Translate.vc / французский → турецкий / Vibé
Vibé перевод на турецкий
120 параллельный перевод
Qu'est-ce que je vais faire de 40 abonnements à Vibe?
Elimdeki 40 adet "Vibe" dergisi aboneliğini ne yapacağım?
J'ai donné une interview à Vibe, lisez-la.
Vibe'daki röportaja gelince, onu baştan sona okuyun.
Je sens une vague d'émotions venant de toi.
Ben şu anda bir çok duygusal bir vibe hissediyorum.
Je ne suis pas inquiet. Je sais que ça sonnera épouvantablement L.A., mais ce projet a vraiment une bonne "vibe".
Senin dostun olduğum için "titreşim" kelimesini kullandığını kimseye söylemeyeceğim.
Parce que je suis ton ami... je ne dirais jamais à personne que tu as utilisé le mot "vibe".
Ben ciddiyim dostum. İçgüdülerime güvenmeye karar verdim. Bunu yaptığımdan beri her şey yerli yerine oturuyor.
Ben tu sais dans le quartier ils ont pas grand-chose d'autre que Vibe et Handguns Today.
Artık aşağıdaki dükkanları biliyorsun... Vibe ve Handguns Today'dan başka bir şey yok.
Phoebe, quand j'écris ces rubriques, j'essaie vraiment de canaliser votre esprit, vos vibrations.
Phoebe, l bu sütunların yazarken, ben gerçekten kanal çalışıyor, ve, bilirsin, vibe.
Je croyais que tu lisais "Vibe"?
Duygusal olduğunu sanmıştım?
Laisse-moi kiffer la vibe!
Aptal kadınlarım!
C'est vous qui avez mis les sodas Pure Vibe dans les écoles publiques?
Devlet okullarına Pure Vibe gazozlarını sokan siz değil misiniz?
La famille voyage en ne buvant que du soda Pure Vibe, pour voir si nos dents tombent?
Seyahatte Pure Vibe gazozdan başka şey içmeyen ailenin dişleri dökülür mü?
En 1985, Pure Vibe a procédé à une O.P.A. Amicale sur M. Twinkle.
- Ama sen de kal, bir iki şaka yap. - Peki. Selamlar.
Et les termes du contrat n'étaient pas aussi favorables que ce que Pure Vibe propose à Alpine Soda.
- Larry Moiphine. - Garry Moiphine. - Sevimli köpek.
Si Pure Vibe achète Alpine, nous avons une chance que l'Amérique tombe à nouveau amoureuse à l'unisson. Pourquoi te presser?
1985'te Pure Vibe gazoz dostane bir devir ile Mr. Twinkle Buzlu Çay'ı aldı.
Je dois ramener le camping-car, Todd, ou je devrais payer un bonus.
Üstelik kar marjı Pure Vibe'ın şu an önerdiği kadar iyi değildi.
Fusionner ou non votre famille avec la famille Pure Vibe.
Ve çok tuhaf bir aileyle tanıştım. Gerçekten tuhaftılar.
Mais en fait, Garry, Larry, si vous fusionnez Alpine et Pure Vibe, je vous promets que vous prenez la pire décision de votre vie.
Garry, Larry güzel bir şirketiniz var. Çocuğunuz. Eminim çocuğunuzun doğumunda korkuyordunuz, değil mi?
Elle l'a fait parce que Pure Vibe est une des pires horreurs écologiques de l'industrie.
Daha büyük, daha eski.
Todd, je démissionne.
"Ailenizi Pure Vibe ailesiyle birleştirmek istiyor musunuz?" Hisseleriniz bölünecek.
Moi, je vois de la neige. Papa, on est pauvres?
Yaptı, çünkü Pure Vibe sanayi alanındaki en kötü çevre siciline sahip.
Les gens de Vibe sont là.
Vibe partimizde.
Les gars de Vibe ont dit qu'on avait tout notre temps.
Vibe dedi ki, istediğimiz zaman onunla çalışabilirmişiz.
Tu n'as pas senti de vibration étrange, toi?
Yani, sen, onu vibe çeşit mi var olmalı?
A ma mort, tu trouveras des fonds pour payer mon encart dans Vibe Magasine
ÖIdüğümde küllerimi Vibe'ye atmak için para toplamanı istiyorum.
Je veux dire, c'était à coup sûr le meneur, tellement que ça avait presque l'air d'être un mouvement sectaire.
Yani, o oldu Kesinlikle kontrol, öyle ki bu neredeyse bir kült vibe gibi bir vardı.
Je ressens juste la vibe, mon frère.
- Kendimi olayın akışına kaptırdım, birader.
Je perçois une vibe bizarre et je pensais que tu devrais le savoir.
Ben garip bir şeyler hissediyorum ve senin de bilmen gerektiğni düşündüm.
# l'm in love with you But the vibe is wrong
# I'm in love with you But the vibe is wrong
J'ai pris une Pontiac Vibe.
Sana Pontiac Vibe alırım.
Make your booty touch the ground I can t help but wonder why Is my vibe too vibe-alicious for ya, babe?
* Poponu yere değdir * * ooh * * Hep merak ediyorum * * neden havam senin için çok havalı bebeğim?
Le magazine Vibe donne une fête en l'honneur des prix Soul Train... et beaucoup de célébrités ont assurées qu'elles y seraient.
Vibe dergisi dünkü Soul Train Ödülleri şerefine bir eğlence düzenliyorlar ve bazı büyük isimlerin gelmesi bekleniyor.
On était cools, dans la vibe. Génial.
Tamam, harika.
Tu la sens, la vibe?
Bunu hayal bile edemezsin.
Toujours rempli d'une vibe sexy et décontractée.
Daima seksi bir ortam olur.
Quand vous dites une "vibe sexy", vous voulez dire des filles?
"Seksi ortam" derken kızlardan mı bahsediyorsun?
Alors, vous y serez, avec votre sexitude, faisant une vibe... sexy? en étant sexy, et tout, sexy?
Sen de bütün seksiliğinle ortamı daha da seksileştirerek seksilik konusunda seksi bir hareket yapacak mısın?
Bonne vibe.
Havası iyi.
- On devrait s'habiller pareil.
- Vibe. - Haydi. - Hepimiz gidip...
Vibe magazine a déclaré que j'étais "la prochaine Jody Watley".
Vibe dergisine göre bir sonraki "Jody Watley" bendim.
Vibe a craché sur la voiture vendredi.
Ve Tilde, geçen hafta şirket aracı ile kaza yaptı.
- Tais-toi, Vibe.
- Vibe, kapa çeneni.
Un feeling? - Ouais. Quel genre de "feeling"?
Eğer gerçekten viBe * diye birşey varsa bu o.
Ce genre de feeling!
Tamam, viBe da ne demek? ...
Feeling! J'ai un feeling qu'avec mon opérateur.
Bak bak bu viBe işte gördün mü.
Personne ne m'envoie de message.
viBe. ( Program ismi ) Benim telefonumda da viBe var.
En réalité, on se connait pas.
... İyi arkadaş Bağlantılar ViBe...
J'aime la "vibe".
Elektrik güzel.
- Tu aimes la "vibe", hein?
- Elektrik güzel demek.
- Bonne "vibe".
- Evet, güzel.
Une vibe, je viens d'en prendre une grosse.
Yine o hislerden, sağlam bir tane hem de.
- Et... J'ai eu une drôle de vibe avec elle.
- Sonra ondan tuhaf bir sinyal aldım.