Translate.vc / французский → турецкий / Weston
Weston перевод на турецкий
708 параллельный перевод
- Mademoiselle Weston...
- Bayan Weston...
Dr Seward, quand Mlle Weston a-t-elle eu sa dernière transfusion?
Doktor Seward, Bayan Westona kan nakli en son ne zaman yapıldı?
Weston, l'impresario.
Adım Weston, tiyatro temsilcisi.
- J'allais vous téléphoner, Weston.
Weston, tamda seni aramak için kıyıya çıkıyordum.
Le capitaine, M. Weston.
Bu kaptan. Weston, tiyatro temsilcisi.
Alors, cette fille?
Weston, kızdan ne haber?
On veut m'empêcher... d'engager une fille!
Olmak zorunda. Şimdi, bana bak, Weston. Birileri, işe almaya çalıştığım her kıza engel oluyor.
Je la veux avant le départ.
- Bulmak zorundayım, Weston.
J'ai été transféré à Camp Weston, près de chez ma mère.
Annemin yakınında yaşadığı Weston Kampı'na transfer oldum.
Présentez-vous à Camp Weston.
Pekala. Weston Kampı'na gideceksin.
Nous allons à Camp Weston.
Weston Kampı'na gidiyoruz.
- Comment va-t-on à Camp Weston?
- Weston Kampı kaç saatlik yol?
Je pensais qu'ils en auraient un près de Camp Weston... surtout le mardi.
Weston Kampı yakınında bulunduklarını dedin sandım, özellikle salıları.
S'il avait réussi, adieu, Camp Weston.
Eğer kaçsaydı, hoşça kal Weston Kampı.
Mme Weston m'a mis au courant.
Bayan Weston söyledi.
- Weston.
- Weston.
Harry Weston.
Harry Weston.
Les Indiens.
Yerliler, Weston.
Vous êtes le genre de Weston?
Hangisine? Batı türüne mi?
Sans Weston, je serais en train de dormir dans ma cabane.
Sen olmasaydın, şimdi kulübemde yatağıma yatmış uyuyordum.
Là où j'ai laissé une concession à un requin nommé Weston.
Altın madenimi Weston adında adi bir kumarbaza kaptırdığım yerde.
T'as quitté Weston ou c'est lui qui t'a quittée?
Sen mi Weston'u ektin? Yoksa o mu seni ekti?
Weston est devenu un voleur, Colby un salaud et vous une idiote.
Weston'ı, Colby'i ve hepsini başıma bela etmiş olabilirsin.
- Vous parlez de Weston?
- Weston'mı kastediyorsun?
Et Weston, vous trouvez qu'il est mieux?
Peki, Weston gibi bir adam uygun mu?
A un dénommé Weston.
Kimin atı? Weston denen adamın.
Dites à Weston 0219 que j'arrive.
Devam et. Tamam. Weston'ı ara. 0-219.
Vous connaissez Weston.
Theo Weston'ı tanıyorsun.
Ne le découragez pas, Weston.
Cesaretini kırma Weston.
Weston s'en moque, ce n'est pas mieux.
Weston'ınsa hiç umurunda değiller. Bu da yanlış.
Et M. Weston, monsieur?
Peki ya Bay Weston, efendim?
M. Weston n'est pas votre professeur.
Öğretmeniniz, Bay Weston değil.
Que se passe-t-il, Weston?
Ne var Weston?
Mon Dieu, c'est Weston!
Aman Tanrım, bu Weston!
Merci, M. Weston.
Sağolun Bay Weston, eminim öyledir.
Notre sœur Kim Weston, l'hymne national noir,
Κardeş Κim Westοn, siyahlarιn milli marşιnι seslendirecek.
- Révérend Weston?
- Reverend Weston?
Il pense qu'après les privilèges de la famille Weston, j'aurai du mal à être la femme d'un clerc de notaire.
Weston ailesinin zenginliğine ve bu zenginliğin ayrıcalıklarına alışırsam bir avukatlık bürosu elemanının karısı olmamın beni tatmin etmeyeceğini düşünüyor.
C'était Deborah Weston, à Londres pour CNN.
Deborah Weston, CNN Haber Merkezi, Londra.
Weston et Levinson's, tu connais?
Weston and Levinson'ı biliyor musun?
- Putain, c'est passe à ça de la Weston.
Neredeyse kendimi vuruyordum.
Vous êtes "chère Mrs Weston".
Şimdi siz, sevgili Bayan Weston'sınız.
J'espère me vanter un jour, d'avoir rendu à un autre la moitié de ce qu'elle m'a donné.
Umarım bir gün, Bayan Weston'ın benim için yaptıklarının yarısını ben de birisi için yaptım diyebilirim.
On disait que M. Weston ne se remarierait pas. Quelle victoire!
İnsanlar Bay Weston'ın bir daha evlenmeyeceğini söylüyorlardı.
Si je n'avais pas favorisé les visites de M. Weston ni ne l'avais encouragé, il n'y aurait pas eu de mariage.
Bay Weston'ın ziyaretlerini ayarlayıp gerektiğinde cesaret vermeseydim bugün bu düğün olmazdı.
M. Weston, avez-vous des nouvelles de votre fils?
Bay Weston, oğlunuzdan haber var mı?
Venez, M. Weston, je dois écrire à votre fils.
Gelin Bay Weston. Oğlunuza mektup yazmam gerek.
Bonne nuit, Mrs Weston et M. Weston.
İyi geceler Bayan Weston, Bay Weston.
Elle sera vendredi chez les Weston pour leur repas de Noël.
Cuma günü Weston'ların Noel partisinde bizimle birlikte olacak.
Tout d'abord, je n'y ai pas cru avant que Mrs Weston ne la lise elle-même, et m'assure que je ne rêvais pas.
Önce inanamadım. Bayan Weston'dan mektubu okumasını istedim. Böylece hayal görmediğime emin olabilecektim.
Mrs Weston m'a dit que vous n'arriviez que demain.
En son Bayan Weston bana sizin yarın beklendiğinizi söylemişti.