Vertébral перевод на турецкий

Il a souffert de plusieurs lésions, et d'un traumatisme crânien et vertébral qui handicapera à vie ses facultés motrices.

Ciddi yaraları var beyin sarsıntısı, ve hayatının geri kalanında yürüme kabiliyetini bozacak olan ciddi sırt travması.

Mon support vertébral me permet de supporter de fortes tensions.

Üst spinal desteğim, aşırı strese dayanmak için tasarlanmış çoklu bir alaşımdır.

Les chiropracteurs de M. Burns font un léger ajustement vertébral.

İlk önce Bay Burns'ün bel kemiğine küçük bir ayar yapılır.

Tu auras le prochain abcès vertébral, promis.

Belkemiğinde cerahat olan bir sonraki hasta senin. Söz.

- Cliché vertébral, abdomen et thorax.

- Travma paneli, boyun, göğüs ve pelvis röntgenleri.

Nous voudrions investir sur votre appareil de redressement vertébral.

Omurga düzeltici aletinize yatırım yapmak istiyoruz.

Les nerfs s'échappaient comme des spaghettis, le fluide vertébral s'écoulait de son corps et je...

Sinirler dışarı çıktı. Tıpkı çubuk makarna gibi. Omurilik sıvısı dışarı akıyordu ve ben...

C'est une tumeur sur son canal vertébral.

Omurilik kanalındaki bir tümördür.

Je sens la colonne vertébral juste en dessous.

Ben... Onun altında bir şey hissediyorum.

Cause du décès : lamina de la vertèbre C4 fracturée... avec pénétration dans le canal vertébral... causant une section partielle de la colonne.

Ölüm sebebi, kısmi ip kesiği sonucu... sinir kanallarına nüfus ederek oluşan...

Il serait au sommet des artères vertébrales bilatérales.

Pıhtı çift yönlü vertebral arterlerin tepesinde bile olabilir.

Pointe osseuse au talon, ligaments déchirés, sans parler des conséquences sur l'alignement vertébral.

Topuk düzleşir, bağlar yırtılır, omurgayı da yamultur.

Et ça, c'est le, euh... cordon vertébral.

Eee, bu omuriliğin uzandığı hat.

Je sais que vous êtes chirurgien vertébral, rattaché à l'hôpital St Sebastian de Los Angeles.

Omirilik cerrahı olduğunu biliyorum. Los Angeles'ta, St Sebastian Hastanesinde.

Deux jours après avoir appris que j'avais une tumeur sur la colonne, un chirurgien vertébral est tombé du ciel.

Omuriliğimde tehlikeli bir tümörün bulunduğunu öğrenmemden iki gün sonra bir omurilik cerrahı gökten indi.

- Non. - Des antécédents de sciatique ou trauma vertébral?

- Siyatik ya da omurga rahatsızlığınız oldu mu hiç?

Préparez une angiographie vertébrale.

Onu vertebral anjiyografi için hazırlayın. Geliyorum.

Or ce nerf est justement voisin de la branche méningée de l'artère vertébrale, d'où mauvaise irrigation cérébrale.

Bu sinir şans eseri vertebral arterin menenjeal dalının yanından geçiyor. Beyne giden kan akımını tıkıyor.

Pas de lames pédiculées ni d'apophyse épineuse ce qui veut dire que nous ne parlons pas d'arc vertébral,

Çıkıntılı ya da dikensi bir tabaka yok, yani... omurlu yapıdan bahsetmiyoruz ki bu harika.

Pas de signe de spasme dans l'artère vertébrale.

Vertebral arter etrafında bir şey yok. Spazma dair bir işaret yok.

C'est un chirurgien vertébral, Ben.

O bir omurilik cerrahı, Ben.

Un hémangiome vertébral agressif, si.

Ama agresif bir omurilik hemanjiyomu açıklar.

Il a trouvé un médecin à la ville qui faisait des expériences de remplacement vertébral ou une sottise de ce genre.

Şehirde, belkemiği ameliyatı ya da onun gibi bir şeyle ilgili deneyler yapan bir doktor buldu.

Des fractures à l'isthme vertébral du C2 indiquent un coup frontal... qui a pu provoquer l'inconscience, mais pas la mort.

C2'deki pars interarticularis alın bölgesinde bir darbeyi gösteriyor ki bu da bilinç kaybına sebep olmuş olabilir ama ölüme değil.

Artère vertébrale sectionnée. Le sang comprime la moelle.

Vertebral arter yırtılmış.

L'artère vertébrale est tortueuse.

Vertebral arter dolaşmış.

nous n'arrivons pas à avoir une image nette de votre colonne vertébral malheureusement, nous ne savons pas vraiment ce qui se passe.

Pekala Marshall, omurganın düzgün görüntüsünü alamadığımız için ne yazık ki neler olduğundan tam olarak emin olamıyoruz.

- Et ce qu'on va faire c'est une jolie mouvement appelé "chat vache" ou tu mets ta colonne vertébral en haut, et puis tu la redescends.

- Yapacağımız şey kedi ve inek pozu diye adlandırılan omurganızı esneten bir hareket. Sonra da serbest bırakıyoruz.

Un chirurgien vertébral, en fait.

- Aslına bakarsan, omurilik cerrahıyım.

Son cortex vertébral est détruit.

Omuriliği zarar görmüş.

Parce que l'implant vertébral qui me permet de marcher ne fonctionne plus.

Çünkü yürümeme yardımcı olan omurilik implantı çalışmıyor.

Le niveau de compressions nerveuses maximum entre les pédicules de la vertèbre fracturée.

Maksimal sinirsel basınç düzeyi, vertebral kırıkların arasındadır.