Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Universite

Universite перевод на турецкий

10,785 параллельный перевод
Sans les ressources de la police, tout ce que je peux faire c'est de vérifier les commentaires de ses amis et d'établir des liens avec l'université de Radnor.
Demek istediğim, polis kaynakları olmadan yapabileceğim en iyi şey arkadaşlarının gönderilerini taramak ve üniversitesi'yle ilgili bağlantı bulmak.
- Qui est mort à l'université de Radnor.
-... polis kayıtlarını arıyordu.
- à l'université de Radnor.
-... Radnor Üni'de ölmüş.
Elle avait un ancien petit ami qui est mort à l'Université de Radnor?
Radnor Üniversitesi'nde ölen eski bir erkek arkadaşı mı varmış?
Ça vient de l'université.
Ve şuna bir bak.
Elle voulait savoir comment Jeff Whalen est réellement mort cette nuit-là à l'Université Radnor.
Erkek arkadaşıyla ilgili aramıştı. Erkek arkadaşı Jeff Whalen'ın o gece Radnor Üniversitesi'nde gerçekte nasıl öldüğünü öğrenmek istiyordu.
Je suis Theodor von Martius, ethnographe de l'Université de Tübingen et du Musée de Stuttgart, en Allemagne.
Adım Theodor von Martius, Tübingen Üniversitesi'nin ve Almanya Stuttgart müzesinde etnografım.
Tu vas aller à l'université.
Üniversiteye gideceksin.
Mon coeur, tu penses à l'université depuis le CP.
Tatlım, ilkokuldan beri üniversiteye gitmeyi düşünüyorsun.
Toi, restant en course pour l'université en fait partie.
Üniversiteye gitmen de bunun bir parçası.
lui parler, c'est ce qui t'as fait réfléchir au fait de ne pas allez à l'université?
Onunla sohbet ettiğin için mi üniversiteden vazgeçtin?
Maman, je ne pense pas à ne pas aller à l'université, ok?
Anne, üniversiteye gitmemeyi aklıma koymuş değilim.
Mon père pense que je n'ai pas les capacités pour aller à l'université.
Babam üniversiteye gitmeyi düşünmediğimi sanıyormuş. - Kate üniversite için uygunmuş.
Il doit y avoir un autre moyen de financer tes études que de défiler en bikini. et être jugée comme une genisse à un institut agro-alimentaire.
Üniversite paranı bulmak için bikini ile milletin önünde gezmek ya da tay satışındaki atlar gibi dolaşmaktan daha iyi bir yol olmalı.
Comme si ce n'était pas suffisant qu'elle vole mon père et mon argent pour l'université, maintenant elle veut aussi ma couronne.
Babamdan üniversite paramı çalması yetmezmiş gibi şimdi de tacımı elimden almak istiyor. - Hanna, dur, nereye gidiyorsun?
Il y en a 38 au sein de l'Université.
Üniversitede otuz sekiz tane bölüm var.
Emily s'en est déjà mêlée et m'a fermé le chemin pour l'université.
Emily zaten üniversite yolumu batırıp bir de üzerine kilitliyor.
Cela étant dit Que pourrais-je choisir de mieux que la plus vieille université du monde Anglo-saxon?
Bu söze göre nasıl olur da dünyadaki en eski İngilizce konuşulan üniversitesinden başka bir yeri tercih edeyim?
Ton copain de fac, Jamie, n'y travaille pas? - Si.
- Üniversite arkadaşın Jamie de Ramstead'de çalışmıyor mu?
T'as vu sa réaction quand j'ai dit que ton copain bossait dans cette entreprise?
Üniversite arkadaşının şirkette çalıştığını söyleyince nasıl tepki verdi, gördün mü?
Je dois vraiment m'améliorer pour entrer dans une bonne université.
Ben ciddiyim millet. Deneme testlerinde hiç iyi değilim ve iyi bir üniversiteye girmek için puanımı yükseltmeliyim.
Diplômé de l'université?
Üniversite mezunu olduğum için mi?
Je t'en ai parlé, non? De l'université?
Bahsetmiştim değil mi ondan, hani üniversiteden arkadaşımdı?
Depuis l'université.
Kolejden bu yana.
- Je ne savais pas que tu étais allée à l'université - Bien...
- Lisans üstü eğitim yaptığını bilmiyordum.
Je viens de parler avec quelqu'un de l'université d'Oahu. Un de leurs professeurs,
Az önce Oahu Eyalet Üniversitesi'yle görüştüm.
S'il l'a fait, l'université ne l'a pas autorisé.
- Öyleyse bile üniversitenin onayı yok.
Doyen à la retraite de psychologie à l'Université de Chicago.
Chicago Üniversitesi psikoloji bölümü emekli dekanı.
Dr Isaac Webber, professeur en psychologie à l'Université de Chicago.
Dr. Isaac Webber, Chicago Üniversitesi psikoloji bölümü profesörü.
Kyle est diplômé de l'Université d'Etat de Morgan, où il s'est spécialisé en sciences environnementales.
Kyle, Morgan Eyalet Üniversitesi'nden mezun olmuş. Uzmanlık alanı çevre bilimi.
Je suis diplômé en management d'hôtel de l'université du Michigan.
Ben Michigan State Üniversitesi'nden Hotel Yönetimi mezun oldum.
Vous êtes dans un dortoir de l'école.
- Üniversite yurdundasınız.
Mon ami botaniste à l'université.
Üniversitedeki botanist arkadaşım.
Mon ami de l'université a fait une analyse préliminaire.
Üniversitedeki arkadaşım bir ön test yaptı...
Darius Burns m'a suivi à l'université.
Darius Burns beni üniversiteye kadar takip etti.
J'ai eu le mot de Ruby. Ton contact à l'université t'a rappelé.
Ruby'nin mesajını aldım, üniversitedeki arkadaşından cevap almışsın.
Mais je.. Je ne peux pas aller à l'université si, d'abord, je ne rejoignais pas l'armée, donc...
Ama üniversiteye gidemedim sonra vazgeçtim, orduya da katılmadım, sonra...
Désolé de t'avoir fait quitter l'université.
Seni bıraktırdığım için üzgünüm.
C'est mieux qu'à Vegas.
Üniversite Vegas'tan daha iyi.
Je vous regarde tous, je pense au chemin parcouru, et je pense à ceux qui ne sont plus parmi nous, Il me revient en mémoire un mot hébreu que j'utilisais à l'université.
Sizlere bakıp, ne kadar yol katettiğimizi görünce ve artık aramızda olmayanları hatırlayınca mezuniyet törenlerinde kullandığım İbranice bir kelime geliyor aklıma.
C'est ça. A l'université.
Yaptılar.
Zashia. elle va aller au lycée.
Zashia. Üniversite'ye başlayacak.
L'université.
Akademi.
J'étais à l'université d'Auckland, en train de travailler sur mon master.
Auckland Üniversitesi'nde hocalarımla çalışıyordum.
Donc, à quelle université irez-vous?
Hangi üniversiteye gideceksin?
À l'université, j'ai joué dans l'équipe de polo et j'avais un... un string à poneys.
Üniversitedeyken polo takımında oynardım ve düzenli bir seks hayatım vardı.
Pas de passé criminel, mais un an avant d'être assassiné, il a été puni par l'université qu'il fréquentait.
Sabıka kaydı yok, ama öldürülmeden bir yıl önce katıldığı lisansüstü okul programı tarafından cezalandırılmış.
En ce qui concerne votre fatwa contre moi, doyenne Box Munch, vous savez sûrement que mon père est le plus grand mécène de cette université.
Bana karşı giriştiğiniz bu harekette umarım babamın bu üniversitenin en büyük bağışçısı olduğunu unutmazsınız Dekan Munch.
Laisse-moi deviner : "Départ pour l'université de Grace"?
Dur tahmin edeyim "Grace'in Okul Yolculuğu"?
Gros mot, fille d'université.
Büyük konuşuyorsun üniversiteli kız.
Si vous êtes inscrites à l'université, vous êtes libres d'adhérer à Kappa Kappa Tau.
Eğer bu üniversiteye kayıtlıysanız Kappa Kappa Tau'ya da dilerseniz katılabilirsiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]