Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Visible

Visible перевод на турецкий

1,121 параллельный перевод
Il s'est remémoré notre voyage avec un plaisir visible.
Gezilerimizi büyük bir memnuniyetle hatırlıyor.
La danse est la partie visible de l'iceberg.
Dans sadece buzdağının ucu.
Tout d'abord, la beauté qu'il voit est visible par d'autre, et par moi aussi,
Öncelikle, onun gördüğü güzellik herkese, bana da, açık.
Personne de visible.
Gözünle görebileceğin hiç kimse.
visible d'ici à Delhi... et à Londres.
Delhi'den ve Londra'dan görünecek bir ateş yakalım.
On doit rendre l'injustice visible.
Haksızlık göz önüne serilmeli.
Uniquement visible par ceux qui croient en elle et qui la cherchent, on la prend souvent pour une jument blanche.
Sadece arayan ve inananlara görünen, - Ve genellikle beyaz bir kısrakla karıştırılan
Le visible doit grandir au-delà de lui-même et s'étendre dans l'invisible.
Bütün bu görünenler kendi kendine yetişmek zorundadır ve görünmezliğin krallığına uzanırlar.
Il avait dû utiliser la porte arrière non visible, pour ne pas nous réveiller.
Gizlice, bizi uyandırmadan arka kapıdan girmiş olmalıydı.
La constellation de la Vierge est très visible en Ecosse.
Başak takımyıldızı şu anda oldukça belirgin durumda.
Le bijoux ne sont, si vous me permettez l'analogie, que la partie visible de la tentacule.
Mücevher bence, benzetmemi mazur görürseniz, ahtapotun kollarından sadece biri.
La chaussure en question, cette basket noire, était-elle visible de l'extérieur?
Söyleyin, Memur Nelson, bahsedilen ayakkabı, siyah spor ayakkabıyı, aracın dışından görebiliyor muydunuz?
- C'est plus visible depuis la cour.
Haklısın galiba.
Et, plus important encore, il faut que ce soit visible.
Daha da önemlisi bu şekilde görülmeli.
Il n'est visible que si tu regardes droit devant toi.
- Sadece ileri doğru bakarsan görünür.
Mais je pensais qu'avoir 16 ans serait tellement capital... que je me reveillerais avec un meilleur etat d'esprit visible sur mon visage.
Şimdi 16 yaşın önemli olduğunu sandım. Sandım ki uyandığımda bu yüzümden okunurdu.
Elle n'est pas visible pour le moment.
Şu anda rahatsız.
Soyez visible.
Görünür bir yerde kal.
Ca doit être visible.
Güzel. Bu görülecek.
- Comment devient-il visible?
- Şu anda niye görüyoruz?
Je ne veux aucun soutien visible du cabinet, sauf á ma demande.
Ben sormadan hukuk şirketinden görünür bir destek istemiyorum.
Le changement n'est pas toujours visible.
Değişiklik her zaman görünür değildir.
La comète Halley domine le ciel du nord. Elle s'étend dans le firmament sur près de 160 millions de km... occupant le sixième de l'horizon visible.
Halley Kuyruklu yıldızı kuzey semalarında belirdi 100 milyon mil öteden geçecek olan yıldız birle-altıncı ufuk çizgileri arasını tamamen işgal edecek.
Il était visible que les gens reprenaient un peu d'espoir.
Umudun bu insanları öfkelendirdiği aşikardı.
Tu es pour une police bien visible?
İyi polis oynamaya hâlâ devam ediyorsun, ha?
Tous m'ont confié leurs fils. La demeure des Holdernesse n'est pas visible d'ici.
Sir Cathcart Soames, hepsi çocuklarını bana emanet ederler.
Aucune signe d'activité visible.
Görülür bir aktivite yok.
Non. Donne-moi un signal visible du ciel.
Hayır, bilmiyorum, bana havadan görebileceğim bir sinyal verin yeter.
Audrey II n'est visible qu'à Banlieue Fleurs... la petite boutique de Mushnik.
Hatırlatayım Audrey 2, Mushnik'in çiçekçisinde sergileniyor.
La couronne solaire sera visible. Les oiseaux iront dans leurs nids, les bêtes se cacheront dans leurs terriers croyant que la nuit est tombée, sans se douter que ça ne durera qu'un moment.
... yıldızlar parlayacak, kuşlar yuvalarına uçacak... vahşi hayvanlar gece olduğunu sanıp, güneşin tekrar doğacağından şüphe etmeyerek inlerine çekilecekler.
Aucun défaut visible et environ 10,3 carats.
Görülebilir hiçbir kusuru yok ve yaklaşık 10.3 karat.
Oh non, c'est à peine visible.
Hayır, hayır, hayır, belli bile olmuyor.
Pouvez-vous être femme de minorité visible?
Azınlık mensubu bir kadın olabilir misiniz?
Straker a conduit Flamme d'Argent jusqu'au creux, dans la lande, où la lumière ne serait pas visible depuis l'enclos.
Straker, Silver Blaze'i ışığının arazide görünmesini engelleyecek olan çukura doğru çekti.
- Il devient visible!
- Açığa çıkıyor!
Le monde que tu as créé et qui nous est visible est beau.
Yarattığın bu dünya... görebildiğimiz bu dünya çok güzel.
- Trop visible bon Dieu.
- Çok açık. - Hadi be!
Alors, je répète, rendez ce vaisseau visible!
Şimdi tekrar ediyorum, gizlenme kalkanları devre dışı.
Il est visible toutes les 233 minutes.
Onu her 233 dakikada bir görürüz.
- Il est visible, capitaine.
- Şu anda görünür Kaptan.
Il sera visible dans 40 secondes.
40 saniye sonra görünür olacak.
Il fallait cet autre cube visible à travers les sas. Et il n'y avait qu'un sas qui fonctionnait.
Bu dünya senin hükmündedir... güç sendedir ve zafer senindir.
En avant, en avant... car quel est celui dont le menton ne s'enrichit... que d'un seul poil visible... qui ne voudra pas suivre cette fine fleur de nos cavaliers... jusqu'en France?
İzle, izle. Çünkü çenesi tek bir kılla zenginleşen... kim takip etmez bu ayrılmış ve seçilmiş atlıları Fransa'ya.
O.K. Le contact sera visible dans 10 secondes.
Hedef 10 saniye sonra görünecek.
La poussière se fixera sur son corps et le rendra visible.
Vücuduna yapışan toz onu görünür yapacak.
Changement ou mutation visible de la nature... ou du comportement humain.
B - ) İnsan doğasında veya işlerinde görülebilir doğal değişim veya mutasyon.
C'était visible sur le marché depuis des mois.
İşaretleri aylardır görülüyordu.
Pourquoi y a-t-il eu une réaction visible en dehors des moteurs?
Neden Warp sürücüsünün dışında görünen bir fenomen olmadı ki?
La nébuleuse de Myrus sera visible dans 3mn.
Milos'a 3 dakika içinde ulaşacağız.
La Vierge est bien visible.
Başak, yılın bu zamanlarında çok belirgin olur.
C'était visible.
Farketmemeniz imkânsızdı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]