz şey değil mi?
Uhm, l'experience est surveille 24h / 24 par video.
Deney 24 saat videodan izlenecektir.
Ouais, en réalité,... j'ai continué à rêver de toi.
Yeah, aslında, uhm... seninle ilgili rüya gördüm.
Uhm, je devrais aller ratisser les rues. Tu sais, voir si je peux trouver quelque chose.
Belki garip bir şeyler gözüme çarpar.
Oui, mais... si c'est connecté à votre colonne, pourriez vous.. heu..?
Hey, eğer omurgana bağlı ise, şeyde yapabilirsin, uhm...
Uhm. Je donnais à manger au Hiboux quand euh... la souris s'est glisser dans mon panthalon.
Hmm, ben kuşu fareyle beslerken, o benim pantolonuma kaçtı..
- Je ne voulais pas profiter de la situation... uhm...
- Bunu istemedim ben, yani.. ıımmm..
- Qu'est-ce que t'as fait?
- Ne oldu sana? - Uhm...
Le professeur Uhm me soutient tellement que les autres vont être plus gentils.
Profesör çok yardım sever birisi... herkes bana çok iyi davranıyor.
Bonjour, je suis le professeur Uhm, le conseillé académique de Sun-young.
Merhaba, ben profesör Uhm. Onun akademik danışmanıyım.
Uhm... Bien.
İyiydi...
Ca me faisait plaisir parce que tous les gens de cet immeuble nous détestent, moi et mes stupides notes.
Uhm, bu fikir iyi gibi geldi. Çünkü, bu binadaki herkes benden ve aptal notlarımdan nefret ediyor.
Alors, euh... on est OK?
Yani, uhm? ... İyiyiz?
C'est important de choisir quelqu'un qui a le même niveau de beauté que toi.
Uhm, önemli olan kendine uygun birisini seçmek ve ona bir numara vermek.
Vous savez, je crois que je vais juste y aller et parler.
Uhm, sanırım sadece kızların yanına gideceğim ve konuşacağım.
Je suis là maintenant, OK?
Uhm, ben burdayım tamam mı?
Euh... Mr le président, êtes-vous là-haut?
- Uhm, Bay Başkan, orada mısınız?
Il semble bien qu'il me l'ai dit,.. uhm... mais tu sais quoi?
Bana söylemiş olabilir bile, emin değilim.
Euh...
Uhm...
Euh... en fait, je n'ai pas de nouvelle depuis quelques temps.
Uhm... aslında bir süredir Eric'ten bir haberim yok.
Si tu allais à la cuisine nous ouvrir une bouteille de vin?
Uhm, niye mutfağa gidip bize bir şişe şarap açmıyorsun?
Sous l'évier, ma douce.
Uhm, lavabonun altında canım.
Uhm... pardon?
Uh... Anlamadım?
Uhm Randy... Je me sens vraiment bête, je croyais que tu me draguais.
Um Randy bir gerzek gibi hissediyorum, beni götürmeye çalıştığını düşünmüştüm.
Euh, Très bien, j'ai aussi fait votre programme pour demain.
Uhm, iyi peki, ayrıca yarınki programını da yaptım.
- Euh... c'est moi.
- Uhm... benim.
Mme Forman, mon père m'a dit que vous aviez quelque chose pour moi?
Uhm Bayan Forman, babam bana söyleyecek bir şeyiniz olduğunu söyledi.
So hum...
Peki uhm...
Donc, Fez uhm, quoi, plus d'aventures d'un soir?
Öyleyse Fez, artık tek gecelik ilişkiler yok mu?
Et bien uhm... Steven grandit et se pose quelques... questions.
Steven büyüyor ve bazı soruları varmış.
Uhm Fez tu vois, quand j'ai entendu que tu étais prêt à sortir avec une seule femme, j'étais super contente.
Fez, tek bir kadınla birlikte olmak istediğini duyduğumda gerçekten heyecanlandım.
Uhm, je peux t'expliquer!
Açıklayabilirim!
Uhm, sa langue était dans ma bouche et ensuite tu es arrivée.
Onun dili benim ağzımdaydı ve sen içeri girdin.
Uhm, un peu d'intimité s'il vous plaît.
Biraz mahremiyet lütfen.
Uhm, ce mec vient de dire qu'il était ton mari ce qui est un peu bizarre parce que c'est moi ton mari.
Bu herif az önce kocan olduğunu söyledi ki bu biraz salakça çünkü... ben senin kocanım.
Uhm Jackie, à la fin de l'histoire, la Belle et la Bête finisse ensemble.
Jackie, hikâyenin sonunda, Güzel ve Çirkin birlikte oluyor.
En parlant des choses que tu ne peux pas faire sans moi... uhm... que penses tu de célébrer cela?
En güzel kadınım olmadan yapamam demişken... um... bunu kutlamaya ne dersin?
Uhm Linda.
Uh Linda.
Mais uhm Fez, t'es censé rester avec moi!
Ama Fez, burada benimle birlikte olmalıydın!
Uhm...
Uhm...
Uhm... excusez-moi? Madame?
Im, afedersiniz?
Monsieur Uhm!
Başkomiser.
Monsieur Uhm!
Başkomiser!
uhm?
Hmm?
... Rien.
uhm... hiçbirşey.
Ça y est!
Uhm.
- Oui?
- Uhm, uhm.