Translate.vc / французский → турецкий / Vendra
Vendra перевод на турецкий
475 параллельный перевод
"Ton père te vendra à cette brute, le Baron Regnard!"
Baban seni şu hayvan Baron Regnard'a satacak!
Tant qu'il me restera encore un sou, on ne les vendra pas.
Artık ben beş parasız kalana kadar kesinlikle böyle bir şey yapmayacaksın.
Quand papy mourra, on vendra cet endroit, je prendrai mon argent et j'irai à Bourges et il y aura de belles choses à voir, du bon vin, les gens qui dansent dans la rue...
Büyükbaba ölünce burayı satacağız. Ben de payımı alıp Bourges'a gideceğim ve güzel bir şey bulacağım ve şarap ve sokakta dans ve...
M. Zola veut une avance. Il est persuadé que "Nana" se vendra bien.
Mösyö Zola birkaç frank borç istiyor çünkü Nana'nın satacağından emin.
Frank te vendra ces chevaux!
- Frank bu atları görecek misin? - Oh, ne muhteşem!
On est chez Claggett, et il vendra son ranch à personne. - Attendez une minute, shérif...
Orası Claggett'in mülkü ve orayı kimseye de satmıyor!
Personne ne vendra mon auto toute neuve, si c'est ça.
Aklından geçen oysa, kimse yepyeni otomobilimi satamaz.
- Votre mère me vendra si elle l'apprend.
- Bana feneri ver. - Annen bana satacak.
On les vendra ailleurs. Viens.
- Başka biri alır o zaman.
On vendra 10000 copies de plus avec son histoire.
Öyküsü önümüzdeki hafta ekstra yüz bin nüsha sattırır.
II vendra?
- Satabilecek mi?
.. et on le vendra à Catane!
Ve doğrudan Catania'ya satış yaparız!
- On vendra les pommes en consignation.
- Hadi! Bu malları konsinye satacağız.
On contactera des receleurs... et on vendra au plus offrant.
Orta Batı'daki en iyi aracılarla bağlantıya geçecek... Ve en yüksek teklifi verenle anlaşacağız.
J'espère bien... que père ne vendra pas...
Umarım Baba onu satmaz.
Pour écrire un scénario qui ne se vendra sûrement pas?
Satacağı bile belli olmayan bir hikayeye mi?
ça durera encore quatre jours, et on en vendra encore beaucoup d'ici là.
Dört gün daha sürer. Çok güzel yazılar çıkacak.
- On vendra des tamales, des hot-dogs.
- Ziyaretçilere yiyecek satabiliriz.
Je vais m'assurer que Parrish vendra.
Parrish'in toprağını satmasını sağlayacağım.
Simplement ceci : Modigliani ne se vendra jamais.
Son derece basit, Modigliani satmaz.
Joe, si on sort de cet hôtel vivant, on vendra le bracelet, on prendra l'argent, on ira en Amérique du Sud, dans une république bananière.
Joe, eğer bu otelden canlı çıkarsak, bu bileziği satarız, parayı alıp Güney Amerika'ya giden bir gemiye atlayıp gideriz.
Mandria nous vendra comme les autres.
Mandria diğerleri gibi bizi satar.
- On ne vendra pas ces chiots.
- Yavruları satmayacağız.
Cette toile ne se vendra pas deux livres!
- İki Sterlin veren çıkmaz.
On les vendra mieux? Attendez!
Bu, satışlarımızı arttıracak mı?
Oui, je vais ouvrir une maison close où l'on ne vendra que du Kolaloka.
Evet, bir genelev açacağım ve orada yalnızca Kolaloka satılacak.
Il nous vendra tous, tu sais... mais seulement s'il pense que nous pensons qu'il ne le fera pas.
Biliyorsun ki hepimizi satabilir. Ama bu hisse kapılmaması lazım.
- Vous ne savez plus ce qui est faux ou vrai. Vous savez ce qui se vendra.
Doğru ve yanlışın ne olduğunu bilmiyorsun ama neyin iyi satacağını biliyorsun.
Vous savez qu'au Texas, personne ne vendra une charge de dynamite à un Mexicain.
Teksas'ta hiç kimsenin bir Meksikalıya dinamit satmayacağını biliyorsun.
- Et il se vendra?
- Sizce satar mı?
Tandis que tout ce qui pousse se vendra bien.
Ancak yetiştirdiğimiz her şeyden para kazanabiliriz.
Donati héritera de la Baie et il me la vendra. Et tu veux que je l'en convainque?
... ve eğer Donati de sana aşık olursa, her şey düşündüğümüzden çok daha kolay olur.
On les vendra?
Hepsini satabilir miyiz?
On vendra ton émission.
Senin şovunu pazarlarız.
On la vendra à tous les marchés de langue anglaise.
Seni bütün İngilizce konuşulan ülkelere pazarlayabiliriz.
Encore un dernier tour de vis et il vendra la prochaine fois sans sourciller.
Tornavida bir tur daha dönecek ve... sonra da, mülkünü yok pahasına satacak.
J'ai une super chanson, une qui se vendra.
Ama bomba bir parçam var Kesin tutacaktır.
Ils passeront le mot, et n'importe qui nous vendra. Oui.
Söz ağızdan çıktımı her şerefsiz üçkağıtçı peşimize takılır.
Il connaît un type qui te vendra un bateau. Il te dira le prix.
İyi para verebilirsen sana tekne satabilecek birisini tanıyor.
- J'espère qu'elle se vendra.
- İnşallah satar.
Grand-mère dit qu'elle te la vendra à bon marché.
Büyükannem size ucuza bırakacağını söyledi. Oldukça iyi kurudu.
La ferme. Sinon on ne vendra rien.
Sus yoksa hiçbir şey satamayacağız.
On vendra la maison à perte s'il le faut.
Zorunda kalırsam şu güzelim evden vazgeçerim.
Ce que Tötges ne pourra écrire dans l'un, il le vendra à un autre.
Tötges, kurbanları sayesinde yazılarını satabilir.
On la vendra très chère.
Açık artırmada iyi fiyata gidecek.
Quand le monde apprendra que j'ai été plus malin que vous... on vendra vos livres de 1,95 $ à 12 cents.
Dünya zekanïzï alt ettigimi ögrenince 1 dolar 95 sentlik kitaplarïnïz 12 sente satïlacak.
Mlle Mullins ne vendra pas sans nous le dire.
- Çok doğru madam.
Jamais Mlle Mullins ne vendra!
Ve o zengin bir adamdır.
Si vous l'exigez, il vendra ses chevaux.
Atlardan sıkılırsan, bütün ahırını satar.
Il vous la vendra peut-être.
Belki verir.
Rien qu'avec la photo de couverture, elle en vendra 5 millions.
Gitsem iyi olacak.