Translate.vc / французский → турецкий / Vali
Vali перевод на турецкий
3,914 параллельный перевод
ÎLE DE ROANOKE CAROLINE DU NORD, 1587 Roanoke était la 1re colonie britannique du Nouveau Monde, gouvernée par John White.
Vali John White tarafından yönetilen Roanoke Yeni Dünya'daki ilk Britanya kolonisiydi.
Absolument, Gouverneur, je serai là.
Kesinlikle sayın Vali. Orada olacağım.
Le gouverneur attend.
Vali bekliyor.
Gouverneur, s'il vous plait, c'est c'est, la plainte a été faite anonymement.
Sayın Vali, lütfen, bu bu şikayet gizlilik içinde hazırlandı.
Gouverneur, s'il vous plaît, avec tout le respect...
Sayın Vali, lütfen, tüm saygımla efendim...
Gouverneur, avant que vous ne disiez quoi que ce soit, je... J'assume l'entière responsabilité pour les événements d'aujourd'hui?
Sayın Vali, bir şey söylemeden önce bugün olan tüm olayların sorumluluğunu üstüme almak istiyorum, tamam mı?
Le gouverneur a fait tout ce qu'il a pu.
Vali de elinden geleni yaptı.
Gouverneur et Mme Roman, vous nous honorez de votre présence.
Vali ve Bayan Roman, evimize gelerek şeref verdiniz.
Merci d'être passé, M. le Gouverneur.
Uğradığınız için teşekkür ederim Bay Vali.
C'est à double tranchant. c'est un beau foutoir.
Evet, açıkçası bu iki yönlü bir durum. Vali için politik kuralları gözden geçiriyorduk, işler karıştı.
petit con. je suis également le mari d'Alicia.
Dinle beni. Ben yalnızca bir vali değilim. Aynı zamanda bir kocayım.
Le gouverneur les a menacés à mots à peine couverts.
Seçilen vali az önce onları büyük bir sopayla tehdit etti.
Le gouverneur Reston a dit que vous élire à la présidence reviendrait à "laisser un adolescent diriger un tank à travers un champ de mines en Irak".
Son zamanlarda Vali Reston'ın şu an seni başkanlığa seçmenin... "bir ergenin Irak'ta bir mayın tarlasına tankla girmesine izin vermekle" aynı anlama geldiğini söylemiş.
Que le gouverneur Reston est sexiste?
Vali Reston'un cinsiyet ayrımı yaptığı mı?
Et pas seulement le gouverneur Reston
Bu tip cinsiyetçi konuşan sadece vali Reston da değil.
Oui, gouverneur, je parle de vous.
Evet Vali, sizin hakkınızda konuşuyorum.
J'ai servi sept ans dans l'armée des États-Unis ce qui est sept ans de plus que vous n'avez jamais servi...
7 yıl boyunca Birleşik Devletler ordusuna hizmet ettim ki bu Vali Reston'ın hizmet ettiği sürenin 7 katıdır.
- non, non. pas du tout. c'est juste que les règles éthiques du gouverneur peuvent etre contraire à la logique.
- Hayır, hayır, hayır. Hiç de değil. Vali için konulan etik kurallar oldukça mantık dışı olabiliyor.
Donc vous avez été surpris quand le Gouverneur Florrick a fait un discours sur la taxation d'Internet?
O halde Vali Florrick internet vergilendirmesi hakkında konuşma yaptığında siz de şaşırdınız?
Le Gouverneur Florrick? Oui.
- Vali Florrick için evet.
Le gouverneur... bien sûr.
Vali için... elbette.
Vous voulez dire Gouverneur Florrick?
Vali Florrick demek istediniz?
Le Gouverneur Florrick.
Vali Florrick.
Quand j'écris un rapport pour éclaircir vos méfaits et ceux du Gouverneur Florrick, c'est pour vous vacciner contre une enquête future.
Sizi ve Vali Florrick'i görevi suistimal konusunda aklayan bir rapor yazdığımda,... bu sizi gelecekteki soruşturmalar konusunda bağışıklık kazandıracak.
Je comprends que tes gars ont eu un moment de rapprochement, mais es-tu conscient que c'est le type qui t'a balancé au gouverneur?
Bak, sizlerin bir anlığına bağlanmış olduğunuzu anlıyorum ama bu elemanın seni Vali'ye ispiyonladığının farkında mısın?
Je vous regarde, gouverneur Reston.
Size bakıyorum, Vali Reston.
" Enchantée, Gouverneur Grant.
" Tanıştığıma memnun oldum, Vali Grant.
- Je voudrais m'excuser auprès de la campagne et du Gouverneur Reston, et auprès des Américains pour cette impardonnable erreur que j'ai faite.
- Özür dilemek istiyorum Reston Kampanyasından, Vali Reston'un kendisinden, ve Amerikan insanlarından bu affedilemez hata için benimle ilgili kararda.
Ravi de vous rencontrer. Si on arrive à l'extirper de sa tour d'ivoire il vous mettra tous les deux dans la villa du gouverneur de Californie.
Ve eğer onu yeterince uzun olan inzivasından çekip alabilirsek, o siz ikinizi de California Vali Konağına sokacak, her iddiasına girerim.
Tu veux servir ton pays, présente-toi au poste de gouverneur!
Hizmet etmek mi istiyorsun, vali olmaya çalış!
Je tue. Vous voulez qu'il soit gouverneur?
Vali olmasını mı istiyorsun?
Si il devient gouverneur, si il devient un politicien sérieux, si il marche dans les couloirs du pouvoir, il est votre oeuvre de charité.
Eğer o vali olursa, eğer o gerçek bir politikacı olursa, eğer o hakimiyet koridorlarında yürürse, senin hayır işin o olur.
Au diable la résidence du gouverneur...
Sıçmışım Vali konağına.
Entre-temps, tu serres quelques mains tu prononces quelques mots, tu deviens gouverneur, et ensuite président.
Bu arada, birkaç el sıktın, birkaç kelime söyledin, vali oldun, ve sonra da Başkan.
Puisque tu étais gouverneur, tu ne peux ajouter quelqu'un d'autre à ta liste qui a un registre de scrutin.
Vali olduğundan beri,... aday listesine oylama geçmişi olan birisini ekleyemezsin.
J'ai le maire en ligne.
Vali telefonda.
On dirait que le problème que le maire vient de vous demander de raccommoder est un nouveau, dont le maire vient de vous faire part est un nouveau, et je suis nulle avec une aiguille et un fil.
Anlaşılan vali senin omuzlarına yeni bir sorun yüklemiş ben bu konularda çok beceriksizimdir.
Mais le maire le sera.
Evet ama vali olacak.
Oh. Oh, être mère du gouverneur a certains avantages mais ce n'est pas, euh...
Vali annesi olmanın belli başlı avantajları var,... ama yalnızca...
Si le gouverneur vient, les réponses vont monter en flèche.
Eğer vali gelirse, davetiyeye cevap dönenlerde bir zıplama olacak.
Femme d'un gouverneur et héritière de 12 millions de dollars.
Bir vali karısı ve 12 milyon miras.
Il a déjà soupé avec le Führer.
Vali bir keresinde burada Führer'e yemek verdi.
Je dois dire, Saumensch, qu'il faut du cran pour voler le Bürgermeister.
Çok yürekli olduğunu kabul etmek lazım, Domuzkız... malını çaldığın adam vali.
Pas tant que je suis gouverneur.
Vali olduğum sürece bu olmayacak.
Gouverneur...
- Vali Bey...
King et X ensemble, il va nous chier une pendule, et les images de nègres tabassés en pleine rue, ça aide pas.
King ve X bir olup, onu koduğumunun koltuğundan edecekler. - Sokakta dövülen zencilerin resimleri bu işe yardımcı olmuyor. - Vali Bey...
Je suggère également que vous... incitiez le gouverneur Wallace et le shérif Clark à renoncer à la violence plutôt que nous dissuader de manifester pacifiquement.
Bizi ikna etmeye çalışmak yerine Vali Wallace ve Şerif Clark'la konuşarak barışçıl bir protesto için şiddet yanlısı olmamalarını tavsiye edebilir misiniz?
Vous vouliez me parler.
Vali Bey konuşmak istemişsiniz.
Va, rencontre le vice-roi, fais le point et fais moi un rapport.
Oraya git, vali ile buluş, etrafa bak ve rapor çıkar.
Le vice-roi semble apprécier une bonne part des ressources.
Görünüşe bakılırsa, vali kaynaklarının büyük kısmının keyfini çıkarıyor.
Tout le monde, sauf le vice-roi... Dehors.
Vali dışındaki herkes dışarı.