Translate.vc / французский → турецкий / Viola
Viola перевод на турецкий
304 параллельный перевод
- Viola?
- Viola mı?
Viola, voici Johnny.
Viola, bu Johnny. - Nasılsın Johnny?
- Enchantée, Johnny. - Bonjour, Viola.
- Selam Viola.
Viola va rester avec toi jusqu'à mon retour.
Ben dönene kadar Viola seninle kalacak.
Essaie donc, Viola!
Sen de denesene, Viola?
Flûte, harpe, violon, violoncelle, contrebasse résonnaient dans les nuits étoilées.
Bir flüt, arp, keman, viyolonsel, kornet, bas viola yıldızların altında müziklerini yapardı.
Viola n'était pas amoureuse de moi mais d'un mort.
Viola bana âşık değildi.
Je ne veux pas être ton appendice comme viola!
Viola gibi senin yedeğin olmak istemiyorum.
"Viola", quel maudit nom!
Viola. Ne isim ama!
et des violettes!
Ve menekşeler. Her yerde Viola.
Toujours viola! - Voyage en ville de strinberg.
Strindberg'in Şehre Bir Gezinti'sinden.
Les lilas et les pivoines, viola n'a rien à voir avec ça!
Leylak ve karanfiller olacak, Viola değil.
Tu m'as menti, tu m'as trompée
Beni aldattın, Viola'yla, belki başları da vardı.
- avec viola et peut-être d'autres. - Tu peux parler!
Sen de azize değilsin.
Viola?
Viola?
Francesco da Pisa, qui viola deux mille nonnes, le comte zum Felsenstein dont la virilité doubla la population silésienne.
İki bin rahibeye tecavüz eden Francesco da Pisa, mertliği Silezya nüfusunu iki misline çıkaran Kont Zum Felsenstein.
Viola.
Viola...
Viola, un Super-Délice et quatre cuillères.
Dondurma ve dört kaşık.
Je donnais juste à Viola quelques leçons de poker à gros enjeux,
Hâyır, sâdece Viola'ya yüksek bahisli poker hakkında acı bir ders veriyordum.
Je suis sûre que si vous discutiez avec MacGillicuddy ou Viola, vous seriez moins choqué.
Emînim MacGillicuddy ya da Viola'yla bu konuşmayı yapıyor olsaydın çenen düşerdi.
- Merci, M. Viola.
Sizin ilhamınızın kanatlarında, Bayan Hayes.
- Je vous en prie, appelez-moi Herbert.
- Teşekkürler, Bay Viola.
Nous sommes avec Viola chez...
Bak ben ve Viola...
Viola.
"Viola!"
Dis, Viola.
Hey Viola.
Écoutez tous. Je propose un toast pour mon pote Herbert Viola et sa fiancée qui rougit.
Hey millet, dostum Herbert Viola ve utangaç gelin için kadeh kaldıralım.
Herbert Quentin Viola.
Herbert Quentin Viola.
Voilà!
Viola!
Cotton Weary, l'assassin qui viola sauvagement et tua Maureen Prescott, a fait appel contre le verdict de mort rendu contre lui après le témoignage de Sidney dans cette affaire.
Annesi evlerine giren mahkum Cotton Weary tarafından insafsızca tecavüze uğramış ve vahşice öldürülmüştü. Cotton Weary bu günlerde ölüm cezasını temyizini bekliyor. Sidney onun aleyhine şahitlik etmişti.
Il donnerait à Thomas Kent ce dont rêve Viola De Lesseps.
Thomas Kent'e Viola De Lesseps'in hayallerindeki hayatı sunabilir.
Viola De Lesseps.
Viola De Lesseps.
Ma dame...
Leydim Viola.
"Pour Dame Viola De Lesseps " par le biais de Thomas Kent. "
Thomas Kent aracılığıyla Bayan Viola De Lesseps'e ;
Dame Viola est pieuse.
Lordum, Leydi Viola dini bütün biridir.
Ne puis-je épouser Dame Viola que dans mes rêves?
Leydi Viola'ya bunu layık görür müyüm, düşlerimden gayrı?
Le cœur de Thomas Kent t'appartient, mais un gouffre te sépare de Viola. Je dois épouser Wessex dans deux semaines.
Thomas Kent olarak kalbim sana ait ama Viola olarak, o nehir bizi de ayırıyor ve haftaya Cumartesi Wessex ile evlenmek zorundayım.
Ma dame n'a pas l'expérience du monde, contrairement à Votre Majesté.
Leydi Viola henüz çok genç. Majestelerinin bilgeliği ise malum! Doğallık ve gerçek, oyunculuğun en büyük düşmanlarıdır.
Ils nous détendraient de l'audience de Dame Viola.
Leydi Viola'nın sohbetinden sonra beni iyi teskin ederdi.
Elle s'appellera Viola. Scène 1.
Adı Viola olarak anılacak.
Et nous nous nous pencheront sur l'inévitable vieillissementc du corps avec Bud et sa femme Viola
Ve biz 76 yaşındaki Bud ve karısı Viola ile yaşıyor olacağız.
Viola Simpson.
Viola Simpson.
Ca dura jusqu'en 1955, lorsqu'une femme Noire viola la loi en refusant de s'assoir à l'arrière du bus.
.. diğer grup ise siyahları linç edip, öldürüyordu. Bu 1955'e kadar böyle gitti, .. ta ki siyah bir kadın otobüsün arkasında oturmayı reddedinceye kadar..
Comme ma tante Viola quand elle a trop bu.
Aynı Southern Comfort'taki Viola teyzem gibiydi.
Viola.
Viyola.
Du viola.
Viola.
Fais ça quand il aura fini de jouer du viola.
Evet, sormalısın, en kısa zamanda hemde, violasıyla oynamayu bitirdiğinde sor.
- Et j'ai dû vous cirer...
- Viola Fields.
- Viola.
- Viola.
Johnny, voici Viola.
Johnny, bu Viola.
Ma dame.
Leydim Viola.
La côte Viola :
eşekherif, Hiro, rorschach SmokeKnows, Renard, REDO1