Translate.vc / французский → турецкий / Wickham
Wickham перевод на турецкий
297 параллельный перевод
Une fois, dans la Sierra, j'utilisais une Wickham's Fancy.
Bir kere Sierras tepelerinde, bir Wickham Fancy'si kullanıyordum.
Votre future femme, M. Wickham?
Siz de karınıza böyle mi davranacaksınız, Bay Wickham?
Nous dansons bien ensemble, non?
Sizce de çok güzel dans etmiyor muyuz, Bay Wickham?
Lizzy, voici M. Wickham.
Lizzie! Bu Bay Wickham.
M. Wickham, M. Darcy.
Oh! Bu Bay Wickham, Bay Darcy.
Vous nous sous-estimez, M. Wickham.
Bizi hafife almayın, Bay Wickham.
Je vous conseille de ne pas prendre George Wickham trop au sérieux.
Arkadaşınız olarak... George Wickham'ı fazla ciddiye almamanızı tavsiye ederim.
- Vous savez de qui je parlais...
Bay Wickham'a selam vermeyişini kastettiğimi anladınız demek.
Pour moi, George Wickham n'a aucun principe.
George Wickham'ı her zaman... prensipleri olmayan biri olarak görmüşümdür.
J'aimerais qu'on me défende comme M. Wickham a été défendu.
Keşke benim de sizin Bay Wickham... için yaptığınız savunmayı benim için yapabilecek bir arkadaşım olsaydı.
- M. Wickham.
Bay Wickham. Oh, Nasılsınız, Bay Wickham?
J'admire votre générosité.
Çok soylu bir davranış, Bay Wickham.
- Faisons équipe.
Benim eşim olacaksınız, Bay Wickham.
Attends d'entendre ce qu'il a fait.
Bay Wickham'a... yaptıklarının bir anlatsam!
Pensez aussi à votre façon de traiter M. Wickham.
Bunları bir kenara bıraksak bile... Bay Wickham'a olan tavrınız karakterinizi ortaya koyuyor zaten!
Je n'ai rien à dire concernant Wickham.
Wickham konusu açılınca susmayı tercih ederim.
Elle s'est enfuie avec M. Wickham.
Bay Wickham'la kaçmış.
M. Wickham doit de l'argent à tout Meryton.
Bay Wickham'ın Meryton'daki bütün esnafa borcu var.
Il provoquera M. Wickham en duel et il se fera tuer.
Bay Wickham'ı düelloya davet edecek ve canından olacak!
Juste après votre départ, j'ai appris pour George Wickham et votre sœur.
Siz Hansford'dan ayrıldıktan sonra... George Wickham ve kız kardeşinizi duydum.
Mlle Bennet, je vous ai dit que je n'avais rien à dire au sujet de George Wickham.
Bayan Bennet, son konuşmamızda... konu Wickham olunca... susmayı tercih ettiğimi söylemiştim.
George Wickham n'épousera jamais votre sœur.
George Wickham kız kardeşinizle asla evlenmeyecek, Bayan Bennet.
Elle n'est pas... la première.
Bu Wickham'ın ilk vukuatı değil.
Vous voulez dire que Wickham...
Yani Wickham -
Il voulait s'enfuir avec elle, et puis, sous la menace de révéler sa disgrâce, me forcer à consentir au mariage.
Wickham'ın planı kız kardeşimi kendine aşık edip onunla kaçmaktı. Ve sonrasında da kız kardeşimin alnına sürülen bu kara lekeyi kullanarak... beni evliliklerine razı etmekti.
" Toujours pas de trace de Lydia ou de Wickham.
Lydia ya da Wickham'dan bir iz yok.
" Et Wickham demande 1 000 livres à ton décès et 100 livres par an durant ta vie.
"Wickham hayatta olduğun sürece yıllık 100 pound... ve sen ölünce de 1.000 pound para istedi."
Il a accepté ses conditions.
Wickham'ın şartlarını kabul etmiş.
"Il semble qu'il soit entré en possession d'une forte somme d'argent."
Wickham büyük bir mirasa konmuş. " Oh, Anladım!
Puis-je vous demander d'où vient cette fortune si soudaine, M. Wickham?
Nasıl böyle aniden zengin olduğunuzu sorabilir miyim Bay Wickham?
Mais ce vaurien de Wickham, lui, sait.
Ama şerefsiz Wickham kesinlikle biliyor!
M.J. Schlegel. 6 Wickham Place.
M.J Schlegel. No : 6, Wickham hanesi Batı Londra.
Devrez-vous quitter Wickham Place?
- Wickham'daki yerinizden ayrılıyor musunuz?
Ils vont bâtir des appartements comme le vôtre.
Niyetleri Wickham'ın yerini yıkıp yerine sizinkiler gibi daireler yapmak.
Si nous entreposions vos meubles à Howards End... en attendant votre décision?
Wickham'daki mobilyalarınızla ne yapacağınıza karar vermeden önce neden onları Howards Malikânesi'ne götürmüyorsun?
Je ne veux ni la voir, ni rentrer.
Onunla karşılaşmayı istemiyorum. Wickham'daki evimize de dönmek istemiyorum.
Leonard Bast.
Wickham'ın Yeri'ndeyken arardım.
Puis-je vous présenter mon ami George Wickham?
Arkadaşım George Wickham'ı sizinle tanıştırmama izin verin.
Est-ce que vous allez resté longtemps à Meryton, Mr Wickham?
Meryton'da uzun süre mi kalacaksınız, Bay Wickham?
Vous paradez devant nous, hein, Wickham?
Hepimize caka satarsın artık Wickham?
- Voulez vous venir avec nous voir tante Philips ce soir?
Bu akşam bizimle Philips teyzemize gelir misiniz, Bay Wickham?
Personne ne fait attention à cela de nos jours! ( WICKHAM ) :
Bugünlerde hiç kimse daveti umursamıyor.
Lizzy, pourquoi devrais-tu être désolée pour Mr Wickham?
Lizzy, Bay Wickham için neden üzülesin ki?
Pauvre Mr Wickham!
Zavallı Bay Wickham!
Je pourrais plus facilement imaginer M. Bingley abusé, que penser que Mr Wickham ait pu inventer une telle histoire!
Bay Bingley'in yanılmış olması Bay Wickham'ın hikaye uydurmasından çok daha makul görünüyor.
Je crois que tu apprécies Mr Wickham, Lizzy.
Bay Wickham'dan hoşlanıyorsun sanırım, Lizzy.
J'ose dire que vous êtes capable de l'imaginer, Mr Wickham, quand je vous dis qu'un morceau de cherminée seulement, de la seconde pièce de réception, ne coûte pas moins 800 livres!
Tüm evi tasavvur edebilmeniz için Bay Wickham ikinci konuk odasındaki sadece şömine tablasının bile 800 pound ettiğini söylemeliyim.
Ne garde pas Wickham pour toi.
Lizzy, bütün gece boyunca Bay Wickham ile dans etmezsin umarım.
M. Wickham.
Bay Wickham.
- M. Wickham?
Bay Wickham!
Nous savons que Wickham a des dettes.
Wickham'ın uçan kuşa borcu olduğunu biliyoruz.